Aromaterapi sizi güneşin zararlarından korur mu?

Güneşlenme mevsimi yaklaşması ile UV ışınlarından korunma konusunu yine beraberinde getiriyor.  Doğal ürünlere yöneliyorsanız, güneş kremlerinde bazen tartışmalı maddeler olan kimyasal filtrelere bağımlı olmayan bir çözüm arayabilirsiniz.

Ve bu durumda, şu soru ortaya çıkıyor:

SPF faktörü olan ve cildimi güneşten korumaya yardımcı olacak herhangi bir sabit veya uçucu yağ var mı ?

Güneş ışınlarından korunmadan önce muhakkak deri yapınızı güçlendirmeniz gerekir. Doğal yağlar, Hyaluronik Asit, B3 Vitamini (niasinamide), B5 Vitamini (pantenol), Gliserin, Seramid, Üre, Aloe, Aynısefa, Sarı Kantaron gibi içerikler cilt bariyerinizin onarımına katkıda bulunur. Bu nedenle kullanacağınız ürünlerde mümkün oldukça bu maddelerin olmasına özen gösterin.

Bildiğiniz gibi uzun süre korumasız güneşe maruz kalmak, cildinizde ani veya birikmiş hasara yol açan oksidatif strese neden olur.

Güneşten gelen UV radyasyonu UVA, UVB ve UVC olmak üzere üç dalga boyunda iletilir. UVC, yeryüzünün atmosferine nüfuz etmez, bu yüzden sadece UVA ve UVB'ye karşı cildimizi korumamız gerekir. UVB ışınları, cilt yüzeyinden yansıdığı için ciltle teması kısa sürüyor ve cildinizin sadece en dış katmanlarına zarar vererek güneş yanığına neden olabiliyor. UVA ışınları cildin daha alt katmanlarına kadar ilerler. Oralara kadar ulaşabildiğinden hücrelerimizdeki DNA’yı daha uzun süre etkisi altına alır.

Kendimizi korumak istediğimizi varsayarsak, birkaç seçeneğimiz var;

kimyasal filtreler,

fiziksel filtreler

tamamen kaçınma

Kimyasal filtreler, kimyasal özellikleri sayesinde UV spektrumunu emerken, çinko oksit ve titanyum dioksit gibi fiziksel filtreler cildinizin yüzeyinde küçük aynalar görevi görerek sadece ışığı yansıtır. (Fiziksel filtreler genellikle cildinizde bıraktıkları yakışıksız beyaz film nedeniyle eleştirilir).

Not: Bu arada hatırlatmak isterim D vitamininin sağlıklı üretimi için güneşe çıkmak gereklidir, ancak bilimsel çalışmada güneş kremlerinin kullanımı ile D vitamini eksikliği arasında hiçbir bağlantı kurulmamıştır.

“SPF faktörü olan ve cildimi güneşten koruyabilen herhangi bir sabit veya uçucu yağ var mı?” Sorumuza gelecek olursam; hayır, tüm UV ışınlarına karşı olan laboratuvar çalışmaları insan gönüllüler üzerinde test edilmediğinden, herhangi bir kesin sonuç ne yazık ki yok.

Mesela, “Ahududu (Rubus fikirleri L.) tohum yağının, 28-50 SPF sağladığını, 38-40 SPF olduğu iddia edilen Havuç (Daucus carota) tohumu yağı, Bunların yanı sıra, 7 SPF'’li zeytinyağı gibi veya 5 SPF’'li lavanta veya nane uçucu yağı iddiaları doğrulayan insan deneyi yok. Ama güzel haber şu ki, hem uçucu yağlar hem de sabit yağlar bir güneş kremi formülasyonunda kullanılabilir, ancak bunun için profesyonel bir ekibe ve ekipmana ihtiyacınız vardır. Kısacası “birlikte bir şeyler çırpmak” iyi fikir değil ve sizi istediğiniz ürüne götürmez. Zaten mevcut olan birçok onaylı ve organik güneş kreminden birini kullanabilir ve öncesi ya da sonrası sizinle paylaşacağım besleyici, nemlendirici ve güçlendirici karışımı rahatlıkla saçlarınızda veya vücudunuza kullanabilirsiniz.

Lavanta esansiyel yağı (Lavandula angustifolia)   75 damla

Paçuli esansiyel yağı (Pogostemon cablin)  38 damla

Alman papatya esansiyel yağı (Matricaria chamomilla) 45 damla

Mür esansiyel yağı (Commiphora myrrha) 7 damla

Çay ağacı esansiyel yağı (Melaleuca alternifolia) 7 damla

82.5 ML Zeytin taşıyıcı yağ   

15 ML Tamanu taşıyıcı yağı

1,5 ML Uçucu yağ karışımı

1 ML E vitamini

 

Talimat: 5 ML lik şişede hazırladığınız uçucu yağ karışımından belirlenen miktarda alıp 100 ML ilk şişede hazırladığınız taşıyıcı yağ ve E vitamini karışımına ekleyip iyice çalkaladıktan sonra rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Yukarıda, Robert Tisserand tarafından mükemmel bir güneş sonrası bakım sağlamak için tasarlanmış kanıta dayalı bir formül bulunmaktadır hem de harika bir kokuya sahip. Diğer aromatik ürünlerden de yararlanabilirsiniz.

Not: Güneş yanıklarınızda yardımcı olması için doğrudan buzdolabından çıkan 100ml Lavanta hidrosolünüze 6 damla lavanta ve 4 damla çayağacı yağı karışımını iyice çalkalayarak sıkın ve sonrasında yukarıda paylaştığım karışımdan sürerek dinlenin. Sizi epey rahatlatacaktır...

Kısası;

  • Yaz dönemi yaklaştıkça, cilt yapınızı mümkün oldukça besleyin, nemlendirin ve onun güçlenmesine destek olun.
  • Organik ve bakanlık onaylı güneş koruyucularını tercih edin, ve bronzlaşma işleminden kaçının.
  • Güneş sonrası için sizinle paylaştığım bu karışımı sürerek cildinizi yatıştırıp sakinleştirin.

Önce esansiyel yağ karışımı oluşturun. Raf ömrünü uzatmak için karışık tokoferollerle birlikte baz yağ karışımına ekleyin. Güneşe maruz kaldıktan sonra temiz cilde uygulayın.

Sıkça sorulan bir soruyu daha;

Bronzlaştırma zararlı mı?

Cilde doğal rengini veren koyu pigmente melanin denir. Melanin deride melanosit hücreler tarafından yapılır. Cildimiz güneş ışığına maruz kaldıktan sonra, melanositler daha fazla UV radyasyonunu emmek için daha fazla melanin üretir ve böylece cilt koyulaşır. Bronzlaşma aslında cildin hasar gördüğünün ve kendini korumaya çalıştığının bir işaretidir. Kısaca cildimiz için ‘sağlıklı bronzluk’ yoktur. Yapılan araştırmalara göre uzmanlar solaryumun cilt kanserine neden olduğunu belirlemiştir. Ayrıca ciltte yanıklara ve deri yaşlanmasına neden olmaktadır. Solaryumda kullanılan UV-A ışınları göze temas ettiğinde katarak oluşumuna da neden olmaktadır.

Sentetik olmayan Bronzlaşma formülasyonu:

30ML Kakao yağı

5 ML  Havuç tohumu yağı

5 ML Aynısefa yağı

5 ML Susam yağı

5 ML Nar çekirdeği yağı

3 Dml Bergamot uçucu yağı (Bergapten free)

2 Dml Itır uçucu yağı