Merhaba Sevgili Okurlar,
İzmit kenti genel olarak sanayisi ve ekonomisi ile bilinmektedir. Ancak kentin ekonomik ve endüstriyel rolü kadar kültürel ve tarihi açılardan da önemli özellikleri bulunmaktadır.
İzmit'in tarih sahnesine çıkışı M.Ö. 8. yüzyılda Megaralı denizciler tarafından körfezin karşı kıyısında kurulan Astakos isimli yerleşimle başlamıştır. Bithinya Kralı 1. Nikomedes M.Ö. 3. yüzyılda bugünkü İzmit'in bulunduğu bölgede yeni bir şehir inşa eder ve Nikomedia adını verir. Böylece Antik İzmit kenti gelişmeye ve büyümeye başlar. Önce Bithinya Krallığı’na başkentlik yapar. Ardından Roma İmparatoru Diocletianus M.S. 284 yılında Nikomedia'yı Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapar ve şehir bu unvanı M.S. 330 yılında Konstantinopolis (İstanbul) başkent oluncaya kadar sürdürür. Nitekim Antik kaynaklara göre Nikomedia 4. Yüzyılda Roma, İskenderiye ve Antakya’dan sonra dünyanın en ihtişamlı dördüncü büyük metropolüdür. Antik Çağ’ın bu ünlü ve görkemli kenti, 1337 yılında Osmanlı hükümdarı Orhan Bey tarafından ele geçirilerek bir Türk kenti haline getirilmiştir. Osmanlı dönemi boyunca İzmit’e gelen yabancı seyyahlar kenti ”kralların ve imparatorların kenti” olarak nitelendirerek bu tarihsel geçmişi canlı tutmuşlardır.
Başkentlik yapması nedeniyle bir Roma metropolünde olması gereken birçok yapı inşa edilmiştir. Bunlardan bazıları, bugün Orhan Mahallesi’nin bulunduğu tepedeki Grek tiyatrosu, Tepecik Mahallesindeki Roman tiyatrosu, Hacı Hasan Mahallesindeki büyük Antoninus ya da esas adıyla Caracalla Hamamı, yine aynı mahallede yer alan bugün Yeni Turan Anaokulu’nun civarında bulunan anıtsal su çeşmesi (Nymphaion), Terzi Bayırı’nda yer alan su sarnıcı, kente Paşa Suyu’ndan su getiren su kemerleri, Loutra ve Demosia adında iki halk hamamı, muhtemelen Yenidoğan civarında Seka arazisinin hemen kuzey kısmında yer alan ya da bugünkü Endüstri Meslek Lisesi’nden Belsa Plaza’ya uzanan düzlük alanda yer alan anıtsal hipodromu (Circus Diocletianus), Çukurbağ'daki devlet sarayı (Basileia)’dır.
Geçirdiği birçok yıkıcı depreme rağmen, doğu ve batıyı birleştiren stratejik konumu ve korunaklı doğal limanı sayesinde Roma ve Osmanlı dönemleri boyunca sürekli yerleşim gören askeri(donanma), ticaret ve sanayi merkezi olmuştur. Nikomedia ve Osmanlı döneminden İzmit'ten çok az tarihi eser günümüze ulaşmıştır. Bunlardan en önemlisi, bugün Yeni Cuma adıyla bilinen ve İzmit’te özgün hali ile ayakta kalmış yegâne Mimar Sinan yapısı olan Pertev Paşa Külliyesi’dir. Ayrıca tarihi iç kaledeki Orhan Cami, aşağısında yer alan Süleyman Paşa hamamı gibi 14. yüzyıldan kalma ve bunlara ek olarak başta Kasr-ı Humayun ve Selim Sırrı Paşa Konağı olmak üzere çok sayıda 19. yüzyıla ait Osmanlı eseri bulunmaktadır.
Nikomedia kültürel mirasının potansiyeli hakkında bir fikir vermek için Kocaeli Üniversitesi'nden bir grup akademisyenin bilimsel girişimini inceleyebiliriz. 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi bünyesinde kurulan Arkeoloji Bölümü, İzmit'teki arkeolojik çalışmalarına ivme kazandırmıştır. 2005 yılı itibarıyla Kocaeli ilinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle arkeolojik yüzey çalışmalarına başlanmış ve aynı zamanda Nikomedia'nın kalıntıları belgelenmeye başlanmıştır. Dini yapılar, su yolları ve kemerler, antik yollar ve köprüler gibi birçok yapı ve arkeolojik doku belgelenmiştir. Arkeolojik buluntuların çoğu, Kocaeli Arkeoloji Müzesi'nin kurtarma kazılarından gelmektedir. Bunların arasında, 1930'larda Seka Fabrikası inşaatı sırasında yapılan kurtarma kazıları, bazı Roma dönemi yapı kalıntıları ve heykellerini ortaya çıkarmıştır.
Kentin tarihsel geçmişi ulusal ve uluslararası alanda yeteri kadar tanınır ve bilinir olmamasının yanı sıra, kent sakinlerinin önemli bir kısmı da şehirlerinin var olan tarihi değerinin farkında değildir. Bu görsel eksikliği sanatsal motivasyonla telafi etmek için hazırladığımız “İzmit Tarihi İllüstrasyonları” projesi, Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu tarihçi ve sanatçı Onur Şahna'nın 18 yılı aşkın bir emeğinin ürünü olan “İzmit Tarihi İllüstrasyonları” yer almaktadır. Her bir eser ortalama dört aylık yoğun ve hassas bir emeğin ürünü olup, eserlerin yaratımında dönemin mimarisi, kentin topografyası ve Antikçağ’ın diğer kentleri de dikkate alınarak; İzmit’e ilişkin seyahatnameler, antik metinler, sikkeler, arkeolojik kazı raporları, tarihsel bulgu ve belgeler kullanılmış ve böylece bilimsel kurguya dayalı illüstrasyonların ortaya çıkması sağlanmıştır. Söz konusu bu illüstrasyonların dışında uzun bir çalışmanın ardından 18. ve 19. yüzyıllarda yolu İzmit’e düşen yerli ve yabancı seyyahların kente dair çizdikleri eserler de çalışma kapsamına alınmıştır. Bu eserler şimdiye değin pek çok bilimsel yayında kullanılmıştır.
Tarihçi ve sanatçı Onur Şahna’nın 18 yıllık bilimsel çalışmalarının ve emeğinin ürünü olan “İzmit Tarihi İllüstrasyonları” projesi Kocaeli Kent Konseyi tarafından desteklenen bir proje olarak başkanlığını yaptığım Art Nicomedia Kültür Sanat Derneği çatısı altında Eylül ayı içerisinde İzmitli tarih ve sanatseverlerle buluşacaktır. Proje içeriğinde eski İzmit’in Astakoz, Roma ve Osmanlı dönemlerine dair toplam 21 illüstrasyon bulunmaktadır. Bu eserlerin bir kısmı Ocak 2014 tarihinde İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda iki hafta süreyle sergilenmiş, bir kısmı da Kasım 2016'dan bu yana İzmit'te açılan SEKA Kağıt Müzesi'nde müze envanterine kayıtlı olarak kalıcı şekilde sergilenmektedir.
Yorumlar (0)