Kendime bazen çok kızıyorum. Neden hâlâ şaşırıyorum diye...
Demek ki bir türlü alışılamıyorum böylesi hayati bir duyarsızlığa. Bilindiği gibi hafta sonu, yani cumartesi ve pazar günleri koronavirü salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağı uygulandı. Cuma akşamı saat 22.00 gibi alınması sonucunda da herkesi derinden üzen ve utandıran olaylar yaşanarak başladı yasak. Tamam çok ani alınmış ve halka şok etkisi yaratırcasına açıklanmış bir karar olabilir. Vatandaşın gerçekten çok büyük aciliyeti olan bazı elzem gıda veya başka ihtiyaçları olabilir. Olmazsa olmazları da olabilir. Ancak hiçbir aklın o gece yaşananları anlatmaya gücü yeteceğine pek inanmıyorum. Kavga, dövüş, itiş kakış olayı sulandırma damgasını vurdu bu karara. Ne yazık ki, en çok alınan maddelerinde sigara ve içilecek alkollü maddeler olduğunu öğrendik. Öyle veya böyle yasağı yaşadık iki gün. Ve bu gün sosyal medyada gördüklerimiz içler acısıydı. Çöp kutularından taşan paket paket ekmekler. Hem de el değmemiş, poşeti bile açılmamış. İşte sonuç. İşte arsızlığımızın muhteşem neticesi! Pazar akşamını zor yapan sevgili halkımız gece 24.00 gibi fırladı sokağa. Sanki yıllarca kapalı kalmış edasıyla dolaşarak sabırlarını test ediyor gibilerdi. Pekiii gündüz, yani pazartesi günü ne oldu? Bilin bakalım ne oldu? Esaret iyiden iyiye bitti birileri için. Sokaklar, marketler, resmi daireler, bankalar aynı görüntülerle çıktı yine ortaya. Fethiye Caddesi oldukça kalabalıktı. Çoğunda da maske falan yoktu. Bazı mağazalar satış yapmak için askıları dışarıya çıkartmış gelip geçenin almasını bekliyorlardı. Eeee müşteri çoktu nasıl olsa. İşte ben bu nedenle yine şaşırdım. Şaşırdığıma kızmama rağmen aklım da almıyor bir türlü, biliyor musunuz?
Televizyonlarda boy boy olayları görüyoruz. Ölüm sayılarının nasıl yükseldiği gözlerimizin önünde. Hastanelerin, yoğun bakımların artık hasta alamayacak kadar dolduğu söyleniyor. Bu virüsün ne kadar güçlü bir bulaşa neden olduğunu duymayan mı kald? Peki o zaman bu insanlar neden bu kadar duyarsız ve düşüncesizler? Hadi kendi canlarını düşünmüyorlar, yakınlarındakilerini, sevdiklerini hiç mi düşünmez insan? Onlara götürürüm bu belayı, dönüşü olmayan hataların bedeli nasıl ödenir diye en ufak bir dertleri bile yok. O zaman diğer insanlar neredeyse bir aydır neden evde oturuyorlar? Onlar hiç mi sıkılmıyorlar? Tabii ki sıkılmışlardır. Ancak onlar duyarlı ve düşünceli insanlar. Gelgelelim bu sokak meraklısı duyarsızlar yüzünden bütün özverileri boşa çıkacak diye endişeleniyorum.
Tüm evde kalanlar, evde sağlığı ve huzuru bulanlar, bu sorumsuz sokak kuşlarına ateş püskürüyorlar. Ağır cezaların verilmesini, hatta yetkililerin uzunca bir sokağa çıkma yasağı uygulayarak evde nasıl oturulurmuş öğretilmesini özellikle rica ediyorlar.
Benden söylemesi..
Peki, Longevity tam olarak ne demek? Bu kavram, sadece daha fazla yıl yaşamak değil, yaşadığımız yılları gen&c Devamı...
Yorumlar (0)