Arabayla Bodrum’dan dönerken yolda pek mola vermedik. Ancak, eve yaklaşırken karnımız bir hayli acıkmıştı.

Karamürsel’den İzmit’e doğru yaklaşırken bir anda Ereğli sahiline inmeye karar verdik. 8 günlük Bodrum tatili sonrası İzmit’e geldiğimizde daha kendi evimize gitmeden babaanesine gideceğimiz için Beste çok heyecanlıydı ve vakit kaybetmek istemiyordu. Ereğli sahile saparken bize “Neden akşam yemeği ile vakit kaybediyoruz, arabada armut var, gitmeyelim armut yiyelim, ben hemen babaanneme gitmek istiyorum “ diyordu.

Bir şekilde ikna ettik :)

Aslında, sahile geldiğimizde gitmeyi düşündüğümüz restoran farklı bir yerdi. Mert Balık restoranını görünce o an fikrimiz değişti ve kendimizi harika Körfez manzarasının hemen yanı başında o güzel bahçede bulduk.

 

Mert Balık’ta siparişlerimizi verip balıklarımızın  gelmesini beklerken ortamdaki sıcak ve samimi hava çok hoşumuza gitti. Garsonların güler yüzü ve nazik yaklaşımları, bahçede ağaçlar altında yemeklerini yiyen aileleler, çocuklar ve günbatımı….

Gün batımına denk geldik…

 

Sanki ayarlayıp gitmiş gibi tam güneş Osmangazi Köprüsü arkasından batarken müthiş güzellikte bir manzara oluştu. Deniz, bulutlar ve ışıldamaya başlayan karşı taraf…

 

Manzara ve ortam böyle güzelken balıklarda çok iyi pişirilmiş olması çok iyi geldi. Buranın sahibi Arif Bey ile tanıştık. Yaklaşık 18 yıldır bu işi yapıyorlarmış. Balıklar kendi teknelerinden geliyormuş.

Biz, sardalya, çupra ve levrek yedik. Hepsi çok lezzetliydi. Beste kendi balığını afiyetle bitirirken akşam yemeğinde armut yemediği için çok mutluydu :)

Sardalyayı mutlaka deneyin

Sardalya yediğim en iyilerdendi diyebilirim. Belki de en iyisi… İlk fırsatta tekrar gideceğiz.

Arif Bey’i ve tüm ekibi tebrik ediyorum.

Balığı, ortamı, manzarası hepsi bu konsept bir balıkçıya göre çok iyi. Ve; çok net belli oluyor ki Arif Bey artık pek bulunamayan o temiz esnaflardan.

Fiyatlar tüm bu saydıklarıma göre çok makul…