Bu işe başlama hikâyeniz nasıl oldu? El yapımı çantalar üretme fikri ilk olarak nasıl doğdu, sizi buna ne yönlendirdi?
Merhaba, Velintti öncelikle bir markanın adı değil; bir kadının çocukluğundan beri süregelen hayalinden başlayan, cesaretiyle büyüyen bir yolculuğun hikâyesi.Bu marka “yapamazsın” denilen her an daha da güçlenen, kendi çizgisini korkusuzca çizen bir kadının azmiyle şekillendi.
Velintti’yi kurarken attığım her adım; içimdeki sessiz ama kararlı sese dayanıyordu. Kimi zaman yalnız, kimi zaman mücadele içinde… Dertlerini, yorgunluğunu, mutluluğunu; yaşadığı her duyguyu örgüleriyle yaşayan bir kadının sesi.
Bugün Velintti, modern, şehirli ve zarif kadının ruhunu taşıyan bir marka ise bunun sebebi, bir kadının kendi gücüne inanarak yola çıkmasındandır. Benim için bir çanta yalnızca bir aksesuar değil; kadının kendi hikâyesini taşıdığı bir semboldür. Her tasarım “ben buradayım” diyen bir duruşun, incelikle işlenmiş bir ifadesidir.

Markanızın adı nasıl ortaya çıktı? Bu ismin sizin için özel bir anlamı var mı?
Velintti ismi, markanın tasarım anlayışını taşıyan üç temel duygudan doğdu: dokunun zarafeti, modern çizgilerin gücü ve Avrupa estetiğinin yalınlığı.
Velintti, sözlük anlamı olmayan; fakat taşıdığı seslerle anlam kazanan bir marka.
Bu isim, zarif dokular, ince işçilik, modern şehirli çizgi ve zamansız sadelik gibi değerleri bir araya getirerek ortaya çıktı.
Kısaca Velintti, yalnızca bir marka adı değil; her dokunuşta kaliteyi, her detayda sanatı ve her tasarımda sessiz bir lüksü anlatan bir imza oldu.
Tasarım süreciniz nasıl ilerliyor? Bir çantayı üretmeden önce nelerden ilham alıyorsunuz — renkler, dokular, kişisel zevkleriniz?
Ben ipleri çok seven, “ip delisi” diye de tabir edebileceğiniz bir tasarımcıyım. İp almaya hiçbir zaman doyamayan, rengini ve dokusunu beğendiğim her ipin benim olmasına inandığım süreçlerden geçtim.
Öncelikle bir ürüne başlamadan atölyemde iplerimin yanında dolaşarak, dokunarak neler yapabileceğimi düşünüp daha sonra tasarım sürecine başlıyorum.
Tasarım süreci boyunca deneme–yanılma yöntemleriyle ilerliyorum; beğenmediğim, elime aldığım ipin yapmak istediğim ürünle örtüşmediği çok zamanlarım oluyor. Haliyle ilham perileri ile elimdeki malzemenin bir araya gelmesi biraz zaman alıyor.

Koleksiyonunuzda hem örgü hem de klasik el çantaları görüyoruz. Bu iki tarzı nasıl dengelediniz, markanızın tarzını nasıl tanımlarsınız?
Koleksiyonlarım aslında tamamen el işçiliği. Örgü tasarımlarımla modern bir çizgi yaratmaya çalışmanın yanı sıra, tarihi değerlerimizi de modernize ediyorum.
Gaziantep yöresine ait olan tel kırma tekniğiyle işlediğim örtüleri klasik el çantalarına çeviriyorum. Gelenekle modernliği, zamansızlıkla bugünü bir araya getiriyorum.
Velintti olarak köklerden ilham alıyor ama geleceğe kararlılıkla yürüyen bir tarz yaratıyorum.
Üretim süreci tamamen sizin el emeğinizle mi gerçekleşiyor? Hangi malzemeleri ve teknikleri kullanmayı tercih ediyorsunuz?
Evet. Üretim süreci tamamen benim el emeğim ile gerçekleşiyor. İp çeşitleri o kadar fazla ki; nubuk, yün, kaşmir, kaşe, deri, buklet, peluş, kadife… Her çeşit iple üretim yapabiliyorum.
İplerin yanı sıra tel kırma tekniğinde tel kullanıyorum. Ürün tasarımı örgü işini bitirdikten sonra astarlama işlerini de dikiş makinesi ve kumaşlarımla kendim yapıyorum.
Kalıplı çanta tasarımlarımda kanvas dediğimiz plastik malzemeler var. Metal burslar, zincirler, kulplar, çıtçıtlar… Aslında bizim işimizde çok fazla malzeme kullanımı var.
Satışlarınızı şu anda internet üzerinden yürütüyorsunuz. Dijital platformlarda el emeği ürünlerle var olmak size ne kazandırdı, ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Evet, satışlarım şu an internet üzerinden yürüyor. Dijital platformlarda ürettiğim ürünleri her kesime sergileyebilmek gibi bir avantajım var.
İstediğim insan kitlesine, istediğim ürünle ulaşabilirim. Markamı ulaşmasını istediğim noktaya teknoloji sayesinde getirebilirim.
Tabii zorlukları da var. Paylaşımlarımı kendi üretimiymiş gibi göstermeye çalışan kesimler de olmadı değil. Marka olmamın sebeplerinden biri de bu olabilir.

Bu işe başlayalı yaklaşık iki ay olmuş. Kısa sürede nasıl bir geri dönüş aldınız, insanların ilgisi sizi nasıl etkiledi?
Velintti çok yeni bir başlangıç. Ama ben bu işi 5 yıldır yapıyorum. İnsanların tasarımlarımı, kullandığım malzemeleri, yeteneğimi sevdiklerini ve beğendiklerini yıllardır biliyorum.
El işçiliği zor bir iş. Günümüzde de gerçekten muntazam, kusursuz bir yetenek bulmak zor. Yıllardır örmenin verdiği bir kazanım diye düşünüyorum.
Tasarımlarımın takdir görmesi tabii ki beni gururlandırıyor.
İleriye dönük hedefleriniz neler? Markanızı önümüzdeki dönemde nerede görmek istiyorsunuz, belki bir mağaza açmak ya da farklı ürünlere yönelmek gibi planlarınız var mı?
Velintti, modern şehir estetiğini el işçiliğiyle birleştiren çizgisini geleceğe taşımak; tasarım anlayışını, üretim gücünü ve marka değerini global pazarda sunabilmek için bir hedef belirledi.
Markayı e-ticaret, sosyal medya ve dijital deneyimler üzerinden; hikâye odaklı, estetik ve yüksek kaliteli bir sunumla büyütmeyi hedefliyorum.
Velintti’nin hedefi, her yeni koleksiyonda detay seviyesini, malzeme kalitesini ve işçiliği bir adım ileri taşımak. Sessiz lüksü görünür kılan bir marka çizgisini kalıcı hale getirmek.
Mağaza açma fikri, marka olarak büyüdükçe ve daha dokunularak fark edilmeyi istediğim noktada ortaya çıkacak bir fikir. İleride neden olmasın…

Artık bir markasınız. Peki bugün dönüp baktığınızda en çok hangi noktada kendi gücünüzü yeniden keşfettiğinizi fark ediyorsunuz?
Velintti doğduğunda ben de büyüdüm. Kendimi yeniden tanıdım, sınırlarımı genişlettim, cesaretimi çoğalttım.
Ve ben bu markayı her geçen gün daha da ileri taşırken şunu biliyorum:
Bir kadının yüreğinde başlayan hiçbir hayal küçük değildir.
Yorumlar (0)