Leyla Yiğit Kimdir?

Sevgili okurlar merhaba; 
Sizlere kendimi tanıtmak istiyorum. SAÜ Tarih Öğretmenliği ve GAÜ Tezli Yüksek Lisans mezunuyum. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ve Genel Türk Tarihi ve yakın tarihle ilgili çalışmalar yapmaktayım. Evli ve bir kız çocuğu annesiyim. Sizlerle ara ara bu köşede buluşup tarihte farklı yolculuklara çıkacağız. 

İnsanlık, var olduğu günden bu yana salgın hastalıklarla mücadele etmektedir.Bilim adamları tüm dünyayı etkisi  altına alan Koronavirüs salgınıyla mücadelesini sürdürürken, bazı ülkelerde aşı ve ilaç bulma çalışmaları da hızla devam ediyor. Bir çok insan işinden ve sosyal yaşam olanaklarından ayrı düştü. Ekonomi her alanda sekteye uğramış ve dünya düzeni yeni oluşumlar kazanmaya başlamıştır. Koronavirüsde asıl can sıkıcı olan mesele ise maalesef ki bilinmemezlik durumu. Çoğun insanın aklındaki sorular: 
Ne zaman bitecek?
 Kaç kişi daha hayatını kaybedecek? Yeni dalga olacak mı?
 Hayatımız eski düzenine geri dönebilecek mi? 
Sorular belirsiz ve endişelendirici... Tüm bu süreçler yaşanırken Koronavirüs salgınının kendi şartlarında gelişmiş bir hastalık değil, biyolojik silah olduğu konusundaki kanaatler de gittikçe güçleniyor. Aslında salgınların temeline bakıldığında tarihte yaşanan her bir salgın çok ciddi sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Örneğin; 1918 yılında yaşanan İspanyol Gribi (İnfluenza)... 

1. Dünya Savaşı yılları sırasında ortaya çıkmış bu salgın, 500 milyon insanı enfekte etmiştir. Bu sayı o dönemdeki dünya nüfusunun 1/3'üne tekabül etmektedir. H1N1 virüsünün yol açtığı bir salgındır. En fazla kaybın Hindistan'da yaşandığı bilinmektedir. Hindistan bölgesine yayılmasının sebebi ise İngiliz ordusunda İngilizler lehine savaşan Hintli askerlerdir. Virüsün İngiliz askerlerinden bulaştığı düşüncesi Hindistan'ın İngiliz hükümetinden bu noktada destek beklemesine neden olmuştur. Fakat bu beklentiye İngiliz Hükümeti duyarsız kalmıştır. Bu olayın etkisi ile Hintliler ve İngilizler karşı karşıya gelmişlerdir. Bu karşı karşıya geliş Amritsar Katliamını doğurmuştur. Katliam Hindistan'ın Amritsar kentinde yaşanmış 379 Hintlinin hayatını kaybettiği ve 1.200 Hintlinin de yaralandığı bilinmektedir.Sonuç olarak bu katliamdan sonraki süreç Hintliler tarafından Hindistan bağımsızlık hareketinin başlamasına neden olmuştur. Görüldüğü üzere salgın siyasi olarak birçok değişikliğe sebebiyet vermiştir. 

Bir diğer önemli sonucu ise bu salgın neticesinde küresel güç konumunda olan İngilizlerin ciddi oranda güç kaybına uğramasıdır. Güçlenen devlet ise ABD’dir. 
1945 2. Dünya Savaşı yıllarına geldiğimizde ise tamamen bir güç değişimi yaşandığını görebiliriz. Artık dünya konjonktüründe sahnede olan devlet İngiltere değil ABD’nin kendisidir. 1918 salgınıyla çözülmeye başlayan İngiliz gücü 1945 yıllarında yerini ABD’ye bırakmıştır. Böylece İspanyol Gribi sonuç olarak küresel süper gücün değişmesinde etkili olmuştur. 
Peki,bu bağlamda düşünmeye devam edersek Koronavirüsün de küresel güç dengelerini değiştirici sonuçları olduğunu görebilir miyiz? 
Aslında bu sonucu görmek çok da zor değil... 
Sir Richard Dearlove Coronavirüsün laboratuvar yapımı bir virüs olduğunu konuşmalarının birinde ifade etmişti ki bu da
bizim bu konudaki kanaatimizi güçlendiriyor. İsterseniz söylediği
o cümleleri biraz hatırlayalım... Haziran başında Sir Richard Dearlove Coronavirüs ile ilgili konuşmasında:”Covid-19 Vuhan’daki laboratuvardan yanlışlıkla yayıldı. Korona insan yapımı bir virüs. Sars virüsü ile benzerlik gösterse de incelendiğinde büyük farklar görülecektir. Çin bu nedenle yüklü tazminat ödeyebilir. 

Sir Richard Dearlove kimdir? 
İngiltere gizli haber alma servisi eski şefidir. Şu an da ise Londra Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevini yerine getirmektedir. Yani konuşan isim sıradan biri olmadığı için sözleri bizim için çok önemliydi. Bugün yaşanan gerilimi de 2000’li yıllarda söyleyen kişiydi. 
Aslında sahnedeki perdeyi biraz aralarsak Küresel güç savaşının ABD-ÇİN arasında yaşandığını rahatlıkla anlayabilimekteyiz.ABD kendi içinde ikiye ayrılmış olsa da Trump, Çin’e karşı kolay lokma olmayacaktır. 

Öte yandan radikal değişimler için de kaoslar gerekli...İşte bu yüzden şimdi herkes stop etmiş durumda. 
Küreselcilere deyim yerindeyse ateş eden Trump mı kazanacak yoksa küreselcilerin desteğini kazanan Çin mi kazanacak. 
Fırtına öncesi sessizlik mi bilinmez. Hep birlikte bekleyip görelim... 

Sağlıkla kalın...