Kocaeli Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nün başarılarıyla basında isminden sıklıkla söz ettiren Klinik Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Alper Gültekin ile dergimizin bu sayısı için keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…

Alper Hocam merhaba, öncelikle okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Öncelikle severek takip ettiğim Time Kocaeli dergisinin bu sayısında bana yer ayırdığınız için teşekkür ederim.

Tanımayanlar için kısaca kendimi tanıtayım.

Bankacı bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk evladı olarak Erzincan’ın Tercan ilçesinde dünyaya geldim. Yengeç burcunun tüm özelliklerini bünyesinde barındıran biriyim.

Kırk yıldan uzun süredir Kocaeli’de yaşayan ve hayatının büyük bir kısmını burada geçiren biri olarak, Kocaeli sevdası bende çok büyük. Eğitim hayatım Aşağıdöngel ve 50. Yıl Cumhuriyet İlkokulu’nda başladı. Sonrasında Kocaeli Anadolu Lisesi ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde devam etti. Uzmanlık eğitimimi İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladım.

Ortopedist olarak ilk görev yerim Sivas Devlet Hastanesi oldu. Mecburi hizmetimi orada tamamladıktan sonra, 2010 yılında Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldim ve 13 yıl boyunca burada görev yaptım. Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte buraya geçiş yaptım ve halihazırda burada görev yapmaya devam ediyorum.

En büyük tutkum gezmek ve yeni yerler görmek. En sevdiğim renkler yeşil ve siyah, en sevdiğim yemek anamın mantısı.

Uzmanlık alanınız olan Ortopedi ve Travmatoloji tam olarak hangi hastalık ve sakatlanmalarla ilgileniyor? Bir hasta hangi durumlarda size başvurmalı?

Ortopedi ve Travmatoloji; insan kas ve iskelet sistemini oluşturan kemik, eklem, kas, tendon ve bağların her türlü hastalık ve yaralanmalarını teşhis edip uygun şekilde tedavi etmeyi amaçlayan bir tıp bilim dalıdır. Halk arasında “kırık-çıkıkçı” olarak anılsak da, aslında oldukça geniş bir çalışma alanına sahip ve çok çeşitli hasta gruplarına hitap eden bir branştır. Bu nedenle de gerek poliklinik hasta sayıları gerekse ameliyat sayıları oldukça yüksektir.

Kocaeli Şehir Hastanesi, fiziki ve teknolojik altyapısıyla Türkiye’nin en büyük sağlık yatırımlarından biri… Bu büyük kurumun sunduğu imkânlar Ortopedi ve Travmatoloji alanında nasıl avantajlar sağlıyor?

Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle yapılan açılış töreninde de bulunma gururunu yaşadığım Kocaeli Şehir Hastanesi; gerçekten sadece ilimizde değil, ülke çapındaki ciddi sağlık yatırımlarından biri olup, sadece ilimize değil, çok geniş bir bölgeye hizmet etmektedir.

Her şeyden önce, yeni bir sağlık tesisi olmasının sağladığı yeni ve güzel fiziki koşullar hem çalışan hem de hasta memnuniyeti açısından oldukça önemli. Servislerde hasta odaları, özel hastanelerdeki otelcilik konforlarını aratmayacak, hatta bir çoğundan daha iyi düzeyde olup, aynı şekilde çalışma alanları da oldukça konforlu bir şekilde dizayn edildi.

Tabii ki her yeni ortamın  başlangıçta bazı eksikleri olur. Burada da vardı ama bana göre olabilecek en hızlı şekilde eksikler giderilerek bugün için artık çok daha iyi koşullara getirtildi. Bunun için de emeği geçenlere ayrıca teşekkür etmek gerekir.

Ameliyathanemizde günümüzün en son teknolojisini içeren tıbbi cihaz ve malzemelerle çalışma imkanına sahibiz ki bu hem bizim için hem de hastalar için oldukça büyük bir şans.

Kocaeli Şehir Hastanesi gibi hasta, poliklinik ve ameliyat sayısının yüksek olduğu bir kurumda bu kadar nitelikli bir sağlık hizmeti sunmayı nasıl başarıyorsunuz?

Nitelikli hizmet verebilmenin temel gereksinimi nitelikli bir kadro ve uygun bir çalışma ortamı olmasıdır. Biraz önce bahsettiğim, hastanenin uygun fiziki koşulları ve donanımı yanında gerçekten birbiri ile ahenk içinde çalışan ve son derece nitelikli bir ekibe sahibiz. Bana göre Ortopedi ve Travmatoloji uyumlu bir ekip çalışması gerektiren branş ve çok şükür biz bu ekibe ziyadesiyle sahip bir kliniğiz. 20’ye yakın uzman hekim, 40 civarı servis ve ameliyathane hemşiremiz, servis ve poliklinik sekreterlerimiz, personellerimiz ve firma destek çalışanlarımızla beraber yaklaşık 100 kişilik kocaman bir aileyiz.

Şefliğini üstlendiğim bu orkestrada herkes üzerine düşeni büyük bir özveri ile yaparak bugüne kadar inanılmaz işler başardı ve üzerine koyarak başarmaya devam edecek. Geçtiğimiz yılların istatistiklerine baktığımızda da bunu çok rahat görebiliyoruz.

Ekibinizle birlikte burada gerçekleştirdiğiniz önemli operasyonlardan bahseder misiniz?

Bugün baktığımız zaman Kocaeli Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği branşında hemen tüm ameliyatları yapabilen ve dışarıdan sevk kabulü en yüksek, dış merkezlere sevk oranı ise neredeyse sıfıra yakın çalışır bir klinik halindedir.

Artroplastinin (eklem protez cerrahisi) her seviyesi, artroskopik ameliyatlar (kapalı eklem ameliyatı), Tümör cerrahisi, Omurga Cerrahisi, ayak ve ayak bileği cerrahisi, Çocuk ortopedisi ameliyatları, el ve mikrocerrahi ameliyatları kliniğimizde başarıyla yapılmakta olup bunun yanısıra travma sonucu oluşan kemik kırık ve eklem çıkıkları da büyük bir özenle tedavi edilmektedir.

Spor yaralanmaları sonucu oluşan ön ve arka çapraz bağ yaralanmaları, menisküs yırtıkları, kıkırdak sorunları, omuz kas yırtıkları ve omuz çıkıkları ameliyatları konusunda sadece şehrimizde değil, bölgemizde de önemli bir sporcu sağlığı merkezi konumundayız.

Hastanemiz bünyesinde bulunan hiperbarik oksijen tedavisi ünitesinin de desteğiyle diyabetik ayak yaraları ve avasküler nekroz(kemik kanlanma bozukluğu) hastaları için son aşama tedavi merkezi olarak hizmet veriyoruz.

Ülkenin dört bir yanından kilometrelerce yol kat ederek bize gelen hastalar sayesinde, şu an için yurtdışına açılmamış olsak da, yurt içi sağlık turizmine ciddi katkılar sunuyoruz.

O kadar farklı, o kadar uzak şehirlerden tedavi için bize hasta geliyor ki şu an yurt dışı olmasa da yurtiçi sağlık turizmine şehrimiz adına ciddi anlamda katkı sunuyoruz.

Son dönemde minimal invaziv olarak adlandırılan cerrahi yöntemler de oldukça popülerleşti. Bu yöntemlerin avantajları neler?

Minimal invaziv cerrahi yöntemler günümüzde  sadece Ortopedi ve Travmatoloji alanında değil tüm cerrahi branşlarda tercih edilir yöntemler haline gelmiş durumdadır.

Bizim branşımız için konuşacak olursam; eskiden eklem açılarak yapılan ameliyatlar artık artroskopik olarak yarım santimlik kesilerden girilen kamera ve küçük aletlerle çok rahat yapılabilir duruma gelmiştir.

Protez ameliyatlarında artık eskiye nazaran daha küçük kesilerden çalışarak ameliyatlarımızı gerçekleştiriyoruz.

Bunların başarısı tabii ki her yeni yöntemde olduğu gibi biraz zaman ve tecrübe gerektirmekle beraber,birçok avantajı barındırmaktadır; daha az kanama, daha küçük ameliyat izi, daha kısa cerrahi süre ve hepsinden önemlisi yumuşak dokulara zarar verilmediği için hızlı iyileşme ve günlük yaşantıya çok daha hızlı dönüş imkanı sağlamaktadır.

Günümüz yaşam tarzı uzun süre oturmayı gerektiriyor. Duruş bozuklukları ve hareketsiz yaşam tarzı ortopedik sorunlara nasıl yol açıyor? Okurlarımıza önerileriniz nelerdir?

Gerçekten de günümüz dünyasında artık hepimiz hareketsiz yaşar hale geldik. Teknolojinin sunduğu kolaylıkların yanı sıra en büyük zararlarından biri de bu oldu.. Masabaşı bilgisayar karşısında çalışılan mesleklerde sabahtan akşama kadar bilgisayar başında hareketsiz oturmak ve lcep telefonunu uzun süreli kullanmak zorunda kalan insanlar omurga sağlığının bozulması sonucu boyun, sırt ve bel ağrıları gibi ve duruş bozuklukları sorunlarıyla boğuşur hale gelmektedir. Başımızı öne eğerek bilgisisyar ve telefona bakmamız esnasında başın boyun kaslarına yaptığı baskı yaklaşık dört kat fazla olmaktadır.

Bu sorunların önüne geçmek için şunlara dikkat edilmelidir:

Çalışma esnasında saat başı 5 dakika da olsa ayağa kalkıp birkaç adım atmak ve mümkünse biraz germe egzersizleri yapmak,

  • Çalışma esnasında dizlerimiz kalça ile 90 derece açı yapacak şekilde ve omurgamızı yere dik olarak tutarak oturmak,
  • Oturduğumuz koltuğun ergonomik olmasına ve bel boyun desteğine sahip olmasına özen göstermek,
  • Bilgisayar ekranını mümkün olduğunca göz hizasında tutarak boynumuza binen yükü azaltmak.

Ortopedi ve Travmatoloji alanında gelecekte bizi hangi yenilikler bekliyor?

Ortopedi ve Travmatoloji alanı gerçekten içerisinde çok geniş bir portföy barındırdığı için dünyadaki tüm gelişmeleri yakından takip etmeyi gerektiren ve bu yeniliklere son derece açık bir branş.

Son yıllarda ortobiyoloji alanındaki hücresel tedavi seçenekleri ve bunların günden güne gelişimi birçok ortopedik sorunun gelecekteki tedavi yöntemlerini şekillendirmek açısından umut verici.

Kişinin kendisindeki yağ dokusu veya kemik iliğinden elde edilerek ayrıştırılan ve vücutta bulunduğu yerdeki hücrelere dönüşebilen mezenkimal kök hücreler ve bunların ürünleri şu an tüm dünyada bir çok hastalıkta kullanılmakla beraber önümüzdeki yıllarda hastalık tedavisinden öte o hastalığın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla kullanılır hale gelecektir. Bu biyolojik ve hücresel tedavi çözümleri şu an daha emekleme aşamasında olmasına rağmen ileride birçok branşta yaygın kullanım alanına sahip olma potansiyeli taşımaktadır.

Ortopedik alanda sıkça kullandığımız eklem protezlerinin de biyomedikal mühendisliğinin çalışmaları ile orijinal eklemi çok daha iyi taklit eder hale geleceğini düşünüyorum.

Doku mühendisliği ve genetik alanında çok ciddi çalışmalar yapılıyor, bu alanda laboratuvar ortamında üretilecek kemik, kıkırdak ve tendon gibi dokular sayesinde yakın gelecekte muhtemelen hiçbir implanta ihtiyaç duymadan hastalıkları tedavi eder hale geleceğiz.

Bir diğer yandan birçok sebebe bağlı gelişen uzuv kayıpları nedeniyle yapay uzuv protezleri kullanmak zorunda olan hastalar var ve bu konuda inanılmaz gelişmeler oluyor. Kişinin beyninden komut alarak kendi uzvunu birebir taklit eden protezlerle bu hastaların da hiçbir eksiklik hissetmeyecek şekilde hayatlarını idame ettirebilmeleri sağlanacaktır.

Tabii tüm bunların rutine girmesi belki biraz zaman alacaktır ama çok uzak bir gelecek olmadığına ve yakın zamanda gerçekleşeceğine inanıyorum.

Ama hepsinden öte bizim hekim olarak asıl amacımız insanların kemik, eklem ve iskelet sistemi sıkıntılarının oluşmasına engel olacak koruyucu çalışmaları yapmak, mevcudu en iyi ve uzun süre muhafaza etmek olmalıdır.

Son olarak, mesleğinizle ilgili unutamadığınız bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Size şunu söylesem ne kadar tatmin edici olur bilemem ama, her hastam benim için ayrı bir anı olarak kalıyor aklımda. Çünkü çok şey paylaşıyorum onlarla, belki çok empati yapmak doğru değil bizim mesleğimizde ama elimde olmadan yapmak zorunda kalıyorum. Gerek tedavi süreçlerinde gerekse sonrasında elimden geldiğince destek olmaya ve süreci en iyi şekilde yürütmeye çabalıyorum Birçoğu ile sonrasında da uzun yıllar bağımız kopmuyor. Belki yaşım çok ileri değil ama Dört jenerasyonunu ameliyat ettiğim aile var.

Yaptığımız iş gerçekten büyük emek vermeyi gerektiriyor ve bunu hem ben hem hastam birlikte veriyoruz en güzel sonuçları alabilmek adına. Sağ olsunlar, hastalarımın büyük çoğunluğu da  bunun kıymetini biliyor.

“Bir gün bir hastam” diye başlayan çok anı var bende ama hiçbiri birbirinden kıymetsiz ve özelliksiz değil. O nedenle buradan elimin değdiği, bir derdine derman olabildiğim tüm hastalarıma ve yakınlarına selamlarımı iletmeyi daha doğru buluyorum.

Son olarak sevdalısı olduğum bu şehrin güzel insanlarına; omurgası sağlam ve dik durabilen, kemik ve eklem sağlığı yerinde bireyler olarak sıhhat ve afiyet dolu bir hayat diliyorum.

Alper Hocam, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz… Kızımız da kasım ayında spor dersinde dirseğini kırarak Kocaeli Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde acil operasyon geçirmişti. İşte o gece iyi ki kızımızı Kocaeli Şehir Hastanesi’ne götürmüşüz… Bir devlet hastanesinde üst segment bir özel hastaneden bile daha nitelikli bir sağlık hizmeti aldığımız için çok gururluyum. İşini bu kadar severek ve özveriyle yapan başta size ve Kocaeli Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji ekibinize, görevli tüm sağlık çalışanlarına ve diğer hastane personeline çok teşekkür ederim. Kocaeli halkı çok şanslı…