Ülkemizde genellikle aralık ayından itibaren görülmeye başlayan ve mart ayı sonuna kadar etkisini sürdüren grip hastalığına, her yıl değişme özelliğine sahip influenza virüsü neden olmaktadır. 

Virüse karşı korunmak ve hastalığın yayılmasını engellemek için en etkili yöntem grip aşısı yapılmasıdır.

Grip hastalığı, halk arasında soğuk algınlığı veya nezle olarak bilinen hastalıktan farklıdır. 

Halk arasında hemen her türlü solunum yolu enfeksiyonu grip olarak adlandırılmaktadır. Oysa solunum yolu enfeksiyonlarının soğuk algınlığı, rinit, bronşit, larenjit, otit, tonsillit, farenjit, trakeit, epiglotit gibi birçok alt grubu vardır. Bazen hastalarımız bunlardan herhangi birini geçirdiğinde grip geçirdiğini zannetmektedir. “Ben geçen yıl grip aşısı olmuştum ancak yine de çok ağır grip geçirdim” diyebilmektedir. 

Oysa grip hastalığı 40 dereceye varan ateş, yaygın eklem ve kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, bayılma veya bayılayazma gibi belirtilerle seyreder ve genellikle hastaların genel durumu ileri derecede bozulur. 

Grip hastalığı, soğuk algınlığından farklı olarak çok daha ağır seyredebilir ve zatürreye dönüşürse ölümcül olabilir. Bu nedenle grip aşısı özellikle son yıllarda ölümcül grip salgınlarının da görülmesi nedeniyle büyük önem kazanmıştır.

Grip ile Kovid-19 aynı anda geliştiyse; influenzanın hafif geçmesini, ölüm riskinin azalmasını sağlamak, böylece iki hastalığın neden olacağı ortak ölüm riskinin azaltılması için grip aşısı olabiliriz. Bu nedenle Kovid-19 sırasında grip aşısı, insanlarla teması fazla olan herkese tavsiye edilmeli. 

Grip de virüs nedenli bir hastalıktır, kişiden kişiye hava yoluyla kolay geçer. Grip, esas olarak yaşlılarda ve bağışıklık sistemini etkileyen kronik hastalığı olan kişilerde ölüme neden olur. 

Grip aşısı, Kovid-19 ile bağlantılı bir aşı değil fakat iki hastalığın aynı anda bulaşması ihtimalindeki ölüm riskini azaltacaktır.

Sevinç ÖNDER