Merhabalar Metehan Bey. Başarılarınızın yakın takipçisiyiz ama sizi tanımayanlar için kendinizi tanıtabilir misiniz?
1991 Sakarya doğumluyum, güreşe babam Kemal Başar sayesinde başladım. Beden eğitimi öğretmeniyim, 2003 yılında Sakarya Erenler spor kulübünde Fehmi Sarı, İsmail Hakkı, Pehlivan Bahattin Akyol ile başladığım güreşe 2004 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü'nde Zeki Şahin ile devam ettim. 8. sınıfta İstanbul Büyükşehir Belediye Spor'a geçip, ilk uluslararası madalyamı da İstanbul Büyükşehir Belediye Spor'da aldım. 2017 yılında Avrupa şampiyonluğunu finalde kaybedip, yine aynı yıl içinde yapılan Dünya Şampiyonası'nda şampiyonluğa ulaştım.
Ülkemi uluslararası düzeyde temsil ettiğim en önemli derecelerim ise:
2017 Paris Büyükler Dünya Şampiyonluğu,2017 Novi Sad Büyükler Avrupa İkinciliği, Büyükler Avrupa Oyunları Üçüncülüğü, Dünya Üniversiteler Şampiyonluğu, Gençler Avrupa ve Dünya Üçüncülüğü, Yıldızlar Avrupa Üçüncülüğü, Büyükler Dünya Şampiyonluğu’dur.
Peki bu güreş tutkusu nereden geldi?
Güreşi babam çok seviyordu. Amcam Hakkı Başar’da bir güreşçiydi. Uzun bir kariyere sahip başarılı bir sporcuydu. Her şeyden önce amcam gibi bir örnek vardı önümde. Fakat amcamı da beni de destekleyen, güreşe başlamamızdaki en büyük pay babam Kemal Başar’a ait. Onun desteği sayesinde güreşe başladım. Konum olarak şanslı bir yerde büyüdüm. Küçüklüğümde sürekli göle yüzmeye giderdim. Babam ben küçükken “Seni güreşçi yapacağım!” diyerek sürekli yüzmeye götürürdü. Yüzme benim için iyi bir antremandı. Hala kendimi geliştirmek için yüzmeye devam ediyorum.
Sizce Türkiye ata sporu kabul ettiği güreşte nasıl bu kadar başarılı?
Ben genetik yatkınlığımızın olduğunu düşünüyorum. Biz Türkler mücadele sporlarında çok başarılıyız. Diğer ülkelerle kıyasladığımda Türklerin bu sporda daha başarılı olduğunun farkına vardım. Geçmişe dönüp baktığımızda da bunu rahatlıkla kanıtlayabiliriz. Birçok başarılı güreşçimiz çok önemli başarılara imza atarak ülkemizi gururlandırdı. 81 ilde güreşe başlayan çoğu insan, bu sporu çalışarak profesyonel seviyeye taşıyabilir. Ayrıca Dağıstanlıları da bu sporda oldukça başarılı buluyorum. Tıpkı biz Türkler gibi mücadele sporlarına genetik yatkınlıkları var bence. Bunun sebebi biraz da coğrafi konum ve ırk olduğunu düşünüyorum.
Başka hangi ülkeler güreşte başarılı?
Rusya’da çok başarılı. Hatta bizim sistemimizin de Rusya’dan geldiği söyleniyor. Zamanında Rusya’dan Türkiye’ye gelen bir antrenörle güreşi profesyonel olarak başlamışız. Ruslar M.S 700 yılından beri güreş sporuyla uğraşıyorlar. Güreş tarihinin sahip olduğu zenginliği Rusya’da ki spor salonlarında bile görmeniz mümkün. Burada 1.000 sporcu varsa Rusya’da 10.000 sporcu vardır. Orada güreş sporu çok daha popüler. Sayı ne kadar artarsa başarı da artar. Çünkü alternatif artınca sporda bir mücadele hakim oluyor. Rusya dışında İran, Bulgaristan, Ermenistan ve Gürcistan gibi ülkeler de çok güçlü. Dünya sıralamasında ilk üçte yer alabilecek güçteler. Ama Rusya ve Türkiye bu ülkeler arasında daha üst bir konumda. Bunların dışında Hindistan ve Amerika’da güreşe çok ilgili. Sürekli olarak yatırım yapıyor, başarılı sporcular yetiştiriyorlar. Asya ülkelerinde de Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkelerde de güçlü sporcular yetiştiriyor. Dünya genelinde güreşe olan ilgi gittikçe artıyor.
Güreşe başlamak için ideal yaş kaç sizce?
Profesyonel olarak olmasa da, ben güreşe 13 yaşında başladım. Çok daha erken başlamanın uygun olduğunu düşünmüyorum. Güreş için 12-13 yaş oldukça ideal. Güreşçi olmak isteyen çocuklar, o yaşlarda en azından yüzme antrenmanlarıyla hazırlanabilirler. Kas gelişimi için yüzme oldukça uygun bir spor. Güreş zorlu bir spor, güçlü kas kütlesine sahip olunması gerekir. Yüzme bütün kasları çalıştıran bir spor olduğu için güçlü bir antrenman olarak herkese rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Yorumlar (0)