Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği görevini başarıyla tamamlayan Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, 10 Aralık’ta Kocaeli Üniversitesi’nin yeni rektörü olarak belirlendi.

65 bin öğrenciye ev sahipliği yapan ve Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olan Kocaeli Üniversitesi’nde rektörlük görevine atanan Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, sorularımızı Time Kocaeli okurları için yanıtladı.

 

 

Sayın Rektör, öncelikle hayırlı ve uğurlu olsun. Yeni rektörümüzü tanımak isteyen okurlarımıza biraz kendinizden bahseder misiniz?

1964 Sivas doğumluyum. Lise son sınıf haricinde ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteyi memleketim olan Sivas’ta okudum. Öğrenim hayatımın sadece bir yılını Amerika Birleşik Devletleri’nde okudum. Sivas Lisesi’ni ve Cumhuriyet Üniversitesi’ni birinci olarak bitirdim. 28 yıldır Kocaeli Üniversitesi’nde görev yapmaktayım. Kocaeli Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesi ve burada yaşamaktan çok mutluyum. Dün Sivas’taydım ve döndüğümde bu güzel şehir beni tekrar doğasıyla büyüledi. Memleketimi elbette seviyorum ancak Kocaeli’nin yeri bende çok başkadır. Bu üniversitede kendimi geliştirdim, çocuğum burada doğdu ve büyüdü. Kocaeli’ne hizmet etmekten mutluluk duyuyorum. Eşim burada Endokrinoloji Profesörü Zeynep Cantürk, bir tane de kızımız var İrem Cantürk, endüstri mühendisliğini bu sene bitirecek inşallah. Kocaeli Üniversitesi’nde 8 yıl başhekimlik yaptım. Bu süre zarfında hizmeti ve adaleti esas aldık. Bugün ise rektörlük nasip oldu. Cumhurbaşkanımız bizi bu kadroya atadılar. Kocaeli Üniversitesi gibi değerli bir yerde bu önemli görev bize verildiği için, oldukça onur duyuyorum.

Bu ilin gözbebeği olan üniversitemizde başhekim olarak önemli bir idarecilik görevi yapıyordunuz, şu an ise tüm üniversiteden sorumlu olacaksınız. Bu konu size nasıl hissettiriyor?

Hekim olarak hizmet etmek elbette bizim uzun yıllar üzerinde eğitim aldığımız bir iş, bu arada ben Sağlık Kurumları Yöneticiliği Yüksek Lisansını da tamamladım. Hastane kadromuzda ki arkadaşlarımızla birlikte çalıştığım için şanslıyım, çok kıymetli çalışma arkadaşlarına sahiptim. Ancak burada da mahcup olmadan, güzel bir ekiple iyi işler başaracağımıza inanıyorum. Ancak hastane tabi farklı bir ortam, orası mağdur kişilerin başvurduğu bir yer. Orada da öğrencilerimiz var elbette ancak yalnızca tıp fakültesi öğrencileri vardı. Burada ise her branştan öğrencilerimiz mevcut. Şehrimizin ve şehirler arası dinamizminin etkin olduğu bir yerdeyiz. Diyeceğim o ki; bu verdiğim örneklerdeki gibi arada iki görev arasında farklar var. Hastane tarafı, rektörlük makamına göre halkımıza daha çok dokunan bir görev alanı.

Kocaeli’nin endüstriyel potansiyelini avantaja çevireceğim

Artık öğrencilerimizle daha çok  ilgilenme fırsatımın olması beni çok mutlu ediyor. Hastanede genel cerrahi bölümünün profesörüydüm ancak çevreme “sadece bir bölümün değil, bütün hastanenin başhekimiyim” derdim. Yine bir benzerini söylemek istiyorum; ben hekimim, Tıp Fakültesi öğretim üyesiyim ama hizmetlerim tüm üniversiteye olacaktır. Tüm fakültelerimizin daha iyi olması, daha başarılı hale gelmesi için çaba sarf edeceğim. Benim bundan sonra en büyük önceliğim Kocaeli şehrinin endüstriyel potansiyelini öğrencilerimiz için avantaja çevirmek olacak. Bunun içindir ki biz, Mühendislik ve Teknoloji Fakültelerimizi ön plana çıkarmayı düşünüyoruz. Konunun özüne dönecek olursak arada farklar olan iki görevimin benim açımdan fark eden bir tarafı yok 28 yıl önce nasıl üniversitemize hizmet için geldiysem şimdi de aynı istek ve heyecan ile bu hizmetlere devam edeceğim. Yeni görevimi, başımızı önümüze eğmeden, hızımızı kesmeden koşacağımız bir kulvar olarak düşünüyorum.

Biraz da rektörlük seçiminden bahsedelim isterseniz. Çok demokratik bir seçim olduğu konuşuluyor. Sizin bu konuda düşünceleriniz nelerdir?

Çok uzun süredir çalıştığım Kocaeli Üniversitesi’nde en çok gurur duyduğum şey akademi çalışanlarında oluşan sevgi ve kardeşlik bağıdır. Nitekim bunu seçimde net bir biçimde gördük. Aramızda kaliteli bir üslup kültürü mevcut ve bu kültür, atama aşamasında saygı, sevgi olarak geri dönüşler aldı. Rekabet süreci normal şartlarda oldukça sancılı olabilecekken çok gerekli olan hoşgörü yeteneğimiz sayesinde dostluğun kazandığı bir ortam oluşmuş oldu.

İdareciliğin aslı liderlik yapabilmektir

Aday olan arkadaşlarımız şu an önemli konumlarda müdür ve dekan olan kardeşlerimizdi. Yarıştık ve o yarış bitti. Ancak daha önemli olan hizmet yarışımızda birlikte olacağız inşallah. Onlar kendi alanlarında hizmetlerine devam ederken biz de onlara iyi bir liderlik yapmaya çabalayacağız. İdareciliğin aslı liderlik yapabilmektir. Çünkü her şeyi bilmek mümkün değil ama oradaki arkadaşlarımı motive edebilmem, koşmalarını sağlamam ve birlikte koşmam benim görevim. Dolayısıyla rahatlıkla söyleyebilirim ki o dönemde hiçbir sorunla karşılaşılmadı, bizim idarecilik sürecimizde de olmayacaktır. Daha önce olduğu gibi bu dönemde de herhangi bir mağduriyet yaşanmayacaktır.

Bulunduğunuz konum itibariyle Kocaeli Üniversitesi’nde en üst makam artık sizin. Peki yapmış olduğunuz planlamalara göre öncelik vereceğiniz hizmetler neler olacak?

Bildiğiniz üzere üniversitemizin güzel işleyen sistemlerinden biri hastanemiz biz de bu yüzden artık kurulan sistemimizin sağlıklı bir biçimde yürümesini sağlayarak, daha başka hizmetlere de ağırlık verilmesini amaçlayacağız. Biz artık daha çok mühendislik, teknoloji gibi önemli konulara yönelmek istiyoruz. İlgili fakülteleri sanayicilerle, iş adamlarıyla buluşturacağız. Geçtiğimiz hafta yapılan mazbata törenimizde de bu konudan yoğun bir biçimde bahsettim. Çünkü sanayi şehrinde yaşıyoruz. Elimizde imkanlar mevcut ve bunları güzel bir biçimde değerlendireceğiz. Bir başka konu ise, öğrencilerimizin eğitim ve öğretim şartlarını dünya standartlarının üzerine çıkarmaktır. Bugün öyle bir çağda yaşıyoruz ki bilgiye ulaşmak için dershanelerde ders dinlemeye duyulan ihtiyaç azami sınıra yaklaştı. Eğer öğrencilerimize bilgi edinme kültürünü güzel bir biçimde aşılarsak, artık onlar istedikleri her yerde kendilerini geliştirebilirler.

Mutlu bir gençlik yetiştirmek istiyoruz

Aynı zamanda mutlu bir gençlik yetiştirmek istiyoruz. Onların eğlenmeleri de bizim için önem arz ediyor. Eğlenecekler, mutlu olacaklar ve geri kalan zamanlarında kendilerini geliştirecekler. Birbirleriyle fikir alışverişi yapacaklar. Ben kendi kızımdan iyi biliyorum ki, ebeveynlerinden çok akranlarıyla olan kontakları değişmesini ve gelişmesini sağlıyor. Bu yüzden hayalim öğrencilerle birlikte yol yürümektir. Ben sosyal medya uygulamalarını pek kullanamam ancak yüz yüze bir araya geleceğiz. Her ay fakültelerden seçilen öğrencilerle birlikte olacağız, ben onlara kahve ikram edeceğim. Yeni çağa doğan yeni neslimizi kazanmak, ortak paydalarda buluşmak istiyoruz. Yine bir başka önemli olduğunu düşündüğümüz konu ise şüphesiz ki spor ve sanattır.

Marifet iltifata tabidir

Üniversitemizin en az bir spor dalında oldukça aktif rol almasını amaçlamaktayız. Bu üniversiteleri güçlendirir ve kamuoyunda öne çıkmasını sağlar. Sporcularımızı desteklemeli, takdir etmeli ve kurum aidiyetlerini artırmalıyız. Örnek vermek gerekirse halter ülkemizde çok revaçta olan bir spor dalı değildi, ta ki Naim Süleymanoğlu ile ön plana çıkana kadar. Bir tane bile bu şekilde başarılı olduğumuz alan olur ise devamı gelecektir. 65 bin öğrenci potansiyellerini gerçekleştirmek için bekliyor. Bizim onlara yol göstermemiz asli vazifemizdir. Sanat konusuna gelecek olursak, elbette çok önemli ve üzerinde düşünülmesi gereken bir alan. Çok kaliteli bir Konservatuar ve Güzel Sanatlar Fakültelerimiz var. Çok estetik ve güzel işler yapıyorlar. Biz her zaman onları destekleyeceğiz. Onlarla gurur duyuyoruz ve bunu hissettireceğiz. Marifet iltifata tabidir. Bunları tamamen iyi niyetimle söylüyorum, ne kadar başarabilirim zaman gösterecek lakin elimden gelenin fazlasını yapmak için çaba sarf edeceğimden emin olabilirsiniz.

Peki hastalarınızla ilişkiniz nasıl devam edecek?

Hastalarımızla olan ilişkilerimiz aynı şekilde devam edecek. Enerjimiz ile ilgili hiçbir sıkıntımız yok, hâlâ yerinde ve yüksek (gülüşler). Poliklinik hizmetlerimiz ve ameliyatlarımız devam edecek. Tabi rektörlük asli görevimiz, buranın görevlerini aksatmadan planlama yapılarak devam edecek. Tüm bunlar zaman içerisinde netlik kazanıp oturacaktır o zaman ameliyatlarımızı da yapmaya devam edeceğiz. Başhekimlik görevim süresince mesaimin yüzde 80’ini Başhekimliğe, geri kalan yüzde 20’sini ise poliklinik ve akademik çalışmalarıma ayırıyordum. Bu süre içerisinde 9 adet kitap yayınladım. Çok sayıda akademik makale ve araştırmada yer aldım. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarda yöneticilik yaptım. Anlayacağınız çok çalışan, üretken bir insanım. Gücümüz ve enerjimizle hizmet etmek için her daim hazırız.

Okul ve üniversite dışında nasıl bir insansınız? Bize biraz magazinsel bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle sporculuk yetenekleri olan bir insan değilimdir. Sesim güzel değildir, şarkı söyleyemem. Fakat iyi bir dinleyici ve iyi bir izleyiciyimdir. Klasik Müzik ve Türk Sanat Müziği dinlemeyi severim. Sportif faaliyetleri mümkün olduğunca izlerim. Kocaelispor, Sivasspor ve Beşiktaş takımlarını tutuyorum. Arkadaşlarımla kahve içerken sohbet etmekten zevk alırım. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; en sevdiğim yer evim, evimde vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bunun dışında sosyal aktiviteleri aile bireylerimle yapmaktan keyif alırım. Hayatımda en değerli konular; vatan, millet, bayrak ve ailedir.

Minimum kayıp, optimum kazanç, maksimum mutluluk

Ve benim bir de mottom var; minimum kayıp, optimum kazanç, maksimum mutluluk. Sadece kendimle yarışır, ailemle mutlu olmaya çalışırım. Sakin bir yapım olduğunu çevremde ki insanlar söylüyor. Güler yüzlü ve pozitif olmaya özen gösteririm.  Babamın güzel bir sözü var; “selam, güler yüz esirgeme” bunun için bu konuya önem veriyorum.

Sağlık alanında yapılabileceğini düşündüğünüz neler var?

Hemşireler, tıbbi sekreterler ve pratisyen hekimler, aile hekimleri konularını oldukça önemli buluyorum. Aile hekimleri hastanelerdeki iş yükünün azaltılması açısından kilit vazife görüyor. Onlara verilen değeri artırmak gerekiyor. Hastanelerde verilen hizmetin kalitesini artırmak için hemşire ve tıbbi sekreter sayımızı arttırmak gerekiyor. Hemşire kadrolarımızın daha güçlü ve fazla olması şart.

Bilim kümülatif bir biçimde ilerler

Tıbbi sekreterliğin ise hasta bilgilerinin kaydedilmesi ve sonrasında istatistiki verilerin tespiti açısından önemli bir yeri var. Bilim kümülatif bir biçimde ilerler. Yani bilgiler tek başlarına değil çoğalarak işe yarar hale gelir. Bu ise ancak iyi bir tıbbi sekreterlik sistemi ile oluşabilir. Sağlıkta son 20 yılda elbette olağanüstü gelişimler yaşanıyor. Bunu kimse inkar edemez ancak bu bahsettiğim konulara önem vermek bizi olduğumuz yerden daha yükseğe taşıyacaktır.

Son olarak Kocaeli halkına neler söylemek istersiniz?

Kocaeli Üniversitesi bölgemizin ve ülkemizin çok önemli bir parçasıdır. Biz üniversitemize sahip çıkacağız. Herkesi de buna davet ediyorum. Yöneticiler yıpranabilir ve yıpratılabilir. Ancak kurumların zarar görmemesi çok önemlidir. Biz yıpranırız ve görevimizi başka bir arkadaşımıza devredebiliriz, sonra unutuluruz bu sorun değil. Fakat kurum bakidir. Bu nedenle basın mensuplarımızdan ve halkımızdan isteğimiz, bizleri eleştirsinler ancak bu kurumlara zarar verecek şekilde eleştirilerden imtina ederlerse çok memnun oluruz. Bir sorun var ise bizimle paylaşsınlar, biz o sorunu düzeltmeye çalışırız. Ben zaten basın mensubu arkadaşlarımızla bir araya gelip onları belirli aralıklarla bilgilendireceğim. Elbette aşağıya çekmek için bunu yapanlar olacaktır. Onlara gülüp geçeriz lakin bizi geliştirmek için eleştiren herkese kulak vereceğimizden emin olunuz.