SOKAKTAKİ MELEKLERİN KORUYUCU MELEĞİ

KOHAYDER BAŞKANI SEMRA ÇELİKKAYA

 

Kısa bir süre önce KOHAYDER’in başkanlığına gelen Semra Çelikkaya’nın düzenlediği kahvaltı ve basın açıklaması için Dedeman Kartepe Otel’de buluştuk.  

 

Semra Çelikkaya, basın açıklamasında birçok önemli noktaya değindi;

 

Hayvanların, özellikle de sokakta yaşayan sahipsiz ve bakıma muhtaç olanların koruyucu meleği başkan Semra Çelikkaya'nın anlatımından öne çıkanlar...

 

 

 

Sokak hayvanlarına yaklaşımımız hayvan hakları meselesinden çok insanlğımız ile ilgilidir.

 

Şu anda sokak hayvanlarının toplanılması konusu tartışılıyor. Böyle bir imkan mümkün mü? Sadece parayla sağlanabilecek bir durum değil. Bu bir gönül işidir.

Yalnızca barınakları yapmak ve personel işe almak yeterli olacak mı? Bu hayvanlar konuşamıyor ve derdini anlatamıyor.

Örneğin Gebze’deki hayvanlardan bir kısmı Büyükşehir’e getirildiklerinde 3 tanesi birbirini parçalayarak öldürüldü.

 

Belediyelerin yaptığı birçok toplama usulsüzdür. Yasaya göre toplama ekiplerinin kullanması gereken dozdan daha yüksek dozda ya da farklı maddeler kullanılıyor. Bu uygulamalar sırasında veteriner hekim bulunma zorunluluğu olmasına rağmen çoğunlukla bulunmuyor. Bu konuda açılmış ve devam eden davalar var. En acımasız belediye de İzmit Belediyesi. 2020 yılında usulsüz toplama yapılırken uyuşturucu iğne ile hayvanlar öldürüldü. Bu konuyla ilgili hukuki süreç devam etmektedir.

 

Belediyelerin en önemli önceliği halkıyla sokak hayvanlarını barıştırmak olmalıdır.

Yasayla ilgili halkı bilinçlendirmek başlıca yöntem olmalıdır.

 

Hayvanları ordan oraya taşımak, yerini değiştirmek anlamsız ve usulsüzdür. Hayvanları agresiflştirmektedir ama malesef bütün belediyeler bunu yapmaktadır. Ormana hayvanların yerleştirilmesi için ciddi bir bütçe ayrılarak burada çitlerle çevrili bir yaşam alanı oluşturulması tartışılmaktadır. Köpeklerin veya kedilerin ormanda olması demek kurt veya çakal gibi vahşi hayvanlar için canlı yem olması demektir. Etrafı çevrili olmasa bile kaçamaz. Kurt planlayarak saldırır.

Kanuna göre aslında barınak yoktur, bakım evleri vardır. Alıp kısırlaştırma ve aşılamasını yaparak tekrar yaşam alanına bırakılmalıdır. Kaza vs. olursa tedavisini yapmalıdır. Ancak ne yazık ki bu konuda Kocaeli Belediyesi dışında hizmet veren çok belediye yoktur. Kocaeli Belediyesi çok iyi niyetli olarak Uludağ Üniversitesi’nden veteriner hekim getirerek sokak hayvanlarına bu hizmeti vermektedir.

 

Karamürsel Belediyesi bu konuda çok iyi bir örnek sergileyerek dışarıdan bir özel veterinerlik firmasıyla anlaşmıştır ve hizmet satın almaktadır.

 

Mevcut bakım evlerinin hali içler acısıdır. Toplatılma yapılırsa 4-5 milyon popülasyona nasıl bakılacağı tartışılır.

Maalesef gerçek plan bu hayvanların yakalanarak yok edilmesidir.

 

2010 yılında orman yasası değiştirildi. Orman arazilerinde madencilik altyapı bakım evi yapılmasına izin verildi. Bakımevi bahanesiyle yapılaşmaya açılacak. 1-2 yıl boyunca hayvanlar katledildikten sonra bu doğru yöntem değilmiş, vaz geçtik denecek. Ondan sonra o araziler de ranta açılmış olacak.

Pet shoplarda satış yasaklandı, ama katalog üzerinden satılabiliyor.

Bir yandan üretim devam ederken, biz sokak hayvanlarının popülasyonundan mı rahatsız oluyoruz?

Eğer samimi olarak bu popülasyonu kontrol altına almak isteselerdi, üretimi durdururlardı…

Son olarak; bu hayvanlara olan sevgisizliğin temelinde değersizlik hissi yer alıyor. Yeri geliyor o kişi, hayvanseverin hayvana verdiği değeri içine sindiremiyor.

Kendini sevmeyen insan hayvanı da sevmez, doğayı da sevmez, başkasını da sevemez.