İstanbul'un yatırım gücünü Kocaeli’ye taşiyoruz!

Merhaba Fatih Bey. Sizi bu sayımızın kapağında ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Firmanızın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?

Üniversitede ekonomi eğitimi aldıktan sonra yakın çevremin önerisi ile İstanbul’un iyi semtlerinin başında gelen Göktürk’te, emlak sektörüne gayrimenkul danışmanı olarak giriş yaptım. İlk 1 yıl bir yandan işi öğrenirken bir yandan da sektörü bir yandan da sektörün temsilcilerini içerden gözlemleme şansım oldu. Emlak danışmanlığı o dönemlerde bir meslek olarak görülmüyordu, hızlı para kazanmanın en kolay yolu "emlakçılık" yapmaktı. 2011-2012 yılları arasında "bu iş bana göre değil" diyerek çalıştığım yerden 3 defa ayrıldım ama her seferinde bu sefer farklı olacak vaatleriyle geri döndüm. Aslında sorun, kişilerden çok sektöre olan bakış açısındaydı. Müşterinin sektöre bakış açısı; "bir kere gelip evi gösterdiniz, ne yaptınız yani" şeklindeydi. Buna tepki veren ofis sahiplerinin de maalesef danışmanlara karşı bakış açısı aynıydı. Bu yanlış bakış açısına karşı çıkıp, 2012 yılının 28 Mayıs’ında dürüstlük, şeffaflık, % 100 bilgi ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmayı kendine misyon edinen Derin Gayrimenkul’u kurdum. 2012 yılından beri, sürekli eğitimler alarak, teknolojik tüm gelişmeleri yakından takip ederek ve bu sektörde edindiğim her şeyi ekibime aktararak, memleketin yerli ve milli markası Derin Gayrimenkul’ü bugünlere taşıdık. Patronsuz ofis sloganıyla egonun yoruculuğunun olmadığı, herkesin kendi ofisi, kendi işi gibi benimsediği bir şirket haline geldik.

 

Derin Gayrimenkul danışmanlara, müşterilere ne vaat ediyor?

Genelde ticari bir işe girerken insanların önceliği para kaznamak olur ve ana odağında bu yer alır. Bense, bunun büyük bir hata olduğunu düşünenlerdenim. Öncelikle yaptığınız işi çok iyi yapmanız gerekiyor, iyi ve sürekli kendinizi geliştirerek hareket ederseniz, beraberinde para da geliyor. Bir de sadece para kaznamak için sevmediğiniz işi yaparsanız, belli bir süre sonra para kazansanız da devam edemezsiniz. Bu yüzden benim ve Derin Gayrimenkul’un ilk önceliği hiçbir zaman para kazanmak olmadı. Biz işimizi en iyi, en şeffaf şekilde yapmaya çalıştık. Bu yüzden herkes kazandığını mala mülke yatırırken, biz önceliği işimize yatırmaya karar verdik. Bu da beraberinde müşteri ve danışman memnuniyeti ve marka değerini getirdi. Patronsuz ofislerimizde işinin hakkını vererek yapan danışmanlarımızla, müşterilerimize güvenle aldıran, memnuniyetle sattıran bir iş vaat ediyoruz.

 

Gayrimenkul sektöründe teknolojiyi  iyi kullanıyoruz dediniz. Teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz?

Sektörde teknolojiyi ilk ve en üst seviyede kullanan emlak şirketiyiz diyebilirim. Dji firması ilk drone’unu 2013 yılın da çıkarmıştı, 2014 yılında biz kullanmaya başlamıştık. Aynı şekilde dünyada 3D sanal gerçeklik konusu gündeme gelip, firmalar ürünleri piyasaya sürmeye başladığı gibi hemen araştırıp Türkiye’de Matterport 3D teknolojisini kendi bünyemizde kurduğumuz ekiple ilk kullanan ekibiz. İşimizle ilgili birçok cihaz ve program kullanıyoruz. Daha iyisi çıktığında sürekli yenisini deniyoruz ve kullanmaya başlıyoruz. Kazandığımızı işimize yatırıp, yaptığımız işin hakkını vermeye çalışıyoruz.

Şubelerinizin bulunduğu bölgeleri seçme nedenleriniz nelerdir?

Karamürsel doğduğum, çocukluğumun geçtiği yer, memleketim yani. Karamürsel’i çok seviyorum, memlekete katkı sağlamak, istihdam yaratmak, dışarıdan yatırımcı getirmek suretiyle sıcak para sokmak adına 2. şubemizi 2020 yılında Karamürsel’e açtık. Şu an Karamürsel’in en büyük ofisiyiz. Çok nitelikli ve deneyimli bir kadromuz var. 2024 yılının başında da Başiskele’ye 3. şubemizi açtık. Başiskele’yi tercih etme sebebimiz, yeni ve düzenli bir bölge, oturan profil çok iyi. O bölgede gelecek görüyoruz. Bu ay, Nevşehir’de "Kapadokya-Avanos" şubemiz 4. şubemiz olarak açıldı. Amacımız, organik bir şekilde büyümek. Kendi içimizde bizlerle birlikte çalışmış olan çalışma arkadaşlarımızla yeni şubeler açarak, yavaş yavaş ve emin adımlarla büyümek istiyoruz.

Sanal tur, artırılmış gerçeklik veya yapay zeka gibi yenilikçi teknolojileri nasıl kullanıyorsunuz?

Şirketimiz bünyesinde mimarımız, inşaat mühendisimiz, avukatımız, finans uzmanımız ve mali müşavirimizin bulunduğu gibi virtual design,stüdyo ve ARGE gruplarımız da bulunuyor. Son saydığım bu 3 grup, bu teknolojik gelişmeleri yakından takip edip, sektörle ilgili kısımlarını belirleyip onun üzerine çalışmalar yapıyor ve bunların hepsini işimizde kullanıyoruz. Şu an en yoğun olarak Matterport Pro 3 kamerası ile çalışıyoruz. Yine aynı firmanın yapay zeka ile desteklenen labarotuvar uygulamasını kullanıyoruz.

 

Firma içinde inovasyonu teşvik etmek için ne tür stratejiler izliyorsunuz?

Senede 4 kere tüm danışmanlarımıza ücretsiz eğitim seminerleri düzenliyoruz. İki haftada bir şube yöneticileri, iki haftada bir de benim katılımımla fiziki olarak toplantı yapıyoruz. Bu toplantılarda inovasyona çok önem veriyoruz. Endeksa, sahibinden, hepsiemlak, zingat gibi şirketlerden tüm verileri çekip, bunlar üzerine değerlendirmelerimizi yapıyoruz.

 

İstanbul Göktürk, Karamürsel, Başiskele ve Kapodokya-Avanos gibi farklı bölgelerde faaliyet göstermek size hangi avantajları sağlıyor?

Türkiye’de insanlar gayrimenkul yatırımını çok tercih ediyorlar. Bu yüzden, yerel ağımızın olması ekstra olarak;  yerel bilgi, uzmanlık, müşteri ilişkilerinde yakınlık ve net bilgi, hızlı ve etkin hizmet ortamı sağlıyor. Marka güvenilirliğimizi ve itibarımızı arttırıyor. Pazarlama ve reklam konusunda bizi daha güçlü kılıyor. Network ve işbirlikleri konusunda yerel ağ oluşturmamızı sağlıyor. Son olarak, bölge ekonomilerine katkı sağlamak ve istihdam yaratmak bizleri mutlu ediyor.

 

Önümüzdeki 5 yıl içinde firmanızı ve sektörü nasıl görüyorsunuz?

Öncelikle, emlak sektörü hızlı para kazanmak için tercih edilen ikinci iş olmaktan çıkıp, artık bir meslek olarak görülüyor. Her geçen gün işe yeni başlayan birbirinden donanımlı, kariyeri sağlam özgeçmişi olan insanlara rastlıyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor. Bu yüzden ekonomik koşulların tüm olumsuzluklarına rağmen, bu işi hakkını vererek yapan herkesin ve bu sebeple sektörün önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Derin Gayrimenkul’u önümüzdeki 5 yılda çok daha iyi yerlerde görüyorum. Sebebi de çok açık... Birlikte iş yaptığımız tüm iş arkadaşlarımız sürekli kendini geliştirmeye çaba harcıyor ve çok çalışıyor. Dolayısıyla, bu iş ekip işi...  Ben ekibimizi çok seviyor, onlara çok inanıyorum.