Herkese merhaba..

Bu hafta konumuz Ramazanda nasıl beslenmeliyiz? 

Uzun süredir evlerdeyiz. Bir çoğumuz maalesef ki bu süreci daha çok yemek yap ve ye olarak değerlendirdi. Hepimiz için kolay olmayan bu sürecin kalıntılarını toplamak için bir fırsat diye düşünüyorum Ramazan ayını ve orucu. Oruç bir arınma yöntemi aslında. Ramazan boyunca hem ruhumuzdaki hem de bedenimizdeki toksinleri atıyoruz. Bu süre boyunca özellikle daha çok maneviyata yönelerek ruhu dinlendiriyoruz. Aynı zamanda uzun süreli bir açlıkla vücudun kendisini dinlendirmesini sağlıyoruz. Fakat uzun süre aç kaldıktan sonra vücuda farkında olmadan fazla yükleme yapıyoruz. Bu dinlenmeye çalışan vücut için çok zararlı. O kadar emek veriyoruz sonunda kendimizi kaybetmiş bir şekilde dünyaları tüketiyoruz. Oysaki iftarda tüketilen bir kase çorba bizleri fazlaca doygunluğa ulaştırıyor. Farkında bile değiliz! Çünkü bedene konuşma fırsatı vermiyoruz. Ya da o konuşsa da dinlemediğimiz için duyamıyoruz. Çoğumuz dinlenme ve dinlendirme ayında daha fazla yükleme ve yorma yapıyoruz. Daha sonrasında pişmanlıklar yaşıyoruz. Vücut daha fazla tepki veriyor. Anlamıyoruz.

Aslında Ramazan doğru ve dengeli beslenme ayı. Bu süreçte nasıl dengeli beslenmeliyiz? Öncelikle çiğnemeyi öğrenmelisiniz derim ve yemek yemenin bir ihtiyaç olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca bu ramazan diğer ramazanlardan daha farklı. Çünkü Dünyada ve ülkemizde salgın hala devam etmekte ve salgından korunmanın veya daha hafif atlatmanın en büyük çözümü bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasından gerekmekte. Oruç tutacak birçok kişi bağışıklığım düşer mi diye korkuyor. Çünkü aç kaldığında vücudun bağışıklığının düşeceğini düşünüyor. Maalesef ki yanlış bir düşünce. En iyi şifa açlık diyebilirim sizlere. Çünkü vücut aç iken onarıma geçer. Eğer bir yerde hasar varsa orayı onarmaya başlar. Zaten açlık günlerce değil. Yaklaşık on altı saatlik bir açlık var. Bizler son zamanlarda bu tarz beslenme yöntemlerine alıştırıyoruz zaten sizleri. Fazla beslenmek ve aşırı besin tüketimi vücudu yorar ve bedene zarar verir. Doğru besin ve doğru porsiyon sizlere fazlasıyla şifa olur ve bedeninizi dinç tutar.

Ramazanda sahur da bir yumurta ufak bir kase yoğurt veya bir bardak kefir ve meyve ile hazırladığınız bir örüntü sizi fazlasıyla tok ve zinde tutar. Unutmayın yedikçe yemek istersiniz. Bu nedenle her zaman frene basmalı ve otokontrolü elinizde tutmalısınız. İftarda dinlenerek tüketmeye özen göstermenizi tavsiye ederim. Gün boyu aktif olan vücuda ilk olarak ufak dozda bir posa vermek iyi gelir (bir hurma). Hemen üstüne tüm gün susuz kaldığımızı göz önünde bulundurarak su eklemek ve bir kepçe çorbayla devam etmek yeterli olur. Daha sonra biraz mola vermek iyi gelecektir. Aksi taktirde yediklerinizin midenizi rahatsız etme olasılığı artar. Çünkü çiğneme hızınızı açlığın verdiği hazla ayarlayamayabilirsiniz. Daha sonrasında ana yemek, salata, biraz ekmek veya meyve ile iftarınızı tamamlayabilirsiniz. İyi çiğneyen birisi için doygunluk çoktan gelmiştir. İftardan sonra çayın yanına bir şey eklemenize gerek yok. Fakat bazı zamanlarda ufak bir ara öğün veya minik bir sütlü tatlı size iyi gelebilir. Şifa bulduğumuz bir ramazan geçirmemiz temennisiyle.. 

Sevgi ve sağlıkla kalın.