Cumhuriyet döneminin ilk sanayi kuruluşlarından biri olan Seka Kâğıt Fabrikası bir zamanlar İzmit’te yaşayan üç aileden birinin ekmek kapısı olmuş, İzmit’in olduğu kadar Türkiye’nin de ekonomik ve sosyal yaşamında önemli roller üstlenmiştir.

İzmit Kâğıt Fabrikası; yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nde fabrikaların ardı ardına açıldığı yıllarda kurulmuştur. Ülkenin kâğıt ihtiyacı o döneme kadar ithal edilen ve ülkemizde işlenen kâğıtla karşılanıyordu. Bu durum, Fransa’da Grenoble Üniversitesi Fransız Kâğıt Mühendisliği Okulu’ndan mezun olan genç mühendis Mehmet Ali Kağıtçı‘nın, yurda dönerek bir kâğıt sanayisinin kurulması için çalışmasına kadar devam etti. Yerli kâğıdı üretecek modern bir kâğıt fabrikasının kurulması, İzmit Kâğıt Fabrikası’nın kuruluşundan önce 1930’larda gündeme geldi. Önce Tekel Bakanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak için bir kâğıt fabrikası kurulması düşünüldü. Ancak kurulacak böyle bir fabrikanın mutlaka zarar edeceği yolunda yazılıp çizilenler karşısında hükümet dosyayı kaldırdı.  Yerli kâğıt üretilmesini destekleyenlerin itirazlarının yükselmesi, konuyu Atatürk’ün masasına getirdi. Bakanlar kurulunca yapılan toplantı sonucunda, hükümetin elindeki verilerle böyle bir fabrikanın başarılı olamayacağı sonucuna varıldı. O günlerde İş Bankası’nın başında bulunan Celal Bayar ise böyle bir fabrikanın zarar etmeyeceğine inanıyordu.  Bayar, Mehmet Ali Kâğıtçı ile Ankara’da yaptığı görüşme sonunda böyle bir fabrikanın zarar etmeyeceğine ikna oldu ve böylece kâğıt fabrikasının kurulmasına karar verildi. Türkiye’de kâğıt, karton, ambalaj kâğıdı, gazete kâğıdı ve sigara kâğıdı üretecek bir fabrikanın projeleri Mehmet Ali Kağıtçı tarafından hazırlandı. Dönemin İktisat Bakanı olan Celal Bayar, kâğıt fabrikası projesini kurulacak olan Sümerbank’ın, yani devletin üstlenmesini uygun görüyordu. Sümerbank’ın 3 Haziran 1933’te kurulmasıyla, Birinci Sanayi Planı’nda yer alan kâğıt fabrikası için çalışmalar başladı. Fabrikanın kurulacağı yer olarak; bir kâğıt fabrikası için gerekli alt yapının, kömürün, suyun ve işçinin bulunduğu, ham maddenin ve mamul maddenin en kolay nakledileceği kent olarak İzmit seçildi. İzmit Sümerbank Selüloz ve Kâğıt Fabrikası’nın temeli 14 Ağustos1934’te Başbakan İsmet İnönü tarafından atıldı.  Fabrikanın tesisi için kuruluş hazırlıkları, daha sonra fabrikanın müdürü olan Mehmet Ali Kâğıtçı tarafından yürütüldü. Toplam değeri 30 bin 400 lira olan ve 121 bin 864 metrekare arazi üzerine kurulan İzmit Kâğıt Fabrikası “Kâğıt Fabrikası” ve “Mekanik Hamur Ünitesi” olmak üzere iki ana birimden oluşturuldu.   Daha sonra ise güç santrali,  hizmet binaları, kazan dairesi ve tamirhane gibi bölümler de fabrika ek binaları olarak inşa edildi. Fabrika inşaatı, çeşitli aksilikler nedeniyle 1936 Ocak ayı sonunda tamamlanabildi. Deneme üretimi ise 18 Nisan 1936’da yapıldı.  İzmit Kâğıt Fabrikası, dönemin İktisat Bakanı Celal Bayar tarafından 6 Kasım1936’da, Ankara ve İstanbul’dan geleniki tren dolusu davetlinin katıldığı törenle açıldı.

Medeniyet Hamuru Seka

Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmit Kağıt Fabrikası’nda üretilen yerli kağıtta basılan 19 Mayıs 1936 tarihli Ulus gazetesinin bayram ekini incelediğinde söylediği şu söz, İzmit Kağıt Fabrikası’nın bunca yıllık tarihinin belki de özeti idi: “Medeniyet Hamuru”. İzmit Kâğıt Fabrikası’na 1944 yılında ikinci kâğıt selüloz fabrikası, 1945'te Klor Alkali Fabrikası ilave edildi. 1954'te de üçüncü kâğıt fabrikası kuruldu. 1957'den sonra eski makineler değiştirildi. 1960 yılında dördüncü, 1961'de beşinci kâğıt fabrikası kuruldu. 1955 senesine kadar Sümerbank Kağıt ve Karton Fabrikası ismi ile çalıştıktan sonra İzmit Selüloz Sanayii Müessesesi adı verildi. 1955'te çıkarılan bir kanunla Sümerbank'tan ayrılıp Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları İşletmesi Genel Müdürlüğü (SEKA) adını alarak iktisadi bir devlet kuruluşu oldu. İzmit’linin kalbindeki Seka İzmit Kağıt Fabrikası, kuruluşundan itibaren adeta İzmit kentiyle bütünleşti, kentin ekonomisini ve sosyal yaşamını düzenler oldu. O yıllarda sofrasından SEKA lokması geçmemiş aile yok gibiydi. Kağıt Fabrikası bir yanda, genç cumhuriyet yönetiminin kendisine verdiği ulusal kalkınmadaki ekonomi rolünü merhum M. Ali Kağıtçı önderliğinde başarıyla yerine getirirken, diğer yanda kent halkının kültürel ve sosyal yaşamını yükseltme görevini üstlenmişti. 

Seka’nın Sosyal ve Kültürel Yaşama Katkıları Büyüktü

SEKA bir sanayi tesisi olmasının yanı sıra kentin sosyal ve kültürel hayatında da önemli katkılar sağlamıştı. SEKA salonlarında gerçekleştirilen Cumhuriyet Baloları, KYÖD Pişmaniye Geceleri, seçkin tiyatro gruplarının gösterileri, “Ekonoma” adlı kooperatif satış mağazasıyla İzmit halkına kaliteli ürünleri ucuz fiyata sunuyordu. Vizyona yeni giren yerli yabancı filmler SEKA sinema salonlarında büyük bir zevkle izlenirdi. Spora ve gençliğe verdiği destekle Seka futbol, basketbol, boks, güreş, kürek kulüpleri Türkiye çapında başarılara imza atıyorlardı. Çırak okulları birer eğitim yuvasına dönüşmüşler, buradan yetişen gençler fabrika müdürlükleri yanı sıra gerek Türkiye, gerekse yurtdışında önemli görevleri üstlenirler olmuşlardı. Seka kampı fabrika çalışanlarının ve ailelerinin yaz tatillerinde yararlandığı o döneme göre lüks sayılabilecek tatil köyü niteliğindeydi. Seka lojmanları içerisindeki sosyal tesis ve lokaller İzmitlilerin en öneli sosyalleşme alanları arasındaydı. Seka bandosu ulusal bayramlarda düzenlenen geçiş törenlerine renk katar, her gün aynı saatte çalan 5 borusu ise akşam saatinin yaklaştığını gösterirdi.
Bunların yanı sıra, SEKA Arkeolojik Alanı kentimizdeki önemli antik alanlarından ve bu anlamda pek tahrip olmamış olan sahanın bu özelliği aslında yıllar önce eski limana yakın bölgede Kağıt Fabrikası temel atımında ortaya çıkmış idi. Bu bölge Genel Müdürlük, İzmit Müessesi, DMO, Seka Cami, Öğretmen Evi, İzmit Yelken Kulübü, Gar ve Mannesman’ı içine almaktadır. Bugün bu alandan çıkan etkileyici yüzlerce eser, biz İzmit’liler pek farkında olmasak da yurtiçinde ve yurtdışında birçok müzede sergilenmektedir. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde SEKA için özel bir bölüm bile vardır. Bu eserler üzerine yerli yabancı birçok bilimsel makaleler yayınlanmıştır. Ayrıca alandaki kimi yapılar, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait tarihi mimari eserler olması nedeniyle tescillidir. 

Seka’nın Vedası Hüzünlü Oldu

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 14.09.1998 tarih ve 1998/71 sayılı kararı ile SEKA İzmit işletmesinin kapatılması; arsalarının yeşil alan, spor alanı, otel alanı ve lüks konut olarak İzmit Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan İmar Planı doğrultusunda düzenlenmesi,  bu düzenleme içerisinde yer alan yeşil alanların ve spor alanlarının İzmit Büyükşehir Belediyesi’ne devri, kaydı uygun görüldü. Ancak bu karar İzmit halkının ve SEKA çalışanlarının yoğun tepkisi ile karşılandığından, özelleştirme işlemi 28.10.1998 tarih ve1998/84 sayılı Karar ile 1 ay sonra iptal edildi. SEKA İzmit İşletmeleri 10 Mart 2005 tarihinde hükümet ile Türk-İş arasında yapılan protokol sonucunda, çalışanları ve tüm varlıklarıyla beraber İzmit Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi.
Kuruluşundan tam 80 yıl sonra, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Kasım 2016 tarihinde yeniden müzeye dönüştürüldü. Ülkenin ilk ve dünyanın en büyük kâğıt müzesi olup, adını fabrikanın kurucusu Mehmet Ali Kâğıtçı'dan almıştır. Müze, 12.343 metrekare alan üzerine inşa edilen dört katlı bir binada 16 salondan oluşmaktadır.