Bilinçaltın = Hayatın!

 

Herkese Güneş’in Enerjisinden Sevgi Dolu “Merhabalar”

 

Sevgili Okurlar, zihnimiz iki ana parçadan oluşur; biri %5’lik bilinçli zihnimizdir. Kendimizi bildiğimiz, karnımız acıktığında yeme isteğimizi algıladığımız, uykumuz geldiğinde uyuma isteğimizi oluşturan zihin kısmıdır. Diğer %95’lik kısım ise hayatımızdaki her şeyin başladığı yer olan bilinçaltıdır. Bilinçaltı, tüm hayatımızın baş komutanı, tek kurucusu ve bedenimizin bekçisi, şekillendiricisidir.

 

Hiç düşündünüz mü; şu an yaşadığınız hayatı siz mi şekillendiriyorsunuz? Yaşamınızda bu doğru ya da o yanlış dediklerinizi, inandıklarınızı siz mi seçtiniz? Olaylara, insanlara, deneyimlerinize geliştirdiğiniz duygular, yorumlar ve anlama biçimi size mi ait? Sağlığınızı siz mi oluşturdunuz? İşte burada size cevabım kocaman bir "Hayır". Neden mi? Çünkü; siz, biz, o, bu… Herkes dünyaya ilk geldiği andan itibaren çevresinin (ailesinin) ürünüdür. Aynı bir çikolata fabrikasının kendi çikolatasını üretmesi gibi bizler de ailemizin, neslimizin, bizi büyütenlerin ürettiği bir paradigmayız (modeliz).

 

"Bilinçaltının gücünün farkında olmayan insan, yaşadığı her şeyi kaderi zanneder."

- Carl Gustav Jung

 

Peki, tüm hayatımıza şekil veren bilinçaltı nasıl oluşur?

 

Biz, anne rahmine düştüğümüz andan itibaren başlayıp 7-9 yaş aralığına kadar devam eden annemizden, babamızdan, bizi büyütenlerden ve onların nesillerinden epigenetik (DNA) ve deneyim yoluyla bize aktarılan;

- Duygular

- Düşünme biçimi

- İnançlar bütünü

- Bakış açıları

- Değer yargıları

- Anlam yükleme

- Karma (geçmiş yaşantı bedelleri) gibi soyut kavramlardan oluşur.

 

Nasıl ki, ailemize ait göz rengi, saç şekli, ten rengi, vücut yapısı gibi fiziksel özellikler bize otomatik olarak geçiyorsa, 7-9 yaş aralığında kritik akıl devrede olmadığı için sorgusuz sualsiz, doğru yanlış ayırt etmeksizin yukarıda belirttiğim soyut kavramlarla bilinçaltı zihnimiz oluşur. Biz bilinçaltı uzmanları, aklınızda daha net kalması için “Hayatın Şeması” dediğimiz bu formülü çok kullanırız:

 

BİLİNÇALTI ZİHİN

 

(Zihinde kayıtlı olan her şey)

ENERJİN - FREKANSIN - TİTREŞİMİN

(Çekim yasası alanı (kuantum)

SENİN OLUŞTURDUĞUN DÜNYAN

 

Bilinçaltı yasaları

 

1- Bilinçaltı zihnin en önemli yasası, sizin edinmiş olduğunuz inançlarınızla ve kabullendiklerinizle size bir hayat oluşturmasıdır. Bilinçaltı zihnimiz adeta bir mıknatıs gibi (çekim yasası ile) kendi zihin yazılımına, kodlarına uygun insanları, olayları, durumları size çeker. Siz, inansanız da inanmasanız da bu bilinçaltı yasasıdır ve siz uyuduğunuzda bile işlemeye devam eder. Örneğin size paranın zor kazanıldığına dair "ekmek aslanın ağzında" inancıyla bir zihin kodu aktarıldıysa, maalesef hayatınıza paranın zor kazanıldığına dair deneyimler olacaktır. Burada hemen yukarıda verdiğim başlığı hatırlatmak istiyorum: "Bilinçaltın = Hayatın"

 

2- Bilinçaltımız, biz uyuduğumuzda bile uyumaz. O, daima uyanıktır. Uyuduğumuzda bile nefes alış-verişimizi, kalp atışımızı, sindirim-dolaşım sistemi gibi tüm bedensel fonksiyonlarımızın çalışmasını sağlar. Tüm organlarımızın "ana yöneticisidir." Bilinçaltı zihinde çözemediğimiz - dönüştüremediğimiz her olumsuz duygu, paralel olarak bağlantıda olduğu organa iner ve bize kendini orada ağrı ile hissettirir ve dikkatimizi çekmeye çalışır.

 

   - Üzüntü, hüzün ➡️ Akciğer

   - Öfke ➡️ Karaciğer

   - Stres, tedirginlik ➡️ Mide

   - İfade bozukluğu ➡️ Boğaz

   - Sevgisizlik ➡️ Kalp

   - Aşırı düşünme ➡️ Baş çevresi

   - Suçluluk duygusu ➡️ Kalın bağırsak

   - Aşırı sorumluluk duygusu ➡️ Bel omurilik

 

Bu liste uzayabilir, ta ki siz bu ağrıların sebep olduğu duyguyu kabul edip onu pozitif ile değiştirmediğiniz müddetçe!

 

3- Bilinçaltı zihnimiz, bize aktarılmış bakış açılarıyla, inançlarla, kodlarla, duygularla "genelleme-ilişkilendirme" yaparak çalışır. Örneğin; çiftçi bir ailede büyüyen çocuk, ailesinin yağmur yağdığında bereket olarak yaşadığı sevincini "Yağmur = Bereket" olarak bilinçaltına kaydeder. Tam tersi bir örnekte ise cam silmiş, temizlik yapmış bir annenin yanındaki çocuk, yağmur yağdığında sinirlenip "Tüh, camlarım kirlendi" tepkisini "Yağmur = Kirlilik" olarak bilinçaltına kaydeder. Bir başka örnekte, köpek yüzünden gerçekleşen korku dolu bir deneyimi kişi, köpeğe karşı bir "korku" olarak bilinçaltına kaydeder. Üstünden yıllar geçse de kişi unutsa da; "Bilinçaltı zihin asla unutmaz."

 

4- Bilinçaltı zihnimiz, olumlu ya da olumsuz fark etmez; biz ne konuşuyorsak, ne hissediyorsak, ne düşünüyorsak bunu bir "emir" olarak algılar ve sadık bir hizmetkâr misali şartları, imkanları, insanları düzenler ve bize bu emri ulaştırıp yaşatır. "İç alemin ne ise dış alemin de o vardır."

 

5- Bilinçaltımız bize sadece "Evet" der. Söylediklerimize "hayır" yanıtı yoktur. Bu nedenle, olumlu ya da olumsuz neyi daha çok konuşuyorsak, bunu hayatımızda çoğaltır. Örnekler vermek gerekirse, hastalıktan çok konuşanların hastalığı hayatına daha fazla çekmesi, acılarını çok fazla anlatan kişilerin o yaşadığı acıyı çoğaltması gibi. Aşkla, pozitif enerji ile yaşayan insanların bunları daha fazla hayatına çekmesi gibi.

 

6- Bilinçaltı zihnimiz, ağzımızdan çıkan kelimelerin kökünü dikkate alır. Olumsuz ekleri anlamaz ve algılayamaz. Örnekler vermek gerekirse;

   - Sigara içme

   - Artık koşma

   - Terli terli su içme

   - Beni bırakma

   - Olumsuz düşünme

   - Panik yapma

   - Boşuna sinirlenme

   - Artık korkma

 

gibi cümleler, olumlu gibi gözükse de kurduğunuz cümlenin kökünü dikkate alarak hayatımızı şekillendirdiği için bu tarz kelimeleri konuştukça bunları daha çok tezahür ettiririz.

 

7- Bilinçaltı zihnimizde var olan kayıtlar ve kodlar silinemez, yok edilemez; ancak kontrollü, istikrarlı, disiplinli ve süreklilik isteyen bir çalışma süreci ile pozitife dönüşümü ve değişimi sağlanabilir.

 

İlk kez "Sigmund Freud" tarafından kullanılan "Bilinçaltı" teriminin zihinsel faaliyetini, İsviçreli psikiyatri uzmanı "Carl Gustav Jung" uçaklarda bulunan "kara kutuya" benzetmiştir. Bu yazımla "Bilinçaltı Zihnin" hayatımızı nasıl etkilediğini ve işleyiş yasalarını siz sevgili okurlarla paylaşmaktan mutluluk duydum. Bir sonraki sayıda "Bilinçaltı Zihnimizi Pozitife Nasıl Dönüştürebiliriz?" konulu yazımla görüşmek üzere.

 

Güneş’in Enerjisi ile kalın.