Sevgili okurlar, hayatınızdaki tüm insanlar, sizin frekans eşlerinizdir. Duygusal olarak zorlu bir ilişki yaşamış olsanız da ya da mükemmel bir uyum içinde olduğunuz kişilerle de aynı frekanslarda olduğunuz için birbirinizin hayatındasınız. Hatırlayın, daha önce de belirttiğim gibi:

"İstediklerimizi değil, benzerlerimizi kendimize çekeriz."

Yaydığınız enerjinin frekans türünü, yani nasıl titreştiğinizi anlamak istiyorsanız, çevrenizde en çok vakit geçirdiğiniz insanlara bakın. Bu insanların özellikleri, sizin enerjinizin aynasıdır. Şimdi, bu paragrafı yavaşça ve farkındalıkla okuyun. Belki hayatınızda değiştirmek istediğiniz bir duruma katkısı olur:

"Evren, sizin ne istediğinizle ilgilenmez; hangi frekansta titreştiğinizle ilgilenir!"

Evren, doğrudan yaydığınız titreşimi "sipariş" niteliğinde görür ve sadece titreşiminizi "baz" alır. Size, frekansınıza uygun yanıtlar verir. Evren sizinle enerjiniz üzerinden iletişim kurar. Onun dili frekanslardır. Siz farkında olsanız da olmasanız da, evrenle iş birliği içinde, enerjinizle kendi hakikatinizi, yani yaşam hikayenizi oluşturursunuz.

Gördüğünüz her şey, bu nesnel dünyada;

"Benim hayatım...... gibidir!"

"Benim hayatımda ...... çok vardır!"

"Ben hayatımda..... sahibim!"

"Ben hayatımda ..... hep yaşarım!"

Bu cümlelerin her biri, sahip olduğunuz enerjinin bir yansımasıdır. Her şey ama her şey, enerjiden ibarettir ve bunun yansımasıdır. Unutmayın:

ENERJİNİZ☀️ = DÜNYANIZ????'dır.

Hayatın şifresi dediğimiz şemayı bir kez daha hatırlatıyorum:

Bilinçaltınız

(Hayatınızın %95’ini oluşturan tüm zihinsel kayıtlar)

Duygular-Düşünceler-İnançlar-Bakış açıları

⬇️

Enerjinizi ➡️ Frekansınızı ➡️ Titreşiminizi oluşturur

⬇️

Yaşadığınız hayatınızı, dünyanızı yaratır.

Yaşadığınız hayatın her detayı, aslında nasıl bir enerjiye sahip olduğunuzun dışa vurumudur. Enerjiniz, dünyanızın hem nedeni hem de özüdür. Eğer korku, kaygı, kıskançlık, kıtlık, kızgınlık, utanç, şüphe ya da suçluluk gibi negatif hislerle dolu bir enerji yayıyorsanız, evren bu frekansa uygun bir yaşamı size çeker. Buna karşılık, sevgi, neşe, güven, huzur, bolluk, aşk, şükran, mutluluk gibi pozitif hislerle dolu bir enerji yayıyorsanız, buna uygun bir hayatı kendinize çekersiniz. Bu, evrensel sistemin değişmez yasasıdır. Eğer arzu ettiğiniz yaşama sahip değilseniz, bu yasayı kavrayarak, nazikçe ve kademeli olarak, her gün kendinizi yaşamak istediğiniz hayatın titreşimine uygun hislere, duygulara ve düşüncelere "hizalamanız" gereklidir.

"Peki, bunu nasıl yapabilirim?" dediğinizi duyar gibiyim. Size bir yaşam koçu reçetesi sunuyorum:

"Enerjiniz, dikkatinize 'itaat' eder!"

Eğer şu an istekleriniz doğrultusunda bir hayat yaşamıyorsanız, dikkatinizi istemediklerinize odaklıyorsunuz demektir! Dikkatinizi kontrol ettiğinizde, enerjinizi de kontrol altına alırsınız. Farkındalıkla kendinize dönüp bakın: En çok dikkatinizi nereye, kimlere, hangi duygulara, düşüncelere akıtıyorsunuz? İşte orası sizin enerji alanınızın kilit noktasıdır. Dikkatinizi nereye vereceğinize siz karar verin. Bu şekilde arzuladığınız hayata uyumlanabilirsiniz. Dikkatinizi, istemediklerinizden değil, istediklerinizden yana kullanın. Böylece hayat, sunduğunuz "enerjinize" en güzel yanıtı verecektir.

Sevgilerimle, sağlıcakla kalın. Güneş’in Enerjisi ile kalın ☀️