Kaç yaşındasınız?
Kendimi bildim bileli bu soruyu hiç sevemedim. Rahmetli annem minyon, yaşını hiç göstermeyen bir kadındı. Kaç yaşındasınız dediklerinde, hep otuz sekiz diye cevap verirdi. Askerden döndüğümde, annem hâlâ soranlara "otuz sekiz", demeye devam ediyordu. "Annecim hemen hemen ben otuz yaşıma geldim, bir tık yükselt istersen" diye, espri yaptım. Elli üç'e yükseltti, kısa bir süre sonra da yüksek tansiyondan vefat etti. O gün bugün yaşla ilgili konulara mesafeliyim vesselam. Bu yüzden, kaç yaşımda olduğumu sormayın. Yaşın sayılarla alakalı olmadığını anladığım yaştayım. Bazen neşeli bir çocuk, bazen yorgun bir ihtiyar var içimde. Sese tahammül edemediğim, kalabalıktan uzaklaştığım, etrafımdaki gereksiz insanları elediğim yaştayım. Güneşin doğuşunu batışını hayranlıkla izlediğim değil de, doğan güne şükrettiğim, batan güne hüzünlendiğim yaştayım. Kaliteli yaşamı, omurgalı duruşu aradığım yaştayım. En önemlisi de, herkesi kendim gibi sanmadığım yaştayım.
Bazen gençler "sizin yaşınız kaç?" diye sorduğunda, karşı soru sorup, cevabı da kendim veriyorum;
"Farzedelim yirmi yaşındasın örneğin, ben de altmış yaşımda olsam aramızda üç misli fark var. Yirmi yıl sonra sen kırk yaşında olacaksın, ben de seksen. Ne oldu şimdi, aramızdaki yaş farkı yarı yarıya indi, yani değişen rakamlara fazla takılmadan sana kaç lazım onu söyle." ????
İşte yılın ilk ayının içindeyiz. Yaş almamıza sebep olsa da, yıllar su gibi akıp geçiyor. Bu durumun önüne geçemiyorsak keyif almaya bakalım, her şeye rağmen umudumuzu kaybetmeden.
2025'e merhaba... Yitip gidenleri, kaybedilenleri, ayrılıkları, acıları geride bırakarak kucakladığımız bir yıl olacak. Hiç bitmeyen özlemlerle, hayallerle mükemmel bir yıl, gelecek dileyeceğiz. Ve geriye dönüp bakmadan, tıpkı Mevlana gibi şöyle diyeceğiz; "Düne ait ne varsa dünle beraber gitti, şimdi yeni şeyler söylemek lazım."
Sağlık, mutluluk, sevgi, huzur ve başarı dolu bir yıl sizinle olsun...
Umutlarla dolu yeni bir yılda herkese tekrar merhaba…
Yorumlar (0)