Kimisinin bu yolculuğu,bir aşka doğru, bir maceraya, ya da hayata dair olur.
Aslında benim yol hikâyem de şubat ayında başlayıp; 5 bin yıllık medeniyet olan Çorum Hattuşa’ya 120 atla birlikte varan heyecan dolu bir yolculuk oldu. 
Bu yolculuğun aslındarüyalarıma girecek kadar çok daha başındayım. 
Yani anlayacağınız yolhikâyemi yazmaya hatta oluşturmaya devam edeceğim.


İşte; 5 bin yıllık medeniyete 120 atla varan BENİM YOLHİKÂYEM…
** **
Bu yol hikâyem, şubat ayında Kartepe At Çiftliği’nin sahipleri olan sevgili dostlarım Resul Ubay ve Mesut Kurt’a “Ben ata binmeyi öğrenebilir miyim?” sorusuyla başladı. Geçen sene boynumdan geçirdiğim ameliyatla iki platinli ve üstüne bel ameliyatlı 49 yaşında biri olarak elbette ki; bu cesurca bir soruydu. Doktorumun onayı ve açıkçası senelerce tanıdığım bu çiftliğe olan güvenle farkında olmadan yeni bir tutkunun yolculuğuna başladım. İlk temel derslerimi sevgili kardeşim Mesut Kurt’tan daha sonra da çiftliğin benim için olmazsa olmazı öğretmeni yine sevgili kardeşim Buğra Şengezer’den aldım. Hayatımın bu kadar değişeceğini inanın ben de bilmiyordum. Tülay’ın atlarla yeniden var olduğunu söyleyecek kadar da iddialı cümle kurabilirim.


5 BİN YILLIK TARİHİN İZLERİNE NAL İZLERİYLE YENİDEN BİR TARİH YAZILDI


Tabi bu tutkuyu yaşamaya başladığımda, benim gibi bu tutkuyu yaşayanlarla bir araya gelmeye başladım. Türkiye’nin en büyük atlı safari organizasyonlarını yapan ve sadece at sevdasını taşıyan yüreklerin biraraya geldiği Ride4Far’ın kurucusu Zeki Kütük yani kısaca ZEK ile yine Kartepe At Çiftliği ile yapılan güzel bir organizasyonda yollarımız kesişti. 10-15 kişilik kamplı turların dışında en büyük organizasyon 90 at ile Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi.  Ben de orada olmalıydım düşüncesi birden 120 atla Çorum Hattuşa’ya yapılacak olan 5 bin yıllık medeniyete doğru yolculukta ben de kendi yerimi buldum. O yolculuğa kadar heyecandan uyuyamadığımı söyleyebilirim. Çünkü 5 bin yıllık tarihe 120 atla tekrar tarih yazılacaktı. 


Türkiye’nin dörtbir yanından hatta yurtdışından gelen at sevdalılarıyla biz de Kartepe At Çiftliği’nin baş aktörleri; Göçebe’siyle Mesut Kurt, Hergele’siyle Arzu Sert, Evlat’ıyla biz ona “Seyido” diyoruz Seyid Yusuf, Güneş’iyle Aslı Kurt, Arkanşah’ıyla Kemal Okulmuş, Kral Çirkin’iyle Milad Rezaei, Dorcan’ıyla Danyal Soleymani ve Buğra Şengezer, Okşan Koparan ile yazılacak bu tarihte yerimizi aldık. Bu muhteşem organizasyonda ev sahipliğini Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi yaptı. Çorum obasında yakılan Hitit meşalesinin Çorum Valisi Sayın Mustafa Çiftçi ve Çorum Belediye Başkanı Sayın Dr. Halil İbrahim Aşgın tarafından atlı süvarilere teslim edilmesiyle, 90 KM öteye 2 günde taşınacak olan Hitit meşalesinin ve dünyanın ilk yazılı barış antlaşması olan Kadeş anlaşmasının sembolik yolculuğu böylelikle başlamış oldu.


HATTUŞA MEDENİYETİNE MEŞALELERLE MUHTEŞEM BİR GİRİŞ YAPTIK


M.Ö 5000’li yıllara dayanan tarihiyle Eski Tunç ve Hitit döneminde,çok önemli kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük’ten yola çıkılarak 32 KM süren yolculuktan sonra akşamüstü Hattuşa medeniyetine meşalelerle muhteşem bir giriş yaptık. Ambiyansı nasıl kaleme dökebilirim inanın bilmiyorum ama 5 bin yıllık tarihin izlerine, nal izleriyle yeniden bir tarih yazıldı diyebilirim. Organizasyonun ikinci gününde ise; dünya tarihinin ilk medeniyetlerinden olan Hititlilerin başkenti Hattuşa’nın 18 km sürecek keşif gezisi Yekbas köyünden 120 atlı biniciyle başladı. Aslanlı Kapı, Hattuşa şehir merkezi, Kral Kapısı, Büyük Mabet ve 120 atlı ile işte kelimelerimin yetmediği hiç bitmesini istemediğim o muhteşem tarihi görsel şölene dönüştü.


Tabi bu muhteşem organizasyonun kusursuz yapan aktörler de vardı. İlimizde at ve binicilik malzemeleri satan Renkli At’ın Kerem Cırık’ı ki; biz ona “Bonus” diyoruz, ilk yardım gibi her ihtiyacımızda bilgisiyle, tecrübesiyle ve malzemeleriyle yanımızda oldu. Telsizlerden gelen Bonus anonslarına yetişebilmek ancak bizim Bonus’umuzun yapabileceği bir yetenekti. Diğer aktörümüz ise; bu tarihi organizasyonu çektiği fotoğraflarla ölümsüzleştiren HorsePhotographer, At Adam yani Fatih Tezcan oldu. Sevgili arkadaşım Fatih Tezcan, sana özellikle bu yol hikâyemi sayfalara, fotoğraflarınla taşımamda yanımda olduğun için özel bir teşekkür etmek isterim. 


Ride4Far’ın “Herkesin bir yol hikâyesi olmalı” sloganından yola çıkarak, bu yol hikâyemin başlangıcından sonuna kadar ve hatta devam edecek olan hikâyelerimde yanımda olan başta Kartepe At Çiftliği’nin tüm bireylerine, tabi ki sevgili dostlarım atlara, Ride4Far’a ve yol arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim.