Kentimizin sevilen, başarılı diyetisyenlerinden Güfer Erdem ile diyete dair güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Kilo problemi olanların yakından takibe aldığı ve ulaştığı harika sonuçlar ile adından sıkça bahsettiren Güfer Erdem’in önerilerini dikkate almanızı tavsiye ediyoruz.

Güfer Hanım merhaba sizi tanıyabilir miyiz ? Diyetisyen olmaya nasıl karar verdiniz?


Merhaba... Ben Diyetisyen Güfer Erdem. 8 yıldır diyetisyenlik yapıyorum. Öncesinde özel bir hastanede çalışıyordum. Son 3 yıldır kendi kliniğimde hizmet veriyorum.

Çocukluğum biraz kilo problemleriyle geçti.  O dönemde internette hep bir arayış içerisindeydim. Kendime uygun diyet programları araştırıyordum. İnternete baktığımda karamsarlığa düşüyordum; ‘’ben kilo veremeyeceğim. Asla olmayacak...’’

Sonrasında üniversitede sayısal bölümde olduğum için diyetisyenlik bölümünü okumaya karar verdim ve hedeflerime ulaştım

Sağlıklı beslenmek sizin için ne ifade ediyor?

Sağlıklı beslenmek bedenimizin bizden istediği besinleri yeterli ve dengeli miktarda tüketmemizle alâkalı bir durum. Vücudumuzun ihtiyacı olan elzem besinleri karbonhidrat, protein ve yağları yeterli miktarda tüketmemiz gerekiyor. Aslında beslenme bir dengedir ve bu dengeyi sağladığımızda sağlıklı beslenmiş oluruz.

Beslenme düzenini sağlıklı hale getirecek bir insanın mutfağında eksik olmaması gereken gıdalar nelerdir?

Süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler, et ve et ürünleri, tahıllar ve yağ. Tabi ki sağlıklı yağlardan olmalı.

Doğru diyet nasıl olmalı?

Kişiden kişiye değişiyor aslında. Çünkü kişinin bir besine karşı intoleransı  vardır ya da farklı bir hastalığı vardır. Kişiye özel doğru bir diyet listesi oluşturulmalıdır. Bunu bir parmak izi olarak düşünebiliriz. Tek tip bir beslenme olmaz. Kişinin günlük yaşam saatlerine göre ya da yaşam standartlarına göre alması gereken besinleri kişiye göre ayarlanmalıdır.

Diyette sıklıkla yapılan hatalar nelerdir?

Aslında bir anda bütün ekmeği kesiyorlar. Uzun süre ciddi açlıklar yaşıyorlar. halbuki diyetin ilk zamanları en çok yiyeceğimiz zamanlardır. Yani ne kadar yüksek kilonuz varsa o kadar yüksek alırsınız. Kilonuz azaldıkça yediklerinizi azaltmaya başlarsınız. Fakat  insanlar ilk başta kısıtlı programlar yaptığı için bir süre sonra kilo veremediğini görür ve bu sürede vücut kilo verme hızını da yavaşlatıyor. Çünkü yemek yemek sadece karın doyurmak değildir. Farz edin  sıfır bir araç aldınız fakat yakıt koymadınız ve gitmesini bekliyorsunuz. Vücut da  öyle... Aç bırakınca beyin karaciğer vb. bir sürü organın bozulmasını sağlamış oluyor.

Peki yeni diyete başlamak isteyenlere ne gibi önerileriniz olur?

Öncelikle bu süreci kafalarında büyütmemeleri gerekiyor. Ve yüzde yüz başarıda hedeflememeleri gerekiyor. Yani; “diyete girdim ama ufak tefek hatalar yaptım, moralim bozuldu – demotive oldum her şeyi yıkıp tekrar yemeye başlıyorum” demeyip, kendilerine biraz zaman tanımalarını öneriyorum. Kilo alırken bir anda alamadığımız gibi verirken de bir anda veremeyeceğimizi unutmamalarını isterim. Hedefe %50 ya da % 60 erişmek büyük bir başarı sayılıyor. Kendilerine acımasız davranmamaları gerekiyor.

Son olarak seyahat etmeyi sevdiğinizi biliyoruz çoğu insanın seyahatlerde yeme alışkanlıklarını koruyamıyor siz seyahatlerinizde nasıl bir yol izliyorsunuz?

Gittikleri yerde güzel  tatlar varsa danışanlarıma kesinlikle tüketin diyorum. Ama burada porsiyonlara dikkat edilmesi gerekiyor. Mesela 1 dilim baklava yemekle 1 tepsi baklava yemek arasında tat açısından bir değişiklik olmuyor. Psikolojik olarak sınırımızı kesinlikle bilmeliyiz. Ben seyahatlere çıkan insanlar için 2 öğün tavsiye ediyorum. Çünkü sabah geç saatlerde kalkılıyor güzel bir kahvaltı yapıldığında 1 öğünü atlamak en azından oradaki kilo kontrolü için çok iyi olacaktır. Çok doygunluktan tıkanırcasına yemek yemekten kaçılmasını öneriyorum. Öğlen daha hafif geçiştirilebilir. Salata, sütlü kahve yada meyve ile ara öğün yapılabilir. Akşam da istenilen bir ana yemek tercih edilebilir. Genel olarak bu şekilde beslenen kişilerde kilo alımı söz konusu olmuyor. Seyahatlerde 2 öğün yapmak hafif bir ara öğünle destekleyip bol su içerek ve bolca yürüyüş yaparak tatili tamamlamak kurtarıcı bir program oluyor.

Sağlıklı beslenmek sağlıklı yaşamın ilk 3 maddelerinden biridir. Doğduğumuz andan itibaren beslenmeye başlıyoruz. Gelecekte sağlıklı bir şekilde yaşlanmak ve hastalıklardan uzak durmak için bu sohbeti okuyan kişi kaç yaşındaysa hiç fark etmez; sağlıklı beslenmeyi hayatlarına ilke edinmelerini istiyorum. Bunun zayıflamak ya da kilo almak için değil, sağlıklı bir hayat sürmek için yapılması önemli. Kötü beslenme, stres ve uykusuzluktan  uzak durmalarını tavsiye ediyorum.