Akdeniz diyeti, Akdeniz çevresindeki bölgelerde yaşayan insanların doğal olarak benimsediği bir beslenme yaklaşımıdır. UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” olarak kabul edilen bu diyet modeli ayrıca; US News & World Report’a göre 2022, 2021, 2020, 2019 ve 2018’de En İyi Genel Diyet olarak belirlenmiştir. 

Başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere; obezite, diyabet gibi birçok sağlık probleminden korunmak için tavsiye edilen Akdeniz tipi beslenme günlük olarak sebze, meyve, tam tahıllar, zeytinyağı baklagiller, otlar ve baharatların alımını içeren, öncelikle bitki temelli bir beslenme planıdır. 

Akdeniz diyeti olarak da bilinen Akdeniz tipi beslenmenin temel özelliği besin çeşitliliğine sahip olmasıdır. Bu beslenme tarzında görünmez yağ oranı düşüktür, görünür yağın ise çoğu zeytinyağıdır. Akdeniz tipi beslenme biçimi tüketilen besinler sayesinde;C vitamini, karotenoidler, biyoflavanoidler, E vitamini gibi antioksidanlardan, omega 3 yağ asitlerinden, EPA ve DHA ’dan zengindir. Tercih edilen hayvansal protein balık ve deniz ürünleridir. İşlenmiş gıdalar, ilave şeker ve rafine tahıllar kısıtlanır.

Porsiyon kontrolü sağlanması şartıyla herkes tarafından rahatlıkla uygulanabilen, sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzı olarak kabul edilen Akdeniz diyeti, potansiyel bir sürdürülebilir beslenme modelidir.

 

Akdeniz tipi beslenmenin faydaları nelerdir?

Yapılan çalışmalar, Akdeniz tarzı beslenmenin sağlık parametreleriyle ilişkili olduğunu ve birçok kronik hastalık riskini azalttığını desteklemektedir. Besin çeşitliliği ile öne çıkan Akdeniz tipi beslenmenin, başta kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet ile obezite olmak üzere çeşitli kronik hastalıklardan koruyucu etkisi olduğu vurgulanmaktadır.

Bu diyet, yaşa bağlı hastalıkların gelişmesine neden olabilen stres ve iltihaplanmayı azaltarak hücre hasarını geciktirmektedir. Antioksidanlardan zengin beslenmek bu etkiyi destekler.

Çeşitli araştırmalar, Akdeniz diyetinin beyin sağlığı için faydalı olabileceğini ve hatta yaşlandıkça bilişsel gerilemeye karşı koruma sağlayabileceğini gösteriyor. Bu diyet ile beslenmenin demans ve bilişsel bozukluk riskini düşürebileceği de bulunmuştur.

Bütün bunların sağlıklı yaşam süresinin uzamasına, yaşla ilgili kronik hastalıkların azalmasına yardımcı olabileceği bildirilmiştir.

Akdeniz tipi beslenme ile meyve, sebze, kuruyemişler ve kuru baklagillerin tüketimi posa alımını da artırmaktadır. Akdeniz tipi beslenme ile posa içeriğinin doygunluğu artırması, mide boşalmasını geciktirmesi, çiğneme süresini uzatması gibi etkilerinden dolayı obeziteden koruyucu etkisi bulunmaktadır. 

Buna ek olarak, Akdeniz diyetinin düşük enerji yoğunluğu ve düşük glisemik yükü metabolik kontrolü sağlamaktadır. Akdeniz diyetinin bel çevresi, HDL kolesterol, trigliseritler, kan basıncı, kan glukoz düzeyi üzerindeki olumlu etkileri sonucu metabolik sendromdan koruyucu özellik gösterdiği belirtilmektedir.

Birçok çalışma, Akdeniz diyetinin açlık kan şekeri düzeylerini azaltabileceğini ve uzun süreli kan şekeri kontrolünü ölçmek için kullanılan bir belirteç olan HbA1C düzeylerini iyileştirebileceğini bulmuştur.

 

 

 Beyza BAL