Zaten hayatında en az bir kez ihmalkârlığının sonucunu diş ağrıları çekerek yaşayanlar, bunun çoktan farkına varmıştır. Ama biz, daha da geç olmadan herkes fark etsin, herkes daha bir özenli davransın istiyoruz.
Bunu bir tek de biz istemiyoruz tabii. 18-24 Kasım arası Ağız ve Diş Sağlığı Haftası olarak belirleneli ve bu konuda insanları bilinçlendirme kampanyaları başlayalı çok uzun yıllar oluyor.
Sözün kısası, ağız ve diş sağlığımızı korumak için dört elden saldıralım, diş fırçalamayı ihmal etmezken güzelim besinlerden destek almayı da unutmayalım.
Çünkü zarar verenler kadar diş sağlığımızı destekleyen yiyecekler de var aslında.
Zamanıyken bol bol yemeli: Kereviz
Kerevizi hâlâ denemeyen ya da sevmeyenler var. Oysa o, sağlığınıza iyi gelmeye öyle hevesli ki. Ağız ve diş sağlığına bile birçok olumlu etkileri var.
Bir kere içinde bolca A vitamini ve bu vitamin kadar olmasa da hatırı sayılır miktarda B, C, K ve E vitaminleri var. Demir, kalsiyum ve fosfor gibi mineraller desen, yine onun içinde.
İşte tüm bunlar da kemik sağlığının, doğal olarak diş sağlığının en büyük destekçilerinden. Kısacası, ona hayatınızda da mutfağınızda da daha çok yer verin. Çünkü sonuna kadar hak ediyor.
Vücudun dört bir köşesine dokunan lezzet: Balık
Balığı olabildiğince düzenli yememiz gerektiğini çocukluğumuzdan beri biliyoruz zaten. Ama onun diş sağlığı konusunda oldukça etkili olduğunu ilk kez duyuyor olabilirsiniz.
İçindeki fosfor, kemik gelişiminde hatta oluşumunda başrolü oynayan maddelerden. Haliyle dişlerin oluşumu ve gelişimi açısından da olmazsa olmazlardan.
Üstelik fosfor sadece gelişimine katkı da bulunmuyor, en büyük diş problemlerinden biri olan çürüklere karşı da tam bir kalkan oluyor.
A vitaminiyle dolu muhteşem üçlü: Havuç, brokoli, patates
İçinde A vitamini olan sebzeleri zaten bolca tüketmelisiniz, çünkü A vitamini bağışıklık sisteminden göz sağlığına kadar birçok konuda vücudunuza destek olmaya, fayda sağlamaya pek hevesli.
Bu kadar faydası yetmiyormuş gibi diş sağlığını koruma konusunda da usta. Diş minesini koruyor, dişleri temizlemeye destek oluyor, dişleri onarıyor.
Havuç, brokoli ve patates de A vitamini bakımından en zengin olan sebzelerden olduğundan bol bol tüketmeniz yararınıza oluyor. Elbette patatesi kızartıp yemek gibi hatalara düşmemeniz de önemli. Haşlayın bu üç güzeli, misler gibi yiyin. Birbirlerine de pek yakışıyorlar.
Unutmadan, haşlama işlemini fazla uzatmayın, sebzeler hafif diri kalsın. Bu, diş sağlığınız için çok daha iyi olacaktır.
Duyduk duymadık demeyin: Keten tohumu
Bugüne kadar keten tohumuna karşı olan tüm mesafeli duruşunuzu bir kenara bırakın artık.
Çünkü tıpkı balık gibi Omega-3 deposu. Omega-3 de vücuda girince boş durmuyor tabii, tepeden tırnağa vücudun sağlıklı bir şekilde işlemesine destek olmaya çalışıyor. Bu sırada dişleri de ihmal etmiyor.
Diş etlerinin iltihaplanarak büyük sorunlar oluşturmasını engellemek için elinden geleni ardında koymuyor. Sizi, uzun vadede oldukça sıkıntılı durumlara sokabilecek diş eti iltihaplanmalarının olmamasını, oluşanların ise bir an önce iyileşmesini sağlamaya çalışıyor. Daha da ne yapsın?
Dört mevsim elinden düşürmek istemezsin: Elma
Elma yemek, özellikle de öyle çok sevdiğiniz gibi elinize alıp kütür kütür yemek, diş sağlığınız açısından çokça faydalı.
Bunun nedeni elmanın içindeki bileşikler sayesinde ağızda oluşan asit miktarını azalması. Fazlaca aside maruz kalmayan diş ve diş etlerinin de hayatlarına mutlu bir şekilde devam etmesi.
Ama sadece bu da değil elmanın diş üzerindeki etkisi. Kendisi, kabuklarıyla birlikte ısırarak yendiğinde mekanik olarak da diş ve diş eti temizliği sağlıyor. Çünkü bu sırada vücudunuz bolca tükürük üretiyor ki bu tükürük de diş temizliği açısından büyük önem taşıyor.
Yalnız dikkat, eğer diş ve diş etlerinizde herhangi bir hassasiyet, ağrı, sızı varsa elmayı ısırarak yememeye özen gösterin. Yoksa fazlaca zorlanan dişleriniz sizi de zor durumlara sokabilir.
Dişlerine çilek süren bile var: Çilek
Çileği zaten çok seviyorduk ama daha da çok sevmek için bir neden daha bulduk.
Çilek, içinde bulunan C vitamini başta olmak üzere birçok asidik özellik gösteren madde sayesinde özellikle diş etlerine oldukça iyi geliyor. Bu nedenle çilekle kendi diş macununu kendi hazırlayanlar, hatta çileği dişlerine doğrudan fırça gibi sürerek yiyenler bile var.
Unutmadan, çileğin dişte oluşan taş ya da tartar denen oluşumlardan kurtulmakta da olumlu etkiler gösterdiği biliniyor.
Biraz da içelim: Yeşil çay
Yiyecek dedik ama tabii ki içeceklerden de bahsedecektik.
Yeşil çayın içinde polifenol adlı, adı bize pek de tanıdık gelmeyen bir madde bulunuyor. Bu madde sayesinde dişlerimiz mikroplardan daha çok korunma imkânı buluyor.
Ağız kokusunun da azalmasına ön ayak olan yeşil çay, sırf bu iki neden için bile bol bol içilmesi gerekenler arasına giriyor. Tabii günde 3 bardaktan fazlası zararlı, aman diyelim.
Dişinizde kaldığına sevinirsiniz: Susam
Susamlı bir şeyler yediğinizde mutlaka dişlerinizin bir köşesinde kalan susamlar, artık sizi rahatsız değil mutlu edecek desek inanır mıydınız?
Susamın içinde şaşırtıcı da olsa bol bol kalsiyum bulunuyor. Kemik ve diş sağlığı konusunda adı en çok anılan maddelerden olan kalsiyum da haliyle yine tüm yeteneklerini konuşturup dişleri güçlendiriyor. Mis.
Süt ve süt ürünlerinin hepsi aslında: Peynir
Konu kalsiyumdan açılmışken süt ve süt ürünlerinden bahsetmeden olmaz elbette. Zaten biliyorsunuz ama diş sağlığınızı kuvvetlendirmek için onları da bol bol tüketmelisiniz, söylemiş olalım.
Peynire gelince, peynir diğer süt ürünlerine göre bir adım daha öne çıkabilir bu konuda. Çünkü ağız içindeki PH dengesinin korunmasında önemli etkilerde bulunuyor. Bu özelliği, dişleri çürüklerden de uzak tutuyor.
Sakızdan beklenmeyen performans: Şekersiz sakız
Sakız her ne kadar zararlı gibi dursa da aslında şekersiz olanından fayda görmek mümkün.
Çünkü şekersiz sakız, dişlerin mekanik olarak temizlenmesini sağlayabiliyor. Sakız çiğnerken daha fazla salgılanmaya başlayan tükürük bakterilerin olumsuz etkilerini dişlerden uzak tutarken bu sayede çürüklerin oluşmasını da geciktiriyor.
Küçük bir not: Elbette ağız ve diş sağlığıyla ilgili ciddi bir hastalığınız varsa bu yiyeceklere değil, hemen diş hekiminize başvurmalısınız. Diş hekiminize sormadan hiçbir yöntemi uygulamaya başlamamalısınız.
Yorumlar (0)