ERGENLİKTE KAYGI NEDEN ARTABİLİR? EBEVEYNLER NELER YAPABİLİR?
Sizlere Şubat sayısında mutlu bir gencin nasıl yetiştirilebileceği ile ilgili bazı ipuçları paylaştım ancak bazen ebeveynler olarak biz ne yaparsak yapalım gençlerin dünyasında kontrol edemeyeceğimiz bazı gelişmeler olur. Bu gelişmeler bazen gençlerde kaygı bozukluklarını doğurabilirken bazen de daha farklı patolojilere sebep olabilir. Bu sebeple de sizlere bu gelişmelerden ve çok sık karşılaştığımız ergenlik dönemi kaygılarından bahsedeceğim.
Ergenlik döneminde beyin muhteşem bir yeniden tasarım sürecine girer. Bu süreç ebeveynlerine ya da çevresine bağımlı çocukluktan, bağımsız, üretken, mutlu yetişkinliğe geçiş yapmak içindir. Heyecan verici bir zaman elbette ama genellikle böyle hissettirmez maalesef. Ergenlik, yeni keşifler ve gelişen bağımsızlıkla bir araya gelen tamamen harika zirvelerin yanı sıra yürek burkan düşüşlerle noktalanabilir.
ERGENLİK DÖNEMİNDE KAYGI
Ergenlik; pek çok değişiklik, zorluk, talep ve sorumlulukla birlikte gelir. Gençler farkına vardıkça, güçlü ve koruyucu beyinleri onları düşmekten ve genişleyen dünyalarının sert zeminlerine çarpmaktan korumak için daha çok çalışmak ister. Özünde kaygı budur – amigdalanın (beynin kaygıyla ilgili olan kısmı) onları tehlikeli olabileceği konusunda uyarma ve onları tehlikeyle savaşmaya veya tehlikeden kaçmaya hazırlama girişimi… Dışlanma, ayrılma, aşağılanma, yargılanma ve başarısızlık gibi herhangi bir risk taşıyan her şey, çalışkan ve koruyucu bir amigdala için potansiyel bir tehlike olarak kabul edilir ve ergenlik bunların hepsiyle yoğun bir şekilde kurulur.
O halde ergenlik döneminde kaygının yoğunlaşması size de anlaşılır gelmeye başlamıştır. Burada asıl önemli olan ise bunu oluşturabilecek durumları anlamak, çocuğunuzun ve sizin bu korkutucu gelebilecek değişiklikleri anlamanıza yardımcı olabilir.
Ergenlerimizi kaygıya karşı güçlendirmenin yollarından biri, onlara cesur ve güçlü kararlar almaları için ihtiyaç duydukları bilgileri vermektir (Bunu aslında biz terapistler de oldukça sık yaparız ve buna psikoeğitim deriz). Kaygının ne olduğunu açıklamak ve bunu ortaya çıkartabilecek şeyleri konuşmak, onları kaygıya karşı daha güçlü ve daha cesur hissettirecektir.
İşte ergenlik döneminde kaygıyı alevlendirebilecek şeylerden bazıları:
Uykusuzluk – Beyin yeterli miktarda uyumayı; mutlu şeyler ve derin bir nefes kadar sever.
İşte size harika bir bilgi. Beynin uykusuzluğa en duyarlı kısmı, kaygı ve büyük duyguların merkezi olan, yukarıda da bahsettiğim amigdaladır. Yorgun bir beyin, tehdit ile tehdit olmayan durumlar arasındaki farkı anlamakta zorlanacak, bu nedenle panik düğmesine gereğinden fazla basma eğiliminde olacaktır.
Ne yapalım.
Anksiyete ve uykusuzluk arasındaki bağlantı hakkında sohbet edin. Ardından nasıl daha fazla uyuyabileceğine dair fikirlerini sorun.
-Ekranlardan gelen ışık uyku için gerekli olan melatonin salınımını geciktirir. Bu nedenle yatmadan en az yarım saat önce kitap okuyabilir ya da müzik dinleyebilir.
-Yatma rutininin bir parçası olarak şükran günlüğü yazabilir. Anksiyete olumsuz anılarla hareketlenir ki bu anıların gerçekten yaşanmış olması da gerekmez. Bazen sadece olumsuz bir düşünce ya da beden duyumu da olabilir. Haberlerden, sosyal medyadan veya bir arkadaşının söylediği bir şeyden olabilir. Ve beyin, yapmaya en alışkın olduğu şeyleri yapar. Bu nedenle olumsuz anılara ne kadar çok erişilirse gelecekte de aynısı olur. Minnettarlık ise, olumlu anıları daha erişilebilir kılmaya yardımcı olur. Bugün şükrettiğim üç şey…
Arkadaşlıklarda Değişen Zemin
Ergenliğin gelişimsel hedeflerinden biri, yavaş yavaş ebeveynlerden bağımsız olmaktır. Gençler bağımsızlıklarını keşfetmeye başladıkça, akranları her zamankinden daha önemli hale gelecektir. Ancak bu genellikle oldukça inişli çıkışlıdır. Akranları muazzam bir neşe ve rahatlık kaynağı olabilirken, bazen aynı gün için yoğun bir kaygı kaynağı da olabilirler. Kendilerini ait ve güvende hissederken bir saat sonra dışlanmış ve yargılanmış hissedebilirler. Ergenlerin diğerlerinden gelen duygusal bilgileri yanlış yorumlama potansiyelleriyle daha da karmaşık hale gelebilir bu durum.
Ne yapalım
-Yapabiliyorsanız, okul dışındaki etkinlere (spor, hobi) teşvik edin. Böylece okul bahçesindeki politikalardan daha korunaklı arkadaşlıklar kurabilirler veya okul arkadaşları onları incittiklerinde güvenli bir alternatif olabilir.
-Ergenliğin bazen yalnız ve zor bir dönem olabileceğini, ancak her zaman böyle olmayacağını anlatın.
-Çocuğunuzun canı yandığında bir ebeveyn olarak içinizdeki kaygı işleri karıştırabilir. Yapabildiğiniz her an düzeltmeye veya duygularını değiştirmeye gerek kalmadan konuşmasına izin verin.
Sosyal Medya
Sosyal medya, en güçlü insanları bile kendi şeritlerinden saptırmak için olağanüstü bir kapasiteye sahiptir. Gençlere akranlarının ne yaptığı hakkında sürekli bir bilgi kaynağı sağlar. Bu da kendinden şüphe duymayı geliştirir. – Daha çok onlar gibi mi olmalıyım? Farklı mı yapmalıyım? Daha fazlasını mı söylemeliyim vb.
Ne yapmalıyım?
Burada anahtar kelime ‘perspektiftir’. Onlara bir fotoğrafın tek bir anı, bir günü veya bir hafta sonunu ve kesinlikle bir hayatı temsil etmediğini hatırlatın.
Kullandığı sosyal medya programlarını sizde kullanın. Bilgi edinin. Beğendiği sosyal medya idollerini belki de akşam yemeğinizde sohbet konusu haline getirebilirsiniz. Bu onu hem şaşırtacak hem de perspektifini düzeltmesine yardımcı olacaktır. Çünkü onun gözünde siz bu konunun cahilisiniz maalesef.
Okuldan/ebeveynlerden/dünyadan algılanan baskı
Ergenlik döneminde odak onu şu an mutlu eden şeylerdeyken, algılanan baskılarla sınavlara, okul bitince ne olacağına kaymaya başlar. Gelecek için plan yapmak elbette önemlidir ancak çok fazla olduğunda kaygıyı besler. Kaygılı beyin gelecekte çok fazla yaşayan beyindir. “ Ya üniversite sınavını kazanamazsam?" "Ya ailemi hayal kırıklığına uğratırsam?” “Ya her şeyde başarısız olursam?”.
Ne yapalım
Her şeyi çözmeyi gerekmediğini bilmelerini sağlayın. Onları oldukları haliyle sevdiğinizi, bazen sadece, önce bir ayağını sonra da öbürünü atarak denemeye başlayabileceklerini anlatın. Hayatı öğrenmek zaman alır. Ve bunun için bol vakitleri olduğunu, başarısızlıkların onlara tecrübe katarak daha da güçlendirebileceğini anlatın.
Vee Sonunda…
Ergenlik zor, yalnız ve belirsiz olabilir -bunu anlıyoruz çünkü biz de oradaydık. İşler ne kadar zor olursa olsun doğalarında daha da zorlaştırmak var. Bazen sadece orada olmanızın ve eşlik etmenin onlar için en önemli şey olduğunu bilin.
En önemlisi gücünüzü hafife almayın. Her zaman bunu size fark ettirmeyecekler, ancak sizin varlığınız onların kendilerini güvende, görüldüğünü ve sakinleştiklerini hissetmelerine yardımcı olacaktır. İşleri daha iyi hale getirmek için kelimelere veya sihre sahip olmanıza gerek yok çünkü bazen ihtiyaç duydukları tek şey sizsiniz ve sizin koşulsuz sevginiz.
“ Eğer ki bu kaygılar ergeninizin günlük hayattaki işlevselliğini bozmaya başladıysa hatta bazı bedensel belirtiler göstermeye başladıysa (nefes darlığı, karıncalanma, çarpıntı vb.) mutlaka bir uzmandan destek almalısınız. ”
Yorumlar (0)