Merhaba sevgili Time Kocaeli okurları..

 

Hiç düşündünüz mü? Kendimizi kaptırdığımız yaşam oyununun gerçek yüzünü, canımız  yandığında veya bir dostumuzun  göz yaşlarına eşlik ederken görür ve anlarız.

Bu özel durumların dışında,  sürprizleriyle bizi oyalayan ve hayalleriyle ruhumuzu uyuşturan  zamanın, nasıl geçtiğini fark etmeyiz bile..

Belki böyle olması daha iyi diyebilirsiniz. Acısı ve hüznü bizi kahrederken, güzelliklere bir an  önce yetişebilmenin telaşı ve o sevince bir an önce erişebilmek adına zamanın çok daha hızlı  geçmesini arzulama isteği, bitip giden ömür kavramını hatırlamamak için biçilmiş kaftan. İşte yine yeni bir dönemdeyiz. Hayatımızın bilmem kaçıncı yaz mevsimindeyiz. Hatta doğanın değişken ve süprizlerle dolu hava şartlarının en kızgın durumunu yaşıyoruz… Hava sıcak mı, sıcak, adeta boğuyor insanı. Hatta bu gün yazımı yazarken bile neden olduğunu bilmediğim sıkıntılı bir ruh hali içindeyim... Acaba havanın inanılmaz sıcak hali mi, veya dünyanın garipliğimi sıktı ruhumu ve hüzünlendirdi beni? Belki de günün modası olarak sosyal medyayı süsleyen nostaljik gönderilerdendir ruhuma olumsuz yansıyan. Çünkü yazıya başlamadan önce onlara bakmıştım. Gördüğüm, eskileri hatırlatan birkaç gönderiden de etkilenmiş olabilirim..

İnsan seneleri geride bıraktıkça daha hassas, daha duygulu oluyor galiba. O sırada uzaklardan bir müzik sesi duyuyorum. Adını tam çıkaramadığım eskilerden bir kadın ses sanatçısı harika söylüyordu şarkıyı.

 

“Ben seni unutmak için sevmedim” Penceremden odama yansıyan bu şarkı bir anda dağıtıyor kafamdaki olumsuz düşünceleri... Yazmayı bırakıp bir an dinliyorum derinden gelen o anlamlı müziği. Bu şarkı hafızama neler getirmedi ki.. Tebessüm ettim farkında olmadan. Mesela eskiden şarkılardan fal tutar, sırayla bana ne çıkacak acaba diye heyecanla beklerdik. Şarkılardan fal tutmak.. Bak şimdi birden o şarkıyı hatırladım. “Şarkılardan fal tuttum ikimize kaç kere” hey gidi hey. Ne saf, ne tertemiz duyguların atmosferi içindeymişiz o yıllarda.. Çok çabuk geçiyor zaman.. Ama şarkılar eskimiyor ki.. Belki de hâlâ tuttuğumuz falda çıkan şarkının etkisindeyiz çoğumuz. Ardımızda yüzlerce anı bırakarak, severek ve sevilerek... Bu rüyada göğsümüze yaslanan başlar, gün geçtikçe çoğaldı.. Talepler arttı ve büyüdü.. Bu arada farkında bile olmadan gerçekleri erteliyorum. Hem de yaşam rüyasından ne zaman  uyanacağımı bilmememe rağmen..

Bu gün bunlar geçiyor aklımdan.. Nedenini bilemiyorum. Bir şeyleri özledim anlaşılan. Haziran ayının bizleri hayata bağlamada olduğu gibi, duyguların denizine sürükleme gibi bir özelliğinde var anlaşılan. Dalgalar içinde çırpınıp duruyor ruhum. Çünkü nedensiz bir  duygulanma ve sonucunda gözlerimin dolması neyin belirtisi sizlerce? Bana katılarak şöyle dediğinizi duyar gibi oluyorum. “Haklısınız Sevcan Hanım, vardır mutlaka bir nedeni. Hani ne derler..

“Geçmiş zaman olur ki, hayali cihana değer”...

Evet dostlarım..  Haziran ayı aslında çok şey kazandırdı bana.. Mutluluk verdi.. Sizlerin de gönlünüzden geçen en büyük arzunuzun Temmuz ayında gerçekleşmesini, ayrıca hayırlı, uğurlu, mutlu ve huzurlu bir yaz geçirmenizi dilerim. Sakın şarkılardan fal tutmayı unutmayın. Arada birtanesini de benim için tutup, bana hediye etmenizi bekliyorum..