28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “73/A” maddesi eklendi. Bu maddeyle, parasal sınır olan 10.390 TL ve üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirildi.
Arabulucunun karar verme yetkisi olmasa da tarafları ortak noktada uzlaştırma yetisine sahip olması gerekir. Bu hem adliyelerdeki iş yükünü azaltır hem de tarafların daha az zararla olayları çözmesine katkı sağlar.
Kanunda yapılan bu ekleme ile tüketici mahkemelerinde görülen ve parasal sınır olarak 10.390 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar veya konusu para ile belirlenemeyen uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi kılınmış ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu bir dava şartı haline getirilmiştir.  Bununla birlikte,
o Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıklar (10.390 TL altında kalan uyuşmazlıklar), o Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar, o İhtiyati tedbir kararlarının alınması, o Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılmasına ilişkin davalar, o Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamının dışında tutulmuştur.


Kanunun yürürlüğe giriş tarihi ile uygulanmaya başlayan davalarda söz konusu olacak bu yeni kurum, hali hazırda görülmekte olan (derdest) davalarda ise uygulanmayacak.
Diğer zorunlu arabuluculuk hallerinden en büyük farkı ise, kanunun adına uygun olarak tüketicinin korunmasına yönelik, arabuluculuk ücretinden tüketicinin bağımsız tutulması! 
Normal prosedürde tarafların kanunen yarı yarıya sorumlu olduğu arabuluculuk ücretinden tüketici sorumlu olmayacağı gibi, ilk oturuma mazeretsiz katılım sağlanmaması halinde ve bu sebeple arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. İlgili taraf lehine vekâlet ücreti hükmedilemezken bu kurala bir istisna getirilmiş, tüketicinin geçerli mazereti olmaksızın ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, tüketici yargılama giderinden sorumlu tutulmayacak ve tüketici lehine vekâlet ücretine hükmedilebileceği kanunda yer almıştır.