Bize Aynur Ceylan’ı tanıtır mısınız?
51 yaşındayım. Babam Yugoslav, annem Kafkas göçmeni. Bu iki kültürün bana verdiği yetiler sayesinde çok önemli şeyler başardım. Çünkü iki kültür de geleneklerine bağlı özellikler taşıyor. Babam çok tertipli, düzenli bir muhasebeci; annem de oldukça disiplinli bir insandı. Babamın bu düzenli tutumu hep dikkatimi çekmiş, ona benzemek istemişimdir. Küçük yaşlardan gelir gider hesaplarıyla ilgili bilgileri bana öğretmeye çalışmış, öğretirken de oldukça ciddi yaklaşmıştır. Ben de gelir gider, muhasebe işlerini ilk olarak bu zamanlarda babamdan öğrenmeye başladım. Annem de son derece mükemmeliyetçi bir insandı, ondan bir işi yaparken en iyisini yapmayı öğrendim. Ailemizde sonsuz bir sevgi vardı. Her zaman bu sevgiyle beslendim. İşte beni ben yapan, güzel olan her şeyi bu çekirdek aileden öğrendim. Ailemde bana karşı çok büyük bir inanç vardı. İyi yerlere gelebileceğime onlar beni inandırdılar. Ama ben liseden sonra üniversite okumayı değil evlenmeyi seçtim. O yaşlardaki aklımla bu daha doğru gelmişti. Bu hayatta inandığım bir şey varsa o da insanların bir şeyleri yaşayarak öğrendiğidir. Evlilik tercihim asla bir hata olmadı fakat üniversiteye gitmemem benim için büyük bir hataydı. Daha 19 yaşımda, gencecik bir kızken Sebahaddin Ceylan ile evlendim. Hep söylüyorum, hayata bir daha gelsem yine onunla evlenirdim. İlk kızım Özge’yi 20 yaşımda kucağıma aldığımda abla olmuştum, ikinci kızım Simge’yi doğurduğumda ise anne olduğumu anladım. Biz aslında Sebahaddin Bey, kızlarım ve ben birlikte büyüdük. Sebahaddin Bey doğru bir insandı.  Onun sakinliği ve ağırbaşlılığı benim hareketli ve tez canlı tavırlarımla birleşti ve bir bütün oldu. 32 senelik evliliğimiz boyunca onu her gördüğümde yeniden heyecanlanıyorum. Bir süre ayrı kaldığımda ki bu süre 15 dakika dahi olsa onu merak ediyor ve özlüyorum. O benim hem babam hem kocam hem arkadaşım hem çocuklarımın babası… Hayatımızın her noktasını birlikte paylaşıyoruz. Kızlarımla aram oldukça sıcaktır ama otoriter tavrım onları hep tedirgin etmiştir. Büyük kızım Özge benimle beraber çalışıyor. Onu da emlak sektörüne dâhil ettim. Simge de İzmir’de okudu ve hayatını orada devam ettiriyor. Benim de hayalim bir gün İzmir’e yerleşmek. 

Aile bireyi Aynur’dan, anne Aynur’dan iş insanı Aynur Ceylan’ı nasıl yarattınız?
Evliliğimizde dönemsel şanssızlıklar yaşadık. Ben sadece tüketici değil üretici de olmak istiyordum. İlk başta yakın çevreme çamaşır satarak başladım. Sattıkça kazandım, kazandıkça başarmanın mutluluğunu yaşadım. Ev hanımlığı bana göre değildi, bunu biliyordum. Sosyal çevremde sevilen, geniş arkadaş çevresine sahip, aktif bir kadındım. Liderlik ruhumla beraber bir işte sorumlu olabileceğime inanıyordum. Hedefim de bu oldu. Hayatımda çok çılgın şeyler yaptım. Ama en büyüğü Fear Factor’ e katılmak oldu. Bu yarışma için yüzlerce kişi arsından seçilmek, tercih edilen olmak, sporcu kimliği olan gençlerle mücadele etmek, ekranda olduğum sürede hiç tanımadığım kişiler tarafından sevilip sayılmak benim için oldukça önemliydi. Yakın çevrem tarafından çok eleştirildim. Fakat ben tüm bu eleştirilere rağmen zincirlerimi kırıp, anne Aynur’dan İş insanı yaratacağım noktaya geldim. 

“O ANDAN İTİBAREN REMAX, BENİM HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ.”

Fear Factor’e katılma sebebin neydi?
O dönemde Remax’la yollarım kesişmişti. Emlak sektörünü çok sevmiştim. Farklı insanlarla iletişim kurmak, onların hayatlarına dokunmak beni çok mutlu ediyordu. Araştırmacı ve disiplinli olan ruhum en doğru yerin dünya ve Türkiye’nin lider markası olan Remax olduğuna emindim. Remax, benim azmimle inandığım ve yapmak istediğim yol haritasını bana verecekti. Fakat o dönemde bulunduğum Remax ofisinin, kurumsallığı temsil etmediğini düşündüğüm için işten ayrıldım. Zaten Fear Factor macerası da bu döneme denk geliyor. Fear Factor’deki asıl amacım değişik bir şeyler yapmak, hayata bir heyecan kazandırmak, farklı bir ülkeye gitmek ve hem de ödülü alıp kendi Remax ofisimi kurmaktı. Çok güzel deneyimler edinmeme rağmen ödülü alamadım. Fear Factor’den döndükten sonra bir dönem, bir yönetmenin yanında, Cihangir’de cast ajans yöneticisi olarak çalışmaya başladım. Televizyonun arka yüzü çok heyecanlı, çok hareketliydi ama bana göre değildi. Gazete kupürlerinden bir emlak ofisine başvuruda bulundum ve direkt olarak işe başladım.  Orada düz bir emlak firmasından ziyade daha kurumsal bir yerde olmam gerektiğini anladım. Tam o dönemde İzmit’te yeni bir Remax ofisi açılmıştı. Hemen gidip o dönemki broker ile görüştüm. Kendisinin aslında ev hanımlığından gelmem ve iş tecrübemin olmaması sebebi ile bir çekincesi vardı. Ama istekli tutumumu görüp beni destekledi ve o andan itibaren Remax, benim hayatımı değiştirdi.

Remax’ta çalışmaya başladıktan sonra hedefleriniz ne yönde ilerledi?
7-8 sene boyunca aynı ortamda, aynı arkadaşlarımla çalışmaktan çok mutluydum. Remax sayesinde emlakla ilgili tüm detayları sahada birebir yaşayarak ve Remax’tan aldığım profesyonel güçle ilerledim. Ama benim gibi herkesin çalıştığı ortamdan mutlu olmasını istiyordum ve bunun da daha iyi bir ofis yönetimiyle gerçekleşeceğine inanıyordum. Bu sebeple kendi ofisimi açma düşüncesi hep vardı. Ben çok iyi emlak satış danışmanıydım ama çok iyi de yönetici olmalıydım. Kendi başarımın da farkındaydım, aldığım ödüller ve işimdeki ilerlemem fark ediliyordu. O dönem brokerımızın ani bir kararla ofisi kapatacağını öğrendiğimde, daha önce de müşterim olan bir ortakla beraber ofisi brokerımdan devraldım. Ortağımla beraber 7-8 aylık bir brokerlık dönemim oldu. Ama olmadı çünkü bu işi yaparken ya yönetici ya da danışman olmalısınız. İşte o zaman yöneticilikteki eksikliklerimi görmeye başlamıştım. Hem satışı hem yöneticiliği bir anda yürütebilmek mümkün değildi. Tüm bu sebeplerden dolayı işten ayrılma kararı aldım. “Aynur Ceylan Emlak” gibi yeni bir iş yeri açabilirdim ama markamı çok sevmiştim ve o yüzden bu çatı altında olmak beni iyi hissettiriyordu. Tam o sıralarda Remax Vizyon, yani şu anki ofisim açılmıştı. O dönemki broker Baran Işık çok kimlikli, babacan bir insandı. Burada hem satış hem de aynı zamanda da sektördeki 8-9 senelik tecrübemi aktardığım eğitimler veriyordum. Güzel bir çıkış yakaladık ama her işletmenin kendine özgü kuralları vardır. Ve siz danışanlarınız ile şirket arasında sıkışıp kalabiliyorsunuz. Böyle olunca 1 sene sonra ayrılma kararı aldım. Ama Remax Vizyon benim için ayrı bir kapı açmıştı, çok mutlu dönemler geçirdim. Daha sonra farklı bir markadan yöneticilik teklifi aldım; orada da denedim ama aynı sıkıntıları yaşadığımdan, belli bir süre sonra ayrıldım. En sonunda yine Vizyon’dan Baran Bey ile iletişime geçtik ve tekrar başladım. Fakat öyle bir gün oldu ki; Baran Işık bana, “Aynur Ceylan, al bu ofisi…” dedi. Bu teklif geldiğinde risk almaktan çekindiğim için şüpheyle yaklaştım ama en sonunda cesaret gösterdim çünkü asıl hedefim ve amacım kendi ofisimi açmaktı. Bu amacımı da 2019 Kasım ayında Remax Vizyon’u devralarak gerçekleştirdim. İşte sonunda hedeflerime ulaşmıştım.

“OFİSİMDEKİ HER İŞ ORTAĞIMIN TİCARET YETKİ BELGESİ MEVCUT”

Remax Vizyon’u devraldıktan sonra ofis kimliğinde değişiklikler yaptınız. Bunun sebebi neydi?
En büyük avantajım bu sektörde 10 senelik danışman geçmişimin olmasıydı ve Remax markasının bana ve herkese nasıl bir kimlik verdiğini çok iyi biliyordum. Önemli olan bunu doğru bir şekilde bana ve Remax’a güvenen tüm iş ortaklarımıza ve müşterilerimize aktarabilmekti. O dönemki ekipten arkadaşlarımızın bazıları kaldı, bazıları da gitti. Kalan arkadaşlar da sağ olsunlar bana çok destek oldular. Bana güvenen tüm iş ortaklarımızla büyük bir aile olmanın özverisiyle işlerimize odaklandık. Kısa sürede de güzel işlere imza attık ve yeni iş ortağı arkadaşlarla büyümeye başladık. Küçük, 70m2 bir villa ofisteydik. Buranın bize küçük geldiğine tüm iş ortaklarımla birlikte farkındaydık. Tüm ekiple birlikte aynı sokakta, reklam değeri yüksek olan Kandıra Sapağı’ndaki 350 m2 ofise taşınmaya karar verdik. İşte burada şimdiye kadarki tüm hayal ve hedeflerim devreye girdi. Müşterilerimizi daha rahat ağırlayabildiğimiz ve daha profesyonel hizmet verebileceğimiz bir ortam yarattık. Bu durumdan çok mutluyum çünkü vizyonumuz adımızdan da geldiği gibi müşteri memnuniyetidir. Ekibimizde gün geçtikçe büyüdü ve şu anda bana ve Remax’a güvenen 28 iş ortağı arkadaşımla birlikteyiz. Ofisimdeki her iş ortağımın Ticaret Yetki Belgesi mevcut. Çalışan her iş ortağımın kendine ait vizyonu, hayata dair yaşanmışlıkları, işlerini severek yapmaları benim ve Remax Vizyon’un gücüne güç kattı.  

“#şehrineniyileri” sloganını kullanıyorsunuz. Peki, siz neden şehrin en iyilerisiniz?
Daha önce söylediğim gibi dünyanın ve Türkiye’nin en büyük gayrimenkul şirketi olan Remax ile 13 yıl önce tanışmıştım ve doğru çalışma prensiplerimle Kocaeli’de adımı markalaştırdım. Amacım güçlü asistan desteğiyle şeffaf iş ortamında aile sıcaklığını yaratarak, tüm iş ortaklarımın birbiriyle iletişim halinde olmasını sağlayıp iş hacmimizi yukarı taşımak oldu. Remax Vizyon ofisinde tüm iş ortaklarımızın rahat çalışabilmesi için gerekli ortam sağlanmıştır. Her iş ortağımızın kendine ait özel masaları, müşterimizi güzel ağırlayabilmemiz için özel odaları tasarlanmıştır. Danışmanlarımızın daha verimli olması için haftanın 2 günü eğitim toplantıları düzenlenmektedir. Ayrıca iş ortaklarımın sahada yaşadığı sorunlara anında çözüm üretebilmekteyim. Tüm iş ortaklarımın enerjisi ve motivasyonu benim için birinci önceliktir. Benimle birlikte marka altında çalışmak isteyen tüm iş ortaklarımın işi bilip bilmemeleri çok önemli değildir. Sadece bana ve markaya güvenmeleri onları iki ay gibi kısa bir sürede sonuca ulaştırmaktadır. O yüzden onlarla sıklıkla özel görüşmeler yapıp hep birlikte etkinlikler düzenleriz. Aile olmanın da gereği budur. 

“KOCAELİ’NDE TEK A KARNELİ REMAX OFİSİZ”

Remax Vizyon’da iyi niyet vazgeçilmezimizdir. 28 iş ortağımdan oluşan Remax Vizyon ekibini güçlü kılan ortak özellikleri enerjisi ve motivasyonu yüksek, müşteri memnuniyetine önem veren, güler yüzlü, vizyonlu, etik kurallara uygun olmasıdır. Ayrıca birbirleriyle iletişim ve paylaşım içerisinde olmaları onlara ortak başarıyı getiriyor. Bu doğrultuda çıktığımız bu yolda 1 yılda müşteri memnuniyeti ve başarı odaklı iş ortaklarımla yüzlerce avantajlı gayrimenkul satışı gerçekleştirdik. Bize güvenen yatırımcılarımızın da yüzünü güldürdük. Doğu Marmara ve Ege Bölgesi’nde, 52 tane Remax ofisi ile tatlı rekabet içerisindeyiz. Bu rekabette Remax Türkiye’den çok fazla ödüller aldık. Bunların içerisinde en anlamlısı ve en önemlisi A Karne almaktı. Bu karne, Remax Türkiye tarafından sahada, etik kurallara uygun çalışan, gelen portföylerin yüzde 100’ünü satarak sonuca ulaştıran, kendini her daim geliştiren Remax ofislerine verdiği karnedir.  Kocaeli’nde tek A karneli Remax ofisiz. Bu da müşterilerin satışlarının hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleştirildiğinin, etik ve prensip sahibi bir ofis olduğumuzun kanıtıdır. 

“EN GÜZEL ŞEY, İŞ ORTAKLARIMIN REMAX VİZYON ÇATISI ALTINDA MARKALAŞABİLİYOR OLMALARI”

Bölgemizde müşteri memnuniyeti birinciliği, işlem birinciliği ve cüroda da değişik ödüller aldık. Bunun yanı sıra iş ortaklarımızın da ödüller alıyor olması çok önemli. Zaten buradaki en güzel şey benim markam ve Remax Vizyon çatısı altında markalaşabiliyor olmaları. Ben nasıl Remax markası altında adımı markalaştırdıysam onlar da aynı imkândan yararlanabiliyor. Remax Vizyon da Kocaeli’de bu başarıyı elde etti.  Tüm gayrimenkul firmalarının içerisinde Remax Vizyon, en doğru, en büyük, en güzel ofisi ile hizmet verebiliyor. Burada da dediğim gibi iş ortaklarımızın enerjisinin yüksek oluşu ve sahada benden her türlü destek alabiliyor oluşları sayesinde bu başarılar elde ediliyor. İşte bu yüzden biz şehrin en iyileriyiz. Ofisteki tüm iş ortaklarımızda inanılmaz bir ekip ruhu var. Başarı o yüzden var. Çok hızlı büyüdük, çok hızlı ivme kazandık. Biz iyi niyetliyiz, iyi niyetle çalışıyoruz. Bir iş ortağım müşteri kazanma odaklı çalışırsa zaten para da kazanacaktır. Portföylerimizin %100’üne yakınında satışlar gerçekleştirebiliyoruz. Bunlar aynı zamanda müşterilerimizin neden bizi tercih etmeleri gerektiğinin de bir cevabıdır. 

İnsanlar yatırım yaparken neye dikkat etmeli? Sektöre dair genel değerlendirmeler yapar mısınız?
Burada Ticaret Yetki Belgesi oldukça önemli bir nokta oldu. Artık bizim mesleğimizin devlette bir tanımı var. İnsanlar gerçekten çok mağdur oldular ve bunun önüne geçilebilmek için böyle bir yol izlendi. Bu belgeyi diploma gibi düşünebilirsiniz. İnsanlarımızın en çok dikkat etmesi gereken nokta da bu. Kurumsal, belgeli firmalarla çalışmalı; faturalarını mutlaka almalılar.

Pandemi döneminde gayrimenkul piyasasını değerlendirir misiniz?
Bu dönemde bir yoğunluk yaşandı fakat bu yoğunluk villa ve bahçe katlarında gözlemlendi. İnsanlar küçük de olsa açık alanı bulunan yerlere yöneldiler. İzmit’te de bu konuda talep çok fazla oldu. Villa fiyatları da artış gösterdi ama enflasyonun getirdiği artılarla, doların yükselmesi ile inşaat sektöründe iş yapmak da oldukça zorlaştı. Bu durum iki yönlü değerlendirilmeli anlayacağınız. Ama doğru portföylerle, doğru firmalarla, doğru anlayışla çalışırsanız başarı kaçınılmaz oluyor. 

İş ortaklarınızın da ciddi başarılara imza attığını biliyoruz. Onların bu başarılarını görmek sizlere nasıl hissettiriyor?
İnanılmaz mutlu oluyorum. İlk başladıkları zaman tereddütle yaklaşan iş ortaklarımın sektörde başarılar elde ettiklerini görmek beni çok mutlu ediyor. Onlarla ilk tanışmamda bu işi yapıp yapamayacaklarını zaten anlıyorum ve onlara tek bir şey söylüyorum, “Bana güvenin ve yönlendirmelere açık olun.”. Onlar da sanki bir öğretmenmişim gibi davranıyor ve sözlerimi oldukça dikkate alarak ilerliyorlar. Saha ile ilgili her bilgiyi bana anlatıyorlar ve ben de onlara doğru ve yanlışlarını anlatma fırsatını buluyorum. Onların başarılarında bir anne çocuğu ile nasıl iftihar duyuyorsa ben de öyle hisler yaşıyorum. 

Peki Aynur Hanım, yeni evlenecek çiftlerimize tavsiyelerimiz nelerdir?
Yeni evlenecek çiftler çok büyük bir heyecan yaşıyorlar. Bu heyecanla birlikte karar vermede zorlanabiliyorlar. İşte tam da bu noktada doğru bir gayrimenkul ofisi ile çalışmaları onların avantajına olacaktır. Çünkü çalışma hayatlarının içerisinde bir de evlilik koşuşturmaları ile uğraşırken tüm bunların yanında onlar için araştırmalar yapacak, güvenebilecekleri bir gayrimenkul ofislerinin olması onlara büyük bir yarar sağlar. Bir de tavsiyem kendi hayatlarına uygun olarak ev arayışına girmeleri. Burada öncelik hiçbir zaman kendileri dışında kalan etmenler olmamalı. Asla önlerini görmeden yatırım yapmamalarını da tavsiye ediyorum. Kendi statülerine uygun, standartlarını çok zorlamayacak yatırımlar tercih etmelilerdir. 2+1 evleri tercih etmeleri avantajlarına olur. Uzunca yıllar burada yaşayabilmeleri için bu tercihin önemli olduğunu söyleyebilirim. Çok fazla seçenekle kafalarını karıştırmasınlar. En önemlisi, onlara göre en doğru lokasyonda olmalarıdır. İş ve ev arasında 3 araç değiştirmelerinin gerektiği bir uzaklık bulunmamasına dikkat etsinler. Ve dediğim gibi bu noktada iyi bir ofis ile çalışsınlar. 

“HEDEFİM HER EVDE BİR REMAX VİZYON MARKASININ YER ALMASI”

Son olarak gelecek planlarınız nelerdir?
2021 yılını da ödüllerle bitirmeyi ve iş ortaklarımın Remax’ta Yıldızlar Kulübü üyesi olmasını istiyorum. Bitmek bilmeyen bir enerjim var. Bu enerji ile ofisimi çok daha ileri noktalara taşımak, 2.- 3. Remax Vizyon ofisini açmak da gelecek hedeflerim arasında var. Ama en başından beri planım, her evde bir Remax Vizyon markasının yer alması…


REMAX VİZYON PROFESYONEL GAYRİMENKUL DANIŞMANLIĞI
Körfez Mahallesi, Yüce Rıfat Sokak, No:37 Kat:3 İzmit
Tel: 0 262 321 4404
Instagram: remaxvizyon
www.remax.com.tr/vizyon/