BRUKSİZM

“Bruksizm tedavi edilmezse çene ekleminin hareketlerinde zorlanma, baş ağrısı, kulak ağrısı, vertigo görülebilir. Başlangıç aşamasında kolaylıkla çözülebilecek bir durumken, tedavi edilmezse cerrahi müdahaleye kadar gerek duyulabilir.”


Bruksizm, gün boyunca veya uyku sırasında istem dışı, fonksiyonel olmayan, ağız içi yumuşak ve sert dokularda çeşitli olumsuz değişikliklere yol açan diş gıcırdatma ve veya diş sıkma biçimindeki çiğneme sistemi rahatsızlığıdır. Bruksizm oldukça sık görülen bir rahatsızlık olmakla birlikte, çoğu insan bu alışkanlığının farkında bile değildir. Bu durum her yaşta görülebilir. Son yıllarda bruksizm şikayetiyle başvuran hasta sayısında artış görülmektedir. Her yaş döneminde görülmekle birlikte özellikle çocuklarda bruksizm görülme oranında artış olmaktadır. 4 - 6 yaş çocukların %31'inde diş gıcırdatma , % 56'sında parmak emme, %55'inde tırnak yeme ve bunlara bağlı eklem problemleri belirlenmiştir. 7-14 yaşları arasındaki çocuklarda bruksizm oranı %77 olarak bulunmuştur. 3 yaşındaki çocuklarda dahi plak kullanılması gerekli olabilir.
    Normal çiğneme kuvveti 27 kg'dır. Dişler sıkıldığında uygulanan ısırma kuvveti 400 kg'a kadar çıkabilmektedir. Kol kası yapmak için 5 kg'lık ağırlıkla çalışıldığı düşünülürse, çene kası ve eklemini gece boyunca ne kadar zorladığımızı daha iyi anlayabiliriz. Çiğneme kasının büyümesi ile yüzün ovalliğini de artar. Yüzde asimetri oluşturur ve estetik görünümü etkiler.

     Bruksizmin nedeni halen tam olarak bilinmemektedir. Bruksizm etyolojisi ile ilgili yapılan çalışmaların çoğu, bilimsel araştırmalarla güvenilir bir tanı konulabilmesi açısından daha uygun olan ve özellikle geceleri meydana gelen nokturnal bruksizm üzerine odaklanmıştır, ancak nokturnal bruksizmin etyolojisi tartışmalıdır. Bruksizmin tanımı ve tanı yöntemleri ile ilgili bir fikir birliğinin olmaması da bruksizme neden olan faktörün veya faktörlerin ortaya konmasını güçleştirmektedir. Araştırmacılar, bruksizme; dental, sistemik ve psikolojik faktörlerin yol açtığı üzerinde durmaktadırlar. Son yıllarda bruksizmin anksiyete ve strese bir yanıt olarak geliştiği daha fazla kabul görmektedir.
    Bruksizm belirtileri arasında dişlerde kırılma, aşınma, sallanma gibi hasarlar, diş eti hastalığı ve kemik kaybı rahatsızlıklarında artış başlarda gelmektedir. Sıcak soğuk hassasiyeti, çene ağrısı ve hareket kısıtlılığı da bruksizm belirtisi olabilmektedir. Çene ekleminde hasar sonucu eklem ağrısı, ses ya da çene kilitlenmesi, nadiren baş ağrısı, boyun ağrısı, tetiklenen migren atakları da bruksizm belirtileri arasında sayılabilir.
     Bruksizm; somatik olarak botoks ile, fonksiyonel olarak da; eksik dişlerin tamamlanması, yanlış veya bozuk kapanışların düzenlenmesi ile yahut nörolojik veya farmakolojik tamamlayıcı yöntemlerle tedavi edilebilir. Bunlar aynı zamanda uyku bozukluklarının tedavisinde de temel taşlardır. Psikolojik görüşmeler, bruksizmi hastaya anlatmak, uyku hijyenini sağlamak için önerilerden oluşur. Bazı antidepresan gruplarının sanılanın aksine diş sıkmayı artırdığı göz ardı edilmemelidir.
    Diş hekimliğinde tedavide ağız koruyucu veya stabilize edici plakların dişleri ve çene eklemini hasardan koruyabileceği belirtilmiştir. Ancak çalışmalar bruksizmde bu plak kullanımının kas aktivitesinde %20 ile %50 arasında artışa sebep olduğunu da göstermektedir. Sonuç olarak gece plakları bruksizme etki etmekten ziyade diş ve doku hasarını önlerler. Gece kullanımı zor olması nedeniyle de % 20 den az hasta plakları 1 yıldan fazla kullanır geri kalanı çoğu zaman hiç kullanmaz. Ancak eklem problemi olan hastalarda botoks ile birlikte uygulandığında başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür.
Botoks tedavisi, diş sıkma ve gıcırdatmanın nedenine yönelik değil, ancak semptomları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu bölgedeki kasları düzenli olarak gevşetip zamanla kas yoğunluğunun azalması ve kasılmaların minimal düzeye indirilmesi amaçlanmaktadır. Eğer ağız içi diş eksikliği, yanlış yapılmış protezler, normalden farklı çene kapanışı mevcutsa bu durumların düzeltilmesi mutlaka botoks tedavisine eşlik etmelidir. Kasların gevşemesi ortalama iki yıllık bir süreçtir. Bu süreçte diş sıkma ya da gıcırdatmaya sebep olabilecek nörolojik, uyku problemleri, stres faktörleri, psikolojik problemler gibi diğer nedenler de sorgulanmalı ve bu konuda uzman doktorlar kontrolünde tedaviye başlanmalıdır. Bu tedavi sırasında botoks uygulaması kaslarınızı gevşeterek, eklemlerinizi, dişlerinizi korur ve ağrılı bir süreç yaşamanızı önler.
   Bruksizm tedavi edilmezse çene ekleminin hareketlerinde zorlanma, baş ağrısı, kulak ağrısı, vertigo görülebilir. Başlangıç aşamasında kolaylıkla çözülebilecek bir durumken, tedavi edilmezse cerrahi müdahaleye kadar gerek duyulabilir.