Merhaba sevgili okurlar...

Zaman çok hızlı akıyor ve bu akış içerisinde teknolojinin hızına yetişmek pek mümkün olmuyor. Son yıllarda teknoloji hayatımızın her alanında giderek artan şekilde yer alıyor. Yakın zamanda okuduğum bir haberde Ankara Tıp Fakültesi’nde metavers teknolojisiyle altıncı kez beyin ameliyatı gerçekleştiği yazıyordu. Robotik yöntemle by-pass ameliyatları zaten uzun zamandır yapılıyor.

Hatırlıyorum; Amerika’daki bir cerrah, bilgisayar teknolojisi kullanarak robotik yöntemle bir başka ülkede cerrahi operasyon uygulamış ve bu olay yaklaşık on yıl önce gündemi çok meşgul etmişti. İzlediğimiz filmler ve diziler bize yıllar sonra uygulanacak tıp teknolojisi hakkında ipuçları vermektedir; bir kabin içinde tüm vücudunuzun taranması ve hastalıklı olan bölgeye robotik yöntemle müdahale edilmesi gibi. Bilgisayar teknolojisinin gelişmesi mühendislik alanıyla birlikte tıp alanında da çığır açmaya devam ediyor. Peki biz ülke olarak kendimizi nereye koyabiliriz? Teknolojik ürünler geliştirebiliyor muyuz? Geliştirdiğimiz ürünleri yurt dışına pazarlayarak ülkemize artı değer katabiliyor muyuz, yoksa bir kamyon domatese bir I-phone almaya devam mı edeceğiz ?

Hepimiz biliyoruz ki ‘’sağlık turizmi’’ konusu da   yıllarda gündemimizde yoğun bir şekilde yer almaktadır. Şehir hastanelerinin devasa boyutta yapılması, özel hastanelerin çabaları ve sağlık turizmi yapan acentelerin devletçe teşvik edilmesi göstermektedir ki yakın zamanda ülkemiz sağlık turizmi açısından Avrupa ve Amerika kıtasındaki ülkeler için daha da cazip hale gelecektir. Onlardan alacağımız ve maliyeti çok yüksek olan tıbbi teknolojik cihazları kullanarak, ameliyatları ve işlemleri olması gerektiğinden çok ucuza yaparak para kazanacağız, yani batılı ülkelerin taşeronu olacağız.

Ülkemizin gerçek anlamda kalkınması ancak üretimle olur. Getirisi yüksek olan teknolojik  ürünler için yatırım yapmalıyız. Tıp ve mühendisliği bir araya getirerek ARGE yatırımlarına gereken önemi vermeliyiz. Hekimlerimiz kendilerini geliştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sağlık personeli her zaman özverili çalışıyor. Pandemi döneminde bunun çok daha iyi anlaşıldığını düşünüyorum.

Ancak sadece sağlık çalışanları üzerinden dönen bu sistem sürdürülebilir bir durum değildir. Başta tıp olmak üzere bir çok alanda ARGE yatırımları teşvik edecek sanayicileri, ticaret ve meslek odalarını da içine katacak politikaların oluşturulacağı bir yatırım bakanlığının kurulması çok önemlidir.

Çok zengin içeriğe sahip olan bu sayıda; farklı branşlardaki hekimlerimizin yaptıkları güzel işleri gözden geçireceksiniz. Keyifli okumalar.

Sevgilerimle.

Doç. Dr. Orhan Fındık