Merhaba sevgili dostlar...

Bu ay bizim özgürlüğümüzün, varoluş sebebimizin yegâne nedeni olan "CUMHURİYET" olgusuna kavuşma zamanıdır.

Bu ay Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının, zor şartlar altında mücadele veren kahraman bir milletin inanca, cesarete, birlik ve bütünlüğe olan olumlu yaklaşımı sonucu kazandığı efsane zaferi, dünyanın yüzüne tokat gibi çarptığı günlerdir.

Değerli okurlar, bunlardan bahsetmek lazım. Bilhassa Atamızın göz bebeği olan Türk gençlerine bu zaferin nasıl kazanıldığını, bedelinin neler olduğunu sıkça anlatmak lazım. Atatürk'ün onlara olan sonsuz güven ve inancını günümüz gençliğine hatırlatmak lazım.

Mustafa Kemal'in daha 1919'da, yani Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcında  "Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir" diyerek ortaya koyduğu fikrini ve düşüncelerini bilmek lazım.

Dahası Atatürk, önemli kaynaklardan edindiğim bilgilerde bakınız gençliğe nasıl sesleniyor. Hem de en büyük eserimiz dediği CUMHURİYET üzerine. Yani bu eşsiz değeri koruma ve kollama görevi bir tesadüf veya basit bir yaklaşım değildi.

Ulu önder gençlik adına şunları ilave etmişti;

"Milletimin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri (Cumhuriyet) onlara bırakacağım. Gözüm asla arkada kalmayacak" dedi...

Ve "Türkiye Cumhuriyeti'ni sarsılmaz temelleri üzerinde her geçen gün yükseltecek olanlar Türk Gençliğidir" sözleriyle güvenini pekiştirdi.

Bu tereddütsüz güven, gençlerimiz üzerine bir vasiyet gibi değil midir? Hangi milletin atası bir ulusun gençlerine bu denli güvenmiş ve canları pahasına kazanılan değeri inançla emanet etmiştir. Günümüzün özgür gençlerini düşünmeye davet ediyorum. Bakınız Atatürk'ün gençlerimiz adına inanç ve nasihat dolu bakış açısından küçük bir örnek daha vermek isterim. Gençlerin cesareti ve güçlü düşman işgallerindeki kahramanlıkları Atamızı o kadar mutlu etmişti ki, onlara "Gençler, parolamız tektir ve değişmez” dedi, sonrada o müthiş sözü haykırdı.

YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM...

Dahası, bir toplulukta genç bir teğmene verdiği öğüt bence gençliği etkilemelidir.

" Şimdi, oğlum sana bir öğütte bulunacağım. Hayatta muvaffak olmak istiyorsan ben gencim diyene el uzat. Daima gençleri sev ve koru. Onlara güven ve daima gençlerle çalış." Ben yaşlandım" diyenden uzaklaş. Ben ömür boyu gençleri sevdim. Güvendim. Daima gençlerle iş birliği yaptım. Sen de öyle yap olur mu?"

Bu ekim ayı sayımızda en büyük kazancımız Cumhuriyet ve en büyük güvencemiz Türk Gençliğine Atamızın gözünden bakmak içimi ısıttı inanınız. Bazen karamsarlığa neden olacak hadiselerle karşılaşsak da, Mustafa Kemal Atatürk düşüncesini daima önemseyerek tabii ki Türk gençliğine sonsuz güveneceğiz. Ama bu sözlerle dopdolu vasiyetleri hatırlatmadan da olmaz diyor, geleceğimizin ve cumhuriyetimizin teminatlarını tüm kalbimle kutluyorum.