Öyleyse toplumda yer edinmiş çoğu değerimizin oluşmasında, erken yaşta sanat eğitiminin önemi büyüktür. Erken yaşlarda oluşturulan estetik duyarlılık, ileride toplumsal duyarlılığa da dönüşür. Sanat, toplum olarak kültürel kimliğimizin bir parçasıdır. Mustafa Kemal Atatürk,” Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü öylesine söylememiştir. Sanata bakış açımız, toplumun kolektif hafızasını güçlendirir. Sanatsız bir toplum asla düşünülemeyeceği gibi, erken yaşta sanat eğitimiyle büyüyen tüm bireyler, topluma ve dünyaya değer katan, üreten farklı bakış açılarıyla donanımlı olarak yetişir. 

Çocukluk ve ergenlik gibi kritik gelişim dönemlerinde sanat eğitimi, kendini ifade eden, kendine güvenen, özgün düşünme becerilerini geliştirmeleri açısından önemli bir araçtır.

Gelin sanat eğitiminin gelişim dönemindeki bireylere katkılarını birlikte inceleyelim. 

1. Duyusal Gelişim

Sanat, bireylere duygularını ifade etme ve anlamlandırma imkânı sunar. Resim, müzik, tiyatro gibi disiplinler, çocukların ve gençlerin iç dünyalarını dışa vurabilecekleri bir platform yaratır. Bu süreç, duyusal farkındalık kazanmalarını ve stresle başa çıkma becerilerini güçlendirir. Özellikle zor duyguların ifade edilmesi, bireylerde duygusal dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Hayal güçlerini ve gözlem yeteneklerini de geliştirir.

2. Problem Çözme, Yaratıcılık ve Eleştirel Düşünce Gelişimi

Sanat eğitimi, bireylerin yaratıcı potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanır. Özgün eserler üretmek, bireyin yenilikçi düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir. Ayrıca, bir sanat eserini analiz etme veya yorumlama süreci, eleştirel düşünme becerisinin temellerini atar. Bu beceriler, yalnızca sanatsal alanda değil, yaşamın her alanında bireylerin işine yarar.

3. Sosyal Gelişim

Sanat eğitimi, bireylerin empati kurma ve iş birliği yapma becerilerini destekler. Özellikle tiyatro ve müzik gibi grup çalışmasını içeren sanat dalları, bireylerin ekip içinde uyumlu çalışmayı öğrenmelerine yardımcı olur. Ayrıca, farklı kültürlere ve bakış açılarına duyarlılık kazandırarak sosyal farkındalığı artırır. Dünya görüşlerini zenginleştirerek, estetik anlayışlarını şekillendirir.

4. Bilişsel Gelişim

Sanat eğitimi, bireylerin bilişsel süreçlerini olumlu yönde etkiler. Ritim, desen veya kompozisyon gibi kavramlar; bireylerin algılama, dikkat ve hafıza kapasitelerini geliştirir. Özellikle erken yaşlarda alınan sanat eğitimi, beynin her iki yarım küresinin dengeli bir şekilde gelişmesini destekler.

5. Özgüven ve Benlik Algısı Gelişimi

Sanat eğitimi, bireyin kendi yeteneklerini tanımasına ve bu doğrultuda özgüven kazanmasına olanak tanır. Bir eseri tamamlamak veya sahneye çıkmak gibi başarılarla birey, kendine olan inancını pekiştirir. Ayrıca, sanat sayesinde birey kendi kimliğini ve değerlerini keşfeder. Empati yeteneklerini geliştirir, farklı bakış açılarına sahip olduklarını anlayabilir ve çeşitlilik konusunda daha açık fikirli bireyler olabilirler.

6. Akademik Gelişimi

Sanat eğitimi zihinsel fonksiyonları etkinleştirdiğinden, anlama ve kavrama becerilerini geliştirir. Hafızayı keskinleştirirken odaklanma ve konsantrasyonu destekler. Akademik derslerdeki başarısını destekler ve olumlu yönde etkiler. Matematiksel düşünmeyi teşvik eder. Orantılı düşünmeyi tetikler. 

7. Liderlik Özelliği

Sanat eğitimi alan bir birey; planlama, takım çalışması, stratejik düşünme, karar verme, iletişim, gibi liderlik özelliklerini kişilik gelişimi döneminde keşfetmesine olanak sağlar.

Bir eğitimci ve sanatçı olarak hep söylediğim önemli bir konudur sanat eğitimi. Yukarıda saydığım tüm özellikler aslında özümüzde var olan fakat keşfedilmeyi bekleyen özelliklerimizdir. Çocuklarımız ileride hangi mesleği tercih ederse etsin, bir sanat dalıyla uğraşmak her ortamda onu özel bir insan kılacaktır. Çok yönlü gelişimine katkıda bulunacaktır. Bu deneyimler onlara sunulduğunda hem yaratıcı düşünme becerilerinde hem de kendini iyi ifade etme noktasında dünyayı daha farklı perspektiften görmelerine yardımcı olacaktır. Gelişim döneminde alınan nitelikli bir sanat eğitimi, bireylerin kendilerini tanımalarına, topluma değer katan ve dünyaya yön veren bireyler olmalarına destek olur.

Unutmayalım ki her çocuk keşfedilmemiş bir okyanus. Gelecekte benlik algısı yüksek, toplumsal duyarlılığa önem veren, daha yaratıcı, barışçıl ve estetik bakışa sahip bir nesil yetişmesi oldukça mümkün. 

O halde çocuğunuzun içindeki okyanusu keşfetmeye var mısınız? 

Saygılarımla.

BURCU BEŞER - DOĞA KOLEJİ ÖĞRETMENİ