Merhaba Murat Bey, bize kendinizden bahseder misiniz?
11 Ocak 1979, İzmit/Kocaeli doğumluyum. Sırasıyla; Kocaeli Üniversitesi Büro Yönetimi, Bülent Ecevit Üniversitesi Elektronik Bölümü, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu oldum. İlk evliliğimden Oğuz Han Burak isimli oğlum dünyaya geldi. Kendisi klipte, ana rolde bana eşlik ediyor. 2. Evliliğimden kızım Buse Lara ise 2020 yılında dünyaya geldi. Klipte kısacık da olsa bir rolü var, tavşanımın. Eşim ve aşkım Türkmen asıllı ve Rusya’dan Dinara. Eşim, her başarımın mimarıdır.

Sanata olan ilginiz nasıl başladı?
Sanat hayatım çok küçük yaşlarda, eş-dost düğünlerinde söylediğim şarkılarla başladı. Ufak tefek söz ve besteler yaptım. Ancak o yıllarda, gelecek kaygısıyla atmam gereken adımlardan ötürü çok istediğim halde sanata zaman ayıramadım. 2000 yılından beri inşaat sektöründe ticaret yapıyorum ve ticaretimi olgunlaştırdığıma inandığım bu dönemde; artık hayallerimin peşinde olmam gerektiğini fark ettim. Yaklaşık 5 yıl önce, arkadaşım olan oyuncu Gülsüm Baylık’ın tavsiyesi üzerine, Aykut Çetinkaya önderliğindeki tiyatro eğitimlerine katıldım. Ve fark ettim ki yaşadığım hayat, beni iyi bir oyuncu adayı yapmış. İlk oyunum, Haldun Taner’in Ayışığında Şamata oyunuydu. “Doktor Epkem” karakteri ile ilk tiyatro deneyimimi kazanmış oldum. Beni çok mutlu eden hayallerime yaklaştıran ve beni başarılı kılan bu sahne deneyimi, ufkumu değiştirdi ve beni oyunculuk yapabileceğime ikna etti. 

Sanat hayatınız daha sonrasında nasıl şekillendi?
Daha profesyonel çalışabilmek için sevgili Serkan Keskin ve birçok değerli hocamın katkılarıyla Semaver Kumpanya’da, aylar süren atölye programlarına katıldım. Muhtelif tiyatro oyunlarında yer aldım. Arkasından tanıştığım bir cast ajansı, beni kamera için yaratılmış olduğuma ikna etti. “Payitaht” dizisinde, “Bay Brunch” karakteriyle kamera önüne geçmemi sağladı. Ben artık daha mutluydum. Arkasından “İki Gözüm Ahmet” sinema filminde; “Şampiyon”,  “Ya İstiklal Ya Ölüm” ve “Menajerimi Ara” dizilerinde oynadım. Tabii pandemiden ötürü sektör yavaşlamış durumda, oynadığım bazı sinema filmleri de henüz vizyona giremedi maalesef.

Peki, gelelim Derviş şarkınızın hikâyesine…
Sanatçı dostum Ekin Akkaş’ın işletmesinin açılışında aynı masaya denk geldiğimiz talk show programcısı Ercan Arkat’la tanıştım. Oyuncu olduğumu duyunca beni Kaan Erkam ile tanıştırdı. Kendisi beni gördüğü anda şunu söyledi:  “Murat bir dost ismidir, sen dostsun ve tam seni anlatan bir şarkı var. Bu şarkıyı herkesin tanıdığı ve severek dinlediği bir sanatçı çok istedi ve yüksek bedeller ödeyebileceğini söyledi. Ama sen dostsun ve senden hiçbir ücret almadan, bu şarkıyı sana veriyorum.” dedi. O kadar uzun zaman olmuştu ki bedelsiz bir şeye sahip olmayalı, ihtiyatlı yaklaşsam da kabul ettim. Tabii bu kadarla da bitmedi, elinde çok güzel sözler olduğunu ekledi. Kaan Erkam, “Seni hayatında tanıyacağın en iyi müzik adamıyla tanıştıracağım,” dedi. Ve Erhan Doğancıoğlu ile tanıştım. Erhan Bey tam bir müzik adamıydı. Ben sözleri şiir gibi okuyorum, Erhan Bey melodiye döküyordu. İşte Derviş’in hikâyesi de böylece başlıyor ama kısa bir hikâye değil bu şarkının insanlarla buluşması tam 1,5 yıl sürdü. 

Bu süre tek bir şarkı için uzun değil mi? Detaylı bir uğraş verdiğinizi çıkarıyorum buradan.
Tabii, aynı zamanda 2-3 albüm çıkartan insanlar var. İyi bir müzik adamı ile çalışmanın dezavantajı da var, mesela ben beğeniyorum ama o beğenmiyor; tekrar, tekrar… Tam bittiğini düşündüğümde,  “Herkes şarkı söyler ama herkes şarkı dinletemez.” diyor. Tabii ne demek istediğini, şarkımızın yayınlandığı bugünlerde çok daha iyi anlıyorum. 

Murat Bey, şarkıyla ilgili eklemek istediğiniz başka detaylar var mı?
Bu güzel eserde emeği geçen ve samimiyetiyle yanımda olan, bu konuşmamda bahsettiğim tüm dostlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Son yıllarda böyle bir şarkı ve tarz hiç gündeme gelmemişti. Bu tarz şarkı yapanlar ya vefat ettiler ya da kıymet görmediklerini düşündükleri için küstüler, üretmiyorlar. Bizim için de oldukça riskli görülmesine rağmen şarkımıza, sözlerimize, müziğimize güvendik ve uzun süren bir çalışmanın sonunda yayınladık. Gördük ki bu tür çalışmaların alıcısı, dinleyicisi hali hazırda bekliyormuş. O kadar güzel yorumlar, geri dönüşler alıyoruz ki… Bu bizim ilk çalışmamız, çok kaliteli işlerimiz elimizde hazır. Ve dinleyici ile buluşmaya can atıyor.