Bugün de Vita Klinikin kurucuları Fizyoterapist Ebru ve Taylan İlgünden, fizik tedavi hastalıkları ve Vita Atölyede yapmış oldukları nefes çalışmaları hakkında konuştuk.

Merhaba, bize kendinizden bahseder misiniz?

Taycan İlgün: Ailem Herekeli. Ben de Hereke’de doğup büyüdüm. Lise eğitimimi Ata Fen Koleji’nde tamamladım. 2011 yılında tam burslu Haliç Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünü kazandım. Eşimle de aynı sınıftaydık orada tanıştık. 2014 yılında Erasmus programıyla Polonya’da 4 ay çalışma fırsatımız oldu. Orada da farklı teknikler öğrenme şansımız oldu. Mezun olunca ikimiz de özel hastanelerde bir süre çalıştık ve sonra kendimize kattığımız tecrübeler ve tüm cesaretimiz ile burayı açmaya karar verdik. Zeliha, Ebrunun kız kardeşi, Sağlık Yönetimi mezunu. O da medikal firmada bir süre çalıştı. Sonrasında bize dahil oldu. Üçümüz bir araya gelerek kemik bir kadro oluşturduk. Büyüyerek gelişmeyi planlıyoruz.

Vita Klinikin hikayesi nedir?

Ebru İlgün: Vita, Latince “yaşam" demek. Yaşamın değiştiği ve dönüştüğü bir dönemde bu kararı aldık. İhtiyacı olan insanların yaşamını olumlu bir şekilde dönüştürmek amacıyla yola çıktık. Pandemi süreci devam ederken bunu yapmak zor olacaktı. Fakat bunu gençken ve dinamikken yapmanın daha doğru olacağını, ertelemenin bize sadece vakit kaybettireceğini düşünerek geçtiğimiz eylül ayında burayı açmaya karar verdik. Güzel bir açılış yaptık ve gelen danışanlarımızın memnuniyetiyle de hızla büyümeye devam ediyoruz. Amacımız kapımızdan içeri giren her danışanın ihtiyacı doğrultusunda tam iyilik halini sağlayabilmek.

Klinikte verdiğiniz hizmetler nelerdir?

Ebru İlgün: Sağlıklı yaşamın tamamen bütüncül yaklaşımla gelebileceğini düşündüğümüz için sağlıklı yaşam alanında kişiye katkı sağlayabileceğimiz tüm danışmanlıkları kliniğimize dahil etme düşüncesindeyiz. Bu fikir kapsamında gittikçe büyümekteyiz. Fizyoterapistler olarak egzersiz bilgimiz yüksek olmasıyla birlikte, klinik pilates ile ilgili de çeşitli eğitimler alarak egzersiz bilgimi pilates ile birleştirip fizyoterapiye daha geniş bir yaklaşım getirmeyi planladım. Bunun yanı sıra medikal masaj ve beslenme danışmanlığı ile ilgili bir alan oluşturduk. Bir de bizi heyecanlandıran bir Vita Atölye bölümümüz var. Bu tamamen herkesin bilmesini gerektiğini düşündüğümüz konular ile ilgili sosyal sorumluluk çalışmalarının olduğu bir atölyedir. Şu an nefes ve beden farkındalığı ile ilgili “Nefesiniz Sağlığa Dönüşsün” başlığı ile aktif bir atölye çalışmamız mevcuttur. Bununla ilgili kayıtlarımız devam etmektedir. İlerleyen zamanlarda farklı konu başlıklarıyla çalışmalarımız devam edecektir. Yakın zamanda planlanan kadın sağlığı, skolyoz, ofis ergonomisi ile ilgili de çalışmalarımız olacaktır.

En sık rastlanan fizik tedavi hastalıkları nelerdir?

Taycan İlgün: Çağımızın problemi omurga hastalıkları diyebiliriz. Başta bel ve boyun fıtıkları, kifoz ve skolyoz gibi omurga eğrilikleri ile çok sık karşılaşıyoruz. Tabii burada çalışma şeklimizin oturarak olması, pandemi süreci ile artan hareketsizlik başlıca etkenlerden. Donuk omuz impingement sendromu gibi omuz problemleri, diz ekleminde bağ yırtıkları, menisküs dejenerasyonlarıyla da sık karşılaşıyoruz. Aslında bunlar da genelde boyun ve bel kaynaklı problemlerin devamı olarak ortaya çıkıyor. Çünkü vücudumuz bir bütün ve merkezi omurga. Siz omurganıza uygun olmayan şekilde yaşar ve core kaslarınızı zayıf bırakırsanız tüm vücudunuzu çeşitli rahatsızlıklara açık hale getirirsiniz. Aslında bu noktada aktif yaşam çok önemlidir. Yani hareketli olmak… Pilates bu konuda çok yararlı ve popüler bir noktada. Sakatlanmalara karşı kasları güçlendirerek koruyucu olduğu gibi, sakatlanma sonrası tedavi anlamında egzersiz çeşitliliği ile etkili olduğu düşüncesindeyiz.

“Her şeyin başlangıcı NEFES”

Vita Atölyedeki ilk konunun nefes ile ilgili olmasının sebebi nedir?

Ebru İlgün: Aslında her şeyin başlangıcı NEFES. Hepimiz için en sıradan deneyim ama hayat kalitemizi etkileyen bedenimizin en önemli enerji kaynağı. Biz fizyoterapide solunum rehabilitasyonu altında nefes ile ilgili fizyolojik sürece hakimiz. Bunun yanı sıra pilatesin ilk ve en önemli prensibi de NEFES. Bu kapsamda nefes ile ilgili genel bir bilgim olsa da daha derin çalışmalara, kliniğimize danışan olarak gelen nefes koçumuz ile yapmış olduğumuz sohbetler doğrultusunda başladım ve detayına indikçe bu konu daha fazla dikkatimi çekti. Öğrendiklerimle klinik gözlemlerimi birleştirme şansım oldu. Örneğin; bir egzersiz sırasında ‘’şimdi nefes alıyoruz ve şimdi veriyoruz’’ deyip ne kadar doğru nefes konusunda uyarsam da nefes alıp veremeyene ya da tam tersine şahit oldum. Bunun altında yatan nedenlerin olabileceğini, doğru nefesin alışkanlık haline getirilebileceğini, egzersizden daha fazla verim alınabileceğini ayrıca yaşam kalitesinde artış olabileceğini gördüm. Kendimde yaşadığım bu farkındalığı buraya gelen danışanlarıma da aktarmak istedim. Bu anlamda işletme bilim uzmanı ve nefes koçu Sevinç Korkmaz’ın destekleri bizim için çok kıymetli. Kendisine buradan da teşekkür etmek isteriz.

Evet başlangıç nefes fakat devamı gelecek. Her eğitim programıyla ilgili alanında deneyimli anlatıcılar ve fizyoterapistler olarak bizler, danışanlarımızın bol bilgiyle ve keyifle ayrıldıkları  güzel eğitimler planlıyoruz.

Cumhuriyet Mah. Papatya Sk. Dostluk 11 Apt. No:4/A  İzmit/KOCAELİ

0538 415 31 83

instagram: vitaklinik