Fotoğraf çekmenin bir telefon kadar yakın olması ve sosyal medyadaki paylaşım trendi olan selfie çekme alışkanlığı şüphesiz ki burun estetiği talebinde artışa neden oldu.Tabii ki burun estetiğinde gelişen teknik ve kullanılan teknoloji ile artık daha rahat bir iyileşme dönemi ve alınan sonuçların hastayı daha çok mutlu etmesi de burun estetiğine olan ilginin nedenlerinden.

          Peki neden burun vücudumuzda değişim istediğimiz yapıların başında geliyor? Burun yüzümüzün tam orta noktasında ve aynada ilk dikkati çeken yapıdır. Bir de kültürümüzde büyük burunlu insanların alay konusu olması da bilinçaltımızı etkileyen bir diğer durum.Tabii ki burun estetiği olan kişilerdeki değişimin etkileyiciliği yadsınamaz. Bugün sizlere burun estetiğinde en çok kafa karışıklığına neden olan sorulardan bahsedeceğim…

Kapalı Teknik Mi Yoksa Açık Teknik Mi?

            Burun bitimi dudak arası bölgeye ‘’kolimella’’ denir. Kapalı teknikte buradan kesi yapılmaz. Açık teknikte ise bu bölgede kesi yapılır. Aslında bu iki yaklaşım arasındaki en önemli fark bu kadardır. Yani burna uygulanacak müdahaleler açısından anlamlı bir fark yoktur. Açık teknik cerraha daha iyi bir görüş alanı sağlar ve yapılan müdahalenin daha net olarak uygulanmasına olanak verir. Kapalı teknik her hasta için uygun değildir. Burada önemli olan açık veya kapalı olarak ayırmak yerine dokuya en az hasarla sorunların çözülmesidir. Bu şekilde bir yaklaşım ile ancak daha az ödem ve morluk görülür. Ayrıca daha iyi bir iyileşme süreci geçirilir. Tavsiyem açık veya kapalı yaklaşım tercihini cerrahınıza bırakmanızdır. Sizin için hangi tekniğin uygun olacağına cerrahınız karar vermelidir.

Piezo veya Ultrasonik Rinoplasti Nedir?

      Piezo kemiği kesmeye ve törpülemeye yarayan, ultrosonik dalga ile çalışan bir cihazdır. DİKKAT! Bu isimle bir rinoplasti tekniği yoktur. Bu sadece cihazın ismidir. Burun estetiğinde kemik şekillendirmede keski, törpü, elektrikli törpü, mini testereler ve piezo cihazı gibi aletler kullanılır. Piezo cihazı kemiğe özgü bir cihaz olup dokuya daha az hasar verir. Bu nedenle ameliyata bağlı morluk riskini azaltır. Ameliyat sonrasınında oluşan ödem açısından diğer aletlerle arasında anlamlı bir fark yoktur. Kemik şekillendirmede hangi alet kullanılırsa kullanılsın önemli olan dokuya en az hasar oluşturacak şekilde manipülasyonların yapılmasıdır.

En Büyük Korku Tampon Eziyeti !!! Tamponsuz Burun Estetiği Olur Mu?

     Tampon, burun estetiği düşünen hastaların en büyük korkusudur. Geçmişte metrelerce çıkarıldığını duyduğunuz o bez tamponlar artık kullanılmıyor. Günümüzde daha yumuşak, ortası açık nefes almaya imkan veren silikon tamponlar kullanılıyor. Bu silikon tamponların çıkarılması çok daha rahat ve hasta konforu en üst seviyededir. Bu duruma rağmen genede hiç tampon kullanılmamasını hastalar talep ediyor ve tamponsuz burun estetiği bir tercih sebebi olabiliyor. Tamponsuz burun estetiği yapılabilir. Burada hasta şu soruyu sormalıdır; acaba neden burun tamponu kullanıyor? Cerrahların neredeyse tamamı burun tamponu kullanırken neden sadece belirli bir azınlık tamponsuz bu ameliyatı yapıyor? Tamponun konulma amacı burunda oluşabilecek kanamayı önlemek, burun dokusunun kemik ve kıkırdak yapıya oturmasını kolaylaştırmak, oluşacak ödemi azaltmak ve kanamaya bağlı oluşabilecek, telafisi çok zor hasarların önüne geçebilmektir.

Burun Estetiği Sonrası İkincil Ameliyat Korkusu

           Burun estetiği sonrası %5-10 oranında revizyon oranı mevcuttur. Burun estetiğinden sonra görülebilecek sorunlar burun ucu düşmesi, burun deliği asimetrisi, burunda yamulma, nefes sorunları, asimetrik çökme-şişlik ve tatmin edici olmayan sonuçlar olarak sıralanabilir. Peki bu sorunlar neden oluşabilir? Burada hastalarımızın bilmesi gereken en önemli konu burun estetiği bir ameliyattır. Ameliyatlardan sonra iyileşmeye bağlı olarak sorunlar yaşanabileceğidir. Burun estetiğinde başarı ; cerrahın, hastanın hayal ettiği burun şekline ne kadar yaklaşabildiği ile doğru orantılıdır. Her hastanın isteği, sorunları ,kemik-kıkırdak-cilt yapısı ve iyileşme şekli aynı olmamaktadır. Bu kadar çok değişkenin olduğu bir durumda yüzde yüz başarıdan söz edilemez. Bazı durumlar vardır ki revizyon ihtimalini arttırır. Bunlar; asimetrik yüz yapısına sahip hastalar, aşırı büyük burunlar, travmatik eğri burunlar, ileri yaş, cilt elastikiyeti az hastalar, aşırı kalın derili hastalar, sigara kullanımı, ameliyat sonrası kanama, enfeksiyon… Tabii ki hiçbir hasta ikincil bir işlemi hayal ederek bu yola çıkmaz. Ama hiçbir cerrah da aynı sebepten hastayı ikinci kere ameliyat etmek istemez. Bu süreçte hastaya verilebilecek söz, ameliyatında elimizden gelenin en iyisi için uğraşacağımız sözüdür.

          Burun estetiği sizleri pozitif anlamda değiştirebilecek bir işlemdir. Ama bu süreci bilinçli bir şekilde geçirebilmek için doğru bilgi olmazsa olmazdır. Bu nedenle #HAYALLERİNİYASAmak

için bazı zorlukları ve riskleri göze almalısınız. Kulaktan dolma bilgiler yerine, bilinçli ve gerçekçi beklentilerle yola çıkmak sizi her daim mutlu eder.