Sessiz Çığlık- 10 yaşındaki Elif, her sabah okula gitmek istemediğini söylüyordu. Annesi başta bunun bir ders kaytarma bahanesi olduğunu düşündü. Ancak Elif’in içine kapanması, iştah kaybı ve sürekli yorgun görünmesi onu endişelendirdi. Bir gün çantasını düzenlerken, defterinin arasına sıkıştırılmış bir not buldu: “Kimse seni sevmiyor. Buradan git.” Annesi, durumu öğretmenine bildirdiğinde Elif’in haftalardır sınıf arkadaşları tarafından dışlandığını ve sürekli alay konusu yapıldığını öğrendi.

Bu olay, birçok çocuğun sessiz çığlığı olarak yaşadığı zorbalığın derin etkilerini gözler önüne seriyor.

Peki Zorbalık Neden Ortaya Çıkar Hiç Düşündünüz mü?

Eğitimci ve uzun yıllar eğitim sektöründe yer alan biri olarak gözlemlerim sonucunda, çocukların zorba davranışlar sergilemesinin çeşitli sebepleri olabiliyor.

*Bunlardan bir tanesi aile ortamı olarak tanımlanabilir: İlgisiz bir aile ortamı, şiddetin hakim olduğu bir ortam kendi yaşıtlarının olduğu ortamlarda güç gösterisi olarak ortaya çıkmaktadır.

*Kendindeki yetersizliğin dışavurumu olarak başkalarını aşağılayan davranışlar gösteren çocuklar... Yani özgüven eksikliği olarak ta tanımlayabiliriz.

*Zamanla normalleştirilen davranışlar, evde, okulda sosyal medyada gördükleri model aldıkları davranışlar…

*Bence en kötüsü de grup baskısı diyebileceğimiz, sosyal kabul görmek isteyen çocuklar, zorba gruplara katılabilir veya zorbalığa sessiz kalabilir…

Küçük Şaka Büyük Yara- Ali, sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biriydi. Ancak arkadaşları, gözlük taktığı ve dersi ciddiye aldığı için ona “inek” diyerek dalga geçmeye başladı. Başlarda gülüp geçse de, zamanla derse katılmamaya, cevaplarını bilse bile sessiz kalmaya başladı. Öğretmeni durumu fark edip onunla konuştuğunda, Ali şu cümleyi kurdu: “Ne yaparsam yapayım, herkes benimle dalga geçiyor. Artık başarılı olmanın bir anlamı yok.”

Ergenlik dönemi, bazen telafisi olmayan yollara savurur çocuklarımızı… Kendini güvensiz hissetmesi, potansiyelini de kaybetmesine sebep olur. Bazen bir bakış, bir mimik, bir hareket, hatta küçük görünen bir şaka bile, bir çocuğun kendine olan inancını tamamen yok edebilir.

Zorbalığın Etkileri

 

 

Zorbalığa maruz kalan çocuklar her yönüyle denebilecek kadar olumsuz etkilenir. Psikolojik, akademik ve sosyal açıdan bazılarını sayabilirim sizlere…

*Bir çocuk sürekli eleştiriliyor ya da aşağılanıyorsa, kendini değersiz hisseder. Özgüven kaybı yaşamasına sebep olur.

*Zorbalığa uğrayan çocuk okula gitmek istemeyebilir, dikkati dağılır ve derslere ilgisi azalır. Okul başarısında gözle görülür düzeyde düşüş yaşanır.

*Zorbalık mağduru çocuk, arkadaş edinmekte zorlanır ve içine kapanır. Zamanla anne-babanın da farkında olmadığı sosyal izolasyon dönemi artık onun için başlamıştır.

*Depresyon, kaygı durum değişiklikleri ve stres yönetememe gibi bozukluklar gelişebilir. Duygusal sorunların hepsini beraberinde getirir.

Müdahale-Bir rehber öğretmen, öğrencilerinden kendilerini en kötü hissettikleri bir anı kağıda yazmalarını ister. Kağıtları topladığında kendisi okumaya başlar. Birçoğunda benzer cümleler olduğunu gözlemler: “Bana sen sıskasın dediklerinde çok üzüldüm.”, “Beni hiç biri aralarına almıyor dışlandığım için kendimi çok yalnız hissediyorum.”, “Başkalarının önünde küçük düşürülmek beni çok kırdı.” “ Seni sevmiyoruz sen bu sınıftan git.”

Öğretmen, bu yazıları yüksek sesle okuyarak öğrencilerine empati kurdurmaya çalışır. O günden sonra sınıfta zorbalık azalır. Çünkü çocuklar, bir kelimenin bile ne kadar yaralayabileceğini fark ederler.

Zorbalıkla Mücadelede Neler Yapılabilir?

Zorbalığı önlemek ve etkilerini en aza indirmek için ailelere, öğretmenlere ve topluma önemli görevler düşmektedir.

*Önce çocuklarımızla açık iletişim kurmalıyız. Empati geliştirmeli ve özgüvenlerini desteklemeliyiz. Zorbalıkla başa çıkabilme yöntemlerinde ailelerin rolü epey büyük.

*Rehberlik birimleri okullarda zorbalığa karşı sıfır tolerans ilkesini benimsemeli ve benimsetmelidir.

*Öğretmenler, sınıf içinde zorbalık belirtilerini fark ettiklerinde müdahale etmeli. Sınıflarda “güvendesin” hissiyatı oluşturulmalıdır. Bir öğrencinin okulda ailesinden daha çok vakit geçirdiğini kabul edersek, öğretmenlerin desteği en az aileler kadar önemlidir.

*Gerektiğinde uzman kişiden destek almak zor gelmemelidir.

*Çocukların internet kullanım alışkanlıkları takip edilmeli, siber zorbalığın ne olduğu anlatılmalı ve siber zorbalıkla karşılaştıklarında nasıl tepki verecekleri öğretilmelidir. Dijital ortamda etik davranışlar konusunda eğitim verilmedir.

Zorbalık, sadece bireysel bir problem değil, tüm toplumu ilgilendiren bir konudur. Çocuklarımızın güvenli ve mutlu ortamlarda büyüyebilmesi için hep birlikte sorumluluk almalı, zorbalıkla mücadelede proaktif ve bilinçli olmalıyız. Unutmayalım ki, bazen bir çocuğun hayatını değiştirmek için yalnızca onu anlamak ve yanında olmak yeterlidir.

Unutmayalım ki;

Zorbalık karanlıktır, mutluluk ise o karanlığı aydınlatan ışıktır. İşte bu yüzden mutlu bir çocuk, sağlam geleceğin temellerini oluşturur.

Burcu Beşer

Eğitim Yöneticisi