Op. Dr. Cemalettin Cihangir

Sağlığınız ve Güzelliğiniz İçin Doğru  Adres

 

Kentin sevilen, saygın doktoru Op. Dr. Cemalettin Cihangir, bu ayın kapak konuğu olarak karşınızda...

Uzun yıllar boyunca göğüs cerrahı olarak devlette sürdürdüğü başarılı çalışmaların ve kurtardığı hayatların ardından farklı branşlara geçiş yapan Op. Dr. Cemalettin Cihangir, kendi GETAT kliniğinde hem hastalarına tamamlayıcı tıp uygulamaları ile çare olmaya hem de estetik uygulamaları ile güzel kalmak isteyenlere sihirli dokunuşlar yapmaya devam ediyor.

Sosyal medyada adeta bir medikal ansiklopedi niteliğindeki sayfasıyla takipçilerine her gün farklı bilgilendirmeler yapan başarılı doktor aynı zamanda karizması ile de konuşulmaya devam ediyor.

 

*****

Merhaba Cemalettin Bey. Mesleğinizdeki popülaritenizden dolayı Kocaeli ve çevresinde çok tanınıyorsunuz. Sizi hâlâ tanımayanlar için kendinizden bahseder misiniz?

“Merhabalar. 1970 yılında doğdum, evli ve 2 çocuk babasıyım. 1994 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Üniversiteyi bitirdikten sonra Siirt Şirvan Sağlık Ocağında, daha sonra ise Konya Hüyük Sağlık Ocağında çalıştım. Hüyük Sağlık Ocağında çalıştığım sırada ihtisas sınavına girerek Akdeniz Üniversitesi Göğüs Cerrahisi bölümünü kazandım. 2005 yılında biten ihtisasımın ardından devlet memuriyeti için kura çektim ve Mardin Devlet Hastanesi’nde çalışmaya başladım. Mardin’de görev sürem bittikten sonra da iç tayin sebebiyle Kocaeli’ye geldim. Yaklaşık 15 yıldır Kocaeli’de çalışmalarımı sürdürüyorum. 2018 yılında devlet memurluğu görevimden istifa ettim ve Özel İzmit Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi’ni kurdum.”

Göğüs cerrahlığından bu alanlara geçişinizin sebebi ne oldu?

“Tamamen rastlantı bir durum. İzmit’te çok sevdiğim, defalarca da bunu dile getirdiğim, herkesin tanıdığı ve baba gibi gördüğüm biri var. Alaattin baba ve oğlu Özcan bir gün yanıma geldiler. Karamürsel’in bir köyünde hacamat yaptırmaya gitmişler. Hacamat onları çok rahatlatmış ama yaptırdıkları hacamat sonrası enfeksiyon kapmışlar. Ben de onların aile doktoru olarak tedavilerini gerçekleştirdim. Alaattin baba, “Sen aile dostumuz ve doktorumuzsun, bu işi sen yap” dedi. Benden böyle bir istekte bulundu. Daha sonrasında Özcan, bana sürekli hacamatın faydalarıyla alakalı videolar gönderdi. Son attığı videoda Samsun Medical Park Hastanesi’nde bir fizik tedavi uzmanı hacamatı anlatıyordu. Ben tabii şaşırdım ve araştırmaya başladım. Sonrasında hacamat kurslarına gitmeye karar verdim. Ankara’ya eğitimlere gittiğim ilk gün sırtım ve belim çok ağrıyordu; çünkü ameliyatlarım vardı kendimi epey zorlamıştım. Sırtımı ve omzumu oynatmamdan hoca ağrı çektiğimi anlamış olacak ki  “Çok mu sırt ağrınız var hocam? Size dersten sonra hacamat yapalım.” diyerek bana böyle bir teklifte bulundu. Hacamatı yaptırdıktan hemen sonra sessiz ve dingin bir şekilde: “Hocam! Bana ne yaptınız?” dedim. Yemin ederim sırtımdan külçe gibi yük kalkmıştı ve çok iyi hissediyordum. Bu işe girince çok geniş bir dünya olduğunu fark ettim. Sülük kursuna gittim. Mezoterapi, Fitoterapi gibi kurslara da katıldım. Daha sonrasında diğer birtakım uygulamalar konusunda eğitim almaya devam ettim. Fonksiyonel tıp, bütüncül tıp vb. tamamladığım birçok farklı eğitimim var. Bu eğitimlerimin birçoğunu yurt dışında iyi yerlerden aldım.”

Göğüs cerrahlığını özlüyor musunuz?

“Gerçeği söylemek gerekirse çok özlüyorum. İzmit’te çok fazla kanser cerrahisi yaptım, trafik kazalarına dahi baktım. İstifamı vermeden önce 25 gün hiç hastaneden çıkmadığım olmuştu. Çok yoğundum ve ben kızımın büyüdüğünü göremedim.  Şunu da belirtmek istiyorum. Ben ne zaman hastanede nöbetçi olsam 112 mutlu oluyordu. Çünkü gönderdikleri hiçbir vakayı geri çevirmiyordum. O yüzden cerrahlığı, cerrahlığın bu güzel yoğunluğunu çok özlüyorum; çünkü benim kanımda cerrahlık var.”

Geleneksel tıp’a güvenmeyerek bu yöntemlerin etkili olmadığını dile getiren birçok kişi mevcut. Aynı zamanda faydalarından bahseden de birçok kişi var. Bu söylemlere istinaden sizin düşünceleriniz nelerdir?

“Ben herhangi bir şey uygulayacağım veya bir ilacı vereceğim zaman önce kendimde deniyorum, daha sonrasında çevremdekilere tavsiye ediyorum. Buradaki yaptığımız bütün uygulamaları hâlâ kendi üzerimde yaptırıyorum. Ozon terapisi, hacamat, sülük tedavisi; mineraller, vitaminler onlarca şey kullanıyorum ve kullanmaya devam edeceğim. Ben bunları hekim olarak tecrübe ederek faydalarını gördüğüm için danışanlarıma da tavsiye ediyorum. Problem ise şu: Kanıta dayalı gerçeklik isteniyor. Ben 100 kişiye hacamat yaptım, 100’ünün 90’ın da sırt ağrısı geçtiyse, hacamat sırt ağrısında etkilidir dememizi bekliyorlar. Sülük tedavisi olsun, hacamat olsun doktorluktan önce vardı. Bu tedaviler 5 bin yıl öncesine dayanıyor. “Lokman Hekim, ölümsüzlüğün çaresini bulmuş; ama rüzgâr o kâğıdı almış götürmüş, bir daha da onu kimse bulamamış.” Biz aslımızı hep inkâr ediyoruz. Biz buna alternatif tıp değil, tamamlayıcı tıp diyoruz. Doktorluğa asla karşı değiliz ki ben de cerrahlıktan gelme biriyim zaten. Tıp’ı destekleyen ve tamamlayan tedavilerdir bunlar, anlatmaya çalıştığımız tam olarak bu.”

Tamamlayıcı tıp kanıta dayandırılmıyor mu?

“Geleneksel tamamlayıcı tıp, bireyseldir. Ben buraya 4 kişiyi getireyim; aynı yaş, aynı kilo, aynı boy hepsinden farklı etki alırsınız. Birinde ilk seansta etki görürken, diğerinde ise daha sonraki seanslarda etkisini görebiliyoruz. Bu yüzden de ne yazık ki kanıta dayandıramıyoruz. Önemli olan, bu tedavilerin ehil ellerde yapılmasıdır.”

Peki, insanlar güvenilir yerleri nasıl ayırt edebilir?

“İlaç almak için eczaneye, kola almak için bakkal gidiliyor; bu işi de yapan hekimler, klinikler var.  Merdiven altı bir yere gitmesin kimse. Sağlığınız bu kadar ucuz olmasın, bu çok önemli.”

Birçok farklı alanda çalışmalarınız ve deneyiminiz mevcut. Son iki yıldır ise kendi ünitenizde geleneksel tıp çalışmalarınızın yanı sıra, medikal estetik alanında da çalışmalara başladınız. Bu yoğun çalışmalarınızdaki motivasyonu nasıl sağlıyorsunuz?

“Birinci sebep işimi çok seviyorum, hümanist bir insanım. Beni yakından tanıyan birçok kişi benim insanları ne kadar çok sevdiğimi biliyor. “Ben Lokman Hekim olacağım.” diyerek çıktım bu yola. İnsanları iyileştirdikten sonraki duruşlarını, mutluluklarını gördüğüm zaman çok keyif alıyorum, o günkü bütün yorgunluğum gidiyor. Benim en büyük motivasyon kaynağım bu değişimlerdeki mutluluklardır.”

Yayımladığınız bir kitabınız var. Bu kitabın hikâyesi nedir?

“Bir arkadaşımın annesi, oğluna sülük tedavisi uygulayan bir arkadaşının olup olmadığını soruyor, arkadaşım da beni arıyor. Daha sonrasında birlikte ünitemize geldiler ve teyzemize sülük tedavisini yaptım. Yaptıktan 1 hafta sonra teyzemiz tekrardan geldi. Bana, “Bak beni tanıdın mı?” dedi. Baktım ki yürümekte epey sıkıntı çeken teyze, rahat bir şekilde yürümeye başlamış. Daha sonrasında sülük tedavisiyle alakalı birçok makale okudum, araştırmalar yaptım. Bu deneyimlerimden ve araştırmalarımdan sonra kitabı yazdım. Türkiye’de bu konuda yazılmış en kapsamlı, en değerli kitap. Bu işi yapacak olan arkadaşlarıma da bir kaynak olduğunu düşünüyorum.”

 

Medikal uygulamalar arasında en çok ilgi gören uygulama hangisi?

“En çok ilgi gören gençlik aşısıdır. Ömür uzuyor, insanlar hep genç ve güzel kalmak istiyor. Çok güzel bir nesille karşı karşıyayız. Yeni nesil bizlere göre çok şanlı ve birçok imkânları var. Bizim zamanımızda bu uygulamalara ulaşmak çok zordu. “Bir kadının en büyük gücü, aynaya baktığı zaman gördüğü güzelliğidir.” Kırışmadan yaşlanalım.”

 

Medikal uygulamaları kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok tercih ediyor?

“Şu anda 10 hastamın 8’i kadın 2’si erkek. Kadınlarda bir yoğunluk olabilir; ama gençlik aşısı, botoks, dolgu gibi uygulamaları, yaptığım birçok erkek danışanlarımız da var.”

 

Uygulamalarınızda hangi tip ürünleri kullanıyorsunuz?

“Birinci sınıf ürünler kullanıyorum. Sağlık Bakanlığı onaylı, ruhsatlı ürünler kullanıyorum. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nca onaylı ve ruhsatlı 3 marka bulunmaktadır. Bu markalar Allergan, Dysportturher, Naboto botoks markalarıdır. Piyasada çok fahiş fiyatlara bu uygulamaları yapan yerler var. Nereden geldiği, ne olduğu belli değil. Sahte ürünler çok fazla. Dikkat edelim.”

 

Medikal Estetik uygulamalarında yaş aralığı nedir, kaç yaşında başlanmalıdır?

“25-80 yaş arası kişiler bu tedavileri uygulatabilir.”

 

Ekibinizden bahsedelim?

“Özel İzmit Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi 2018 yılında kuruldu. Şu anda 4 hemşire, 1 sekreter, 1 muhasebe ve 1 temizlik personeli arkadaşlarımızla hizmet vermekteyiz. Biz burada sadece hacamat-sülük tedavileri veya güzellik işlemi yapmıyoruz. Bunlar haricinde ozon terapi, yüksek doz c vitamini, collagen complex, biyoeşdeğer hormon tedavileri gibi, anti-aging terapiler yapıyoruz. Burası bir fonksiyonel tıp ünitesi. Ben hacamat ve sülük yapmaktan gurur duyuyorum; ama sadece bu şekilde lanse edilmek de istemiyorum. Aynı zamanda ben fonksiyonel tıp uzmanıyım, bunlarla ilgili aldığım eğitimler var. Holistik tıp, bütüncül tıp eğitimlerim var; bunun yanı sıra yurt dışında farklı alanlarda görmüş olduğum eğitimler mevcut. Dediğim gibi, ünitemizde tek bir alanda çalışmıyor, birçok farklı alanlarda önemli tedaviler uyguluyoruz.”

 

Sosyal yaşantınızda nasıl birisiniz? Hobileriniz nelerdir?

“Ben işkolik bir insanım. İşten eve, evden işe giderim. Tek başıma beni bir yerde göremezsiniz. Ben genelde ailemle beraber vakit geçirmeyi seviyorum. Bazen tiyatroya bazen alışverişe gidiyoruz. Ara ara İstanbul’a gidiyoruz, yeni yerler keşfediyoruz. En çok keyif aldığım aktivite ise kızımla beraber spora gitmek. Bazı zamanlar baba-kız günlerini yapmayı ihmal etmiyoruz.”

 

Okurlarımıza son olarak neler söylemek istersiniz?

“Sağlığınıza önem verin, değer verin. Siz kendi sağlığınıza değer vermezseniz, başkalarının buna önem vermesini sağlayamazsınız. İhtiyarlamadan yaşlanın. Benim sosyal medya hesaplarımı takip edin. Orada herhangi bir satış yapmıyoruz. Orada o kadar çok bilgilendirme videolarım var ki orası için bir tıp ansiklopedisi diyebiliriz. Ailenize, dostunuza yarayacak birçok bilgi mevcut. Yaptığımız bütün bilgilendirmeler sizler için var. Önce kendinize, sonra da sevdiklerinize değer verin, zaman tanıyın. Sağlıklı yaşayın.”