Akademide yapılan ilk değerlendirmelerden biri, antropometrik ölçümler. Boy, kilo ve çevre ölçümlerinin yanı sıra skinfold kaliper yöntemiyle deri kıvrım kalınlığı ölçülerek vücut yağ oranı belirleniyor. Bu analizler, sporcunun mevcut durumunu net bir şekilde ortaya koyarken, performansı etkileyen temel göstergelerin takibi için de güçlü bir temel oluşturuyor.

Performans ölçümünde kullanılan cihazlar, sporcunun gelişim sürecini bilimsel temellere oturtuyor. FootBalance sistemi, ayak yapısına özel tabanlıklarla duruşu ve basışı düzenleyerek sakatlık risklerini azaltıyor, enerji verimliliğini artırıyor. ForceDecks, yere uygulanan kuvveti, sıçrama özelliklerini ve patlayıcı güç üretimini hassas bir şekilde ölçüyor. ForceFrame ise izometrik kuvvet ölçümleriyle eklem ve kas dengesizliklerini analiz ederek kişisel antrenman planlarının oluşturulmasına katkı sağlıyor.

Vald Dynamo, kas kuvvetini hem izometrik hem de eksantrik fazda ölçerek üst ve alt vücutta oluşabilecek dengesizlikleri tespit ediyor. Bu sistem aynı zamanda hareket açıklığı ve esneklik verilerini değerlendirerek daha verimli ve sakatlıktan uzak bir antrenman süreci oluşturulmasına yardımcı oluyor. HumanTrak ise eklem açılarını, postürü ve hareket paternlerini analiz ederek sporcunun teknik hatalarını belirliyor, rehabilitasyon ve performans takibine önemli veriler sunuyor.

Performans testleri arasında yer alan SmartSpeed sistemi, sporcunun hızını, çevikliğini ve reaksiyon süresini ölçüyor. Sprint mesafeleri, yön değiştirme kabiliyeti ve patlayıcı hızlanma gibi kritik parametreler bu sistemle hassas bir şekilde analiz ediliyor. Elde edilen veriler, antrenman programlarının sprint ve çeviklik odaklı kişiselleştirilmesine imkân tanıyor.

Kardiyovasküler kapasitenin değerlendirilmesi için kullanılan Wattbike, bisiklet ergometresi tabanlı testlerle dayanıklılık, güç üretimi ve aerobik kapasiteyi en ince ayrıntısına kadar ölçüyor. Laktat ölçüm cihazlarıyla sporcuların aerobik ve anaerobik eşik değerleri belirleniyor; böylece antrenman programları ezberden uzaklaşıp bireysel fizyolojik özelliklere göre planlanıyor.

Bunlara ek olarak, akademide Velocity-Based Training (VBT) cihazı da aktif olarak kullanılıyor. VBT, sporcuların kaldırdığı yükü değil, hareketi hangi hızda gerçekleştirdiğini temel alarak kuvvet ve güç üretimini ölçüyor. Bu sayede antrenmanlar daha hassas biçimde kişiselleştiriliyor; sporcuların hangi bölgede daha hızlı gelişime ihtiyaç duyduğu bilimsel verilerle ortaya konuyor.

Performans analizlerinin yanı sıra, Zirve Performance Academy’de özel bir recovery (toparlanma) alanı da bulunuyor. Sporcular burada:

 Masaj tabancası ile lokal kas gevşetme,

 Dinamik hava kompresyon masaj aleti ile dolaşım hızlandırma ve ödem azaltma,

 Buz-şok havuzu ile kasların hızlı toparlanması ve inflamasyonun azaltılması

gibi uygulamalardan yararlanıyor. Bu alan, yoğun antrenmanların ardından hızlı toparlanmayı sağlayarak sakatlık riskini düşürüyor ve sporcuların bir sonraki antrenmana daha hazır şekilde çıkmasına yardımcı oluyor.

Ayrıca tesiste yalnızca profesyonel sporcular değil, sedanter bireyler için de özel çözümler sunuluyor. Reformer aletleriyle yapılan egzersizler, esnekliği artırıyor, postürü iyileştiriyor ve sağlıklı yaşam için güçlü bir temel oluşturuyor. Böylece hem sporcular hem de günlük yaşamda aktif kalmak isteyen bireyler için kişisel ihtiyaçlara uygun antrenman ve egzersiz seçenekleri mümkün hale geliyor.

Zirve Performance Academy’nin sunduğu bu bütünsel yaklaşım, sporcuların yalnızca anlık performanslarını değil, uzun vadeli gelişimlerini de güvence altına alıyor. Bilimsel analizler, kişiselleştirilmiş antrenman programları ve profesyonel recovery çözümleriyle desteklenen bu sistem, geleceğin sporcularını ve sağlıklı bireylerini daha bilinçli, güçlü ve sakatlıklardan uzak bir şekilde yetiştiriyor.