Merhabalar Fırat Bey. Bir süre önce kentin popüler iş merkezlerinden olan Nazer Inn'de kendi ortodonti kliniğinizi açtınız. Okurlarımıza kendinizi daha yakından tanıtır mısınız? 

1989 yılında İzmit’te dünyaya geldim. Orta öğretimimi İzmit’te tamamladıktan sonra Lise eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yatılı okuyarak tamamladım. Üniversite sınavında Kocaeli Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandığımda istediğim mesleği kendi şehrimde okuma fırsatını yakalamış oldum. 2014 yılında diş hekimi olarak mezun oldum ve en çok ilgi duyduğum diş hekimliği alanında çalışmak adına uzmanlık eğitimi almaya karar verdim. Yoğun bir çalışmanın ardından iyi bir derece ile diş hekimliği uzmanlık sınavını kazanarak ortodonti eğitimime başladım. 4 yıllık yoğun bir eğitim sürecinin ardından ortodonti uzmanı oldum ve Nazer Inn İş Merkezi’ndeki ofisimde mesleğimi icra etmeye başladım.

Uzmanlık sınavında iyi bir derece derken özel değilse dereceniz nedir?

Sınav sonucunda Türkiye 53.sü oldum.

İnternet ortamında, hakkınızda emsallerinize oranla fazla sayıda güzel yorum okuduk, belli ki mesleğinizi severek yapıyorsunuz. Diş hekimi olma yolculuğunuz nasıl başladı?

Genel olarak hastaların anlamayacağı düşüncesi veya vakit kaybı olarak görüldüğünden midir bilinmez, hastaların bilgilendirilmesi konusunda genel bir eksiklik olduğu kanaatindeydim. Bu konuda yüksek hassasiyet göstermekteyim. İşin tedavi tarafında da “Doughter Test” benim için yaptığım tedavilerde referans aldığım ana noktadır. Kızınıza yapmayacağınız bir tedaviyi ya da yaklaşımı kimseye yapmamalısınız.

Mesleğime olan sevgime gelecek olursak, estetik bakış açısı isteyen ve el becerisi ile gerçekleştirilen her türlü işin yanında teknoloji, biyoloji ve elektronik ile ilgili her şey küçük yaşlardan beri ilgimi çekiyordu.

Meslek seçimi evresinde insanın mesleğinin ilgi alanlarını kapsaması gerektiğini, bu sayede ömrü boyunca mesleğini zevkle icra edebileceği düşüncesiyle araştırmalara başladım. Araştırmalarım süresinde,  karşıma diş hekimliği çıktığında ilgi alanlarımın neredeyse hepsini içinde barındırdığını fark ettim ve kararımı verdim.

Bahsettiğiniz ilgi alanlarınızı biraz açabilir misiniz?

Evimize, babamın mühendis olması sayesinde bilgisayar ben çok erken yaşlardayken girdi.

Yaratıcı işler ortaya koymak için ne kadar yetenekli olursanız olun bunları ortaya çıkaracak, size ilham verecek, kafanızdakileri gözle görülür hale getirecek araçlara ihtiyacımız oluyor.

Günümüzde her evde olan bilgisayarlarla her alanda akıl almayacak işler ortaya çıkarılabilir. Bu sayede ben de 12 yaşımda böyle bir fırsatı iyi kullanmak adına web sitesi tasarımları yapmaya başladım hatta o zaman yaptığım kişisel web sitem hala yayında ancak linki vermemem gerektiği konusunda kararlıyım J Bu merak daha sonra illüstrasyonlar yapmak ile devam etti. Kliniğimde gördüğünüz logo tasarımları, instagram gönderileri tasarımları cam üzerindeki kaplama illüstrasyonlar, tavanda yazılı olan mottomuz, bunlar benim tasarımlarım.

Teknoloji tarafında ise 10 yaşlarından itibaren elektroniğe ilgim fazlaydı. Elektronik devreler, odama girişte aktive olan hırsız alarmları, radyolar, el çırpınca odamın ışığının yanmasını sağlayan mekanizmalar gibi eğlenceli işler yapardım.

Bu merakım sayesinde hastalarımızın kullandığı ortodontik bir aygıt olan (Yüz maskesi) aygıtının hastanın ne kadar taktığını 3 sensör ile algılayan ve içindeki sd karta veri olarak yazdıran bir versiyonunu ürettim. Hâlihazırda çalışıyor ve patent sürecinde.

 

Uzmanlığınızı aldığınız ortodonti alanını bilmeyenler için biraz açar mısınız? 

Ortodonti aslında Türkiye’de diş hekimliğinin diğerlerinden ayrılan bir dalı olarak bilinmektedir. Bu bir noktada doğru bir noktada yanlış olan bir önermedir.

Ortodonti diş çapraşıklıklarını düzelten tel bölümü olarak bilinir. Ancak bunun yanında çene öndeliği geriliği gibi iskelet bozukluklarını da düzelten geniş kapsamlı bir alandır.

Enteresandır, dişler kuvvete maruz kaldıklarında içinde bulundukları sert kemiğe rağmen kuvvetin ters yönüne hareket etmektedirler. Basitçe bu şekilde anlattığımın bu mekanizma ile karmaşık mekanikler oluşturularak diş pozisyonları düzeltilir.

Çene bozukluklarında ise çeneler bizim planladığımız ameliyatlarla veya erken yaşta kemikler yumuşakken kuvvet yönlendirilmeleri ile ameliyatsız düzeltilirler. Bu açıdan bakıldığında diş hekimi “dişe sağlığını kavuşturur” algısının dışında görünmektedir.

Ancak dişler doğru pozisyona oturtulduğunda bu çene ekleminin doğru şekilde çalışmasını sağladığı, dişlerin daha iyi temizlenebilir hale geldiği için diş ve çene eklemi sağlığının korunması ve düzeltilmesini sağlar.

Ayrıca sadece sağlık değil günümüz diş hekimliğinin popülaritesinin kaynağı da diyebileceğimiz estetiği hastaya kavuşturmaktayız. Bu daha çok gülüş estetiği olmakla beraber çene bozukluklarında yüz estetiği olmaktadır.

 

Gülüş estetiği demişken, okurlarımız tarafından da merak edildiğini düşündüğümüz bir konu olması nedeniyle biraz derinleştirebilir misiniz?

Gülüş estetiği kabaca 2 farklı nedenle bozulmaktadır.

  1. Diş pozisyonlarının bozuklukları (çapraşıklık)
  2. Dişlerdeki eksiklikler ya da şekil bozuklukları. 

Birincisinin tedavisi, ortodonti ile (Dikkatinizi çekerim tel takarak değil, ortodonti ile tedavi ederek. Bunu detaylandıracağım) ikincisinin tedavisi ise; estetik dolgular, ince takma tırnak gibi lamine kaplamalar veya tam kaplamalar ile gerçekleştirilmelidir.

Pozisyon bozukluklarını kaplamalar ile düzeltmek istersiniz dişlerden çokça aşındırma yapmanız gerekmektedir ve bu da dişinizin ömrünü kısaltacaktır. Ne yazık ki günümüzde gülüş tasarımı uygulamalarının çoğu bu şekilde yapılmaktadır.

Bu nedenle ben yaptığım gülüş tasarımı uygulamasını “Sağlıklı Gülüş Tasarımı” olarak adlandırıyorum. Önce dişlerin pozisyonlarını düzeltip sonrasında zaten sadece ufak şekil bozuklukları problem olarak kalıyor ve onlar da çok az bazen hiç aşındırma yapmayarak lamineler ile düzeltiliyor.

Bu noktada ben bir ortodonti uzmanı olarak lamine ve kaplama gibi uygulamaları da yaparak bir araya gelmesi her zaman mümkün olmayan ama gülüş tasarımında iç içe geçmiş bu iki alanı bir arada yapma gayretindeyim.

Aslında motto olarak belirlediğim “Realize your smile” da buradan gelmektedir. Hastada var olan ancak pozisyonları yanlış olan dişleri düzeltip zaten onda var olanı değiştirmeden düzenleyerek ideal bir gülüş elde ediyoruz. Gülüşünü gerçekleştir ve gülüşünün farkına var gibi iki anlam mevcut.

Cevabınızda ortodonti ile tel tedavisini birbirinden ayırdınız bu beklenmedik bir söylem değil mi?

Hayır değil. Aslında günümüz teknolojisi ile artık değil. Artık biz tel takmadan takıp çıkarılabilen şeffaf plaklarla diş çapraşıklıklarını düzeltebiliyoruz.

Tamamıyla dijital olan ve yapay zekâ tabanlı bu sistem ortodontinin geleceğini değiştirecek gibi gözüküyor.

Sistem şu şekilde çalışıyor. Hastanın dişleri bir 3 boyutlu tarayıcı ile ağız içinden taranıyor (ölçü de alınabilir) sonra bunlar dijital veri olarak invisalign ekosistemi içerisine entegre ediliyor. Ortodontistin sistemine 3 boyutlu olarak düşüyor ve tedavi planlaması yapılıyor.

Yapılacak tedavi hedefi ve başlangıç arasındaki aşamalar 10 günlük dilimlere bölünerek aşamalandırılıyor. Örneğin 14 aşamada tedavinin bitmesi hedeflendi. Biz daha tedavi başlamadan sonucu sistemden 3 boyutlu olarak görebiliyoruz. Her 10 günde bir bir sonraki plağa geçerek aşama aşama 140 günde dişleri düzeltiyoruz.

Bu plaklar, invisalign adından da anlaşılacağı gibi tamamen görünmezler ve düğün, önemli günler, toplantılarda kısa süreli çıkartılabiliyor. Günümüzde özellikle sanatçılar ya da spikerler gibi göz önünde olan kişiler bu teknolojiden sıkça faydalanıyorlar.

Kliniğinizden ve hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Kliniğimizde sadece ortodonti değil tüm diş hekimliği hizmetleri verilmektedir. Estetiğin ön planda olduğu bir bakış açısı ile diş sağlığı ve uzun vadeli tedavilerden ödün vermeksizin hasta memnuniyetinin olmazsa olmaz görüldüğü bir bakış açımız mevcut.

Diş beyazlatma, Sağlıklı Gülüş Tasarımı, diş çapraşıklıkları, çene bozuklukları, implant (diş eksikliklerinin giderilmesi), diş eti problemlerinin tedavisi, gömülü diş çekimleri gibi diş hekimliğinin her alanında işlemler yapılmaktadır.

Çocukların çene ve diş sağlığıyla ilgili ne tavsiye edersiniz?

Ortodontik olarak bakarsak çocuklarda çok çok önemli iki adet olmazsa olmazımız mevcuttur.

  1. Her çocuk en geç 7 yaşında bir ortodonti uzmanına muayene olmalıdır.
  2. Süt dişi çürükleri görüldüğü anda hemen tedavi edilmelidir.

Sebepler şu şekildedir; 7 yaşında tespit ettiğimiz çene bozukluklarına neden olan durumlar bu yaşta müdahale edildiğinde hastaları ileride ameliyat yapmaktan kurtararak erken yaşta tedavi edebiliyoruz.

Süt dişi konusunda ise erken kaybedilen süt dişleri dişlerde kaymalara neden olduğu için alttan gelen daimi dişlerin yeri işgal ediliyor ve sonrasında ortodontik tedavi ihtiyacı doğuyor.

Ortodontik bozukluklar için halk arasında konuşulan yaş kriterleri var. Ortodontik tedavilerin yaşı var mıdır?

Ortodontik tedavinin yaş sınırı YOKTUR!

6 yaşında hastam varken 65 yaşında da hastam var. Sadece dişlerin hareket hızları bir miktar yavaşlayabiliyor ancak bu fark azımsanabilecek derecededir. Çene problemlerinde de tedavinin şekli değişiyor, erken yaşta ameliyatsız çözebilirken geç yaşta ameliyat ihtiyacı olabiliyor.

Kliniğinizin tasarımı geleneksellerinin aksine hastane havası baskın olan bir klinik değil. Bu konsepte nasıl karar verdiniz?

Öncelikle herkesin yaptığını yaparak ortalama ve sıradanın ilerisine geçilemeyeceğini düşünüyorum. Bu klinik tasarımından tedavi anlayışına her alanda gözettiğim bir yaklaşım.

Ayrıca diş hekimi çok istekli bir şekilde gidilen bir yer olmamıştır. Bu nedenle en başta hastalarımıza verdiğimiz değeri göstermek amacıyla farklı, modern çizgilere sahip içerisinde bulunmaktan keyif alacakları, biz hastalar için emek verilmiş diye düşündürten sıcak ve kaliteli bir konsept oluşturmaya çalıştım. Bir nevi tedavi anlayışımızı yansıtsın istedim.

Tasarım ve estetiğe olan özel ilgimden dolayı illüstrasyonlar, görseller, nesne seçimleri çoğunu bir konsept olarak kafamda önceden oluşturmuştum, çizimlerini yaptım ve mimarımızla beraber hayata geçirdik.

İşiniz dışında nelerle ilgileniyorsunuz? Hobileriniz var mı?

Çokça bahsettiğim illüstrasyon, tasarım ve teknolojinin yanında fotoğrafçılık ve müzik ile ilgileniyorum. Fotoğrafçılık aslında bir mesleki gereklilik olarak başladı. Güzel işler yapmanın başkaları görmedikçe hiçbir anlamı olmadığını düşünerek bu alana eğildim ve eğildikçe ne kadar geniş uçsuz bucaksız sınırsız bir alan olduğunu fark ettim.

Müzik olarak günümüzde oldukça popüler olan ancak benim yapmaya başladığım 13-14 yaşlarında oldukça tuhaf karşılanan rap müzik ile amatör olarak ilgileniyorum. Bir adet 2015 yılında yaptığım 24 parçalık bir albümüm ve çok sayıda tekli şarkım mevcut diyebilirim.

 

İLETİŞİM

Tel: 0 530 730 71 10

Instagram: @dr.firatgok

Web : firatgok.com.tr

Nazer İnn  İş Merkezi No:16 Yahya Kaptan - İzmit / Kocaeli