Sinema ve tiyatro sanatçılarıyla dolu bir aile, küçükken çıkılan turneler (Adana sahnesinde perde açmışlığım dahi var), dizi setleri derken orta okulda senaryo yazma girişimi. Bir dakika. Ben neden pazarlama üzerine kariyer hedefledim ki? Ah hatırladım. Kuru düzen ve kurumsal bir firmada çalışma klişesi. Her gencin hayali.
Ünlü yönetmen M. Night Shyamalan’ın küçük bir çocukken eline aldığı kamerayla evinin arka bahçesinde gerilim filmleri kaydettiği yaşları bizler salam ekmekle geçirdik. Bu cümlede önemli olan kısım “eline aldığı kamerayla” cümlesi. Yani eyleme geçme anı. Ciddi bir eyleme. Çünkü o eylemin sonucu çoğunuzun iyi bildiği 1999 yapımı Altıncı His, 2002 yapımı İşaretler, 2004 yapımı Köy filmlerinin ortaya çıkmasını sağladı. Ki bunlar sadece benim favorilerim. İşaretler filminde uzaylıyı ilk gördüğünüz sahneyi düşünün? O anın gerçek dünyada yaratacağı his, şaşkınlık, panik ve korku bu kadar iyi aktarılamazdı. Alın size başarılı prodüksiyon.
Prodüksiyon global disiplinde üç ana bölüme ayrılıyor. Pre Prodüksiyon – Prodüksiyon – Post Prodüksiyon. Bu üç adım aslında en basit kurgudan en profesyonel çekime kadar her işin formülüdür. “Ne çekiyorum?” dan önce “Neden çekiyorum?” sorusunu kendinize sorduğunuzda basit bir anı çekimi dahi keyifli bir kısa filme dönüşebilir. Profesyonel işlerde ise yelpaze aklınızın alamayacağı kadar genişler. Bu film de olabilir, reklam, kısa tanıtım çekimi ya da kişisel bir vlog. Her şey sizin fikirleriniz, gözleriniz ve ekipmanınızla olan iletişiminize bağlıdır. İşin başında doğru tasarlanmış bir çekim hem sağlıklı sonuç hem de izlenesi işler yaratacaktır. Bu noktada kamerayı elinize almadan önce not defterinize hatta çizim yeteneğinize güvenebilirsiniz. Prodüksiyon planı gerçekten keşiftir.
Günümüzde arka cebimizde 4k hatta 8k 120fps çekim yapabilen cihazlar taşıma lüksüne sahibiz. Aslında lüks değil, ihtiyaç. Siz şu “çıkar bakayım telefonunu”culara takılmayın. Teknoloji geliştikçe hepimiz bu gelişimi ucundan kulpundan yakalamak için bütçemiz dahilinde hareket ediyoruz. Tam da bu noktada çoğumuzun imkanlarının amatör prodüksiyon için yeterli olduğunu söyleyebilirim. Şimdi linç girişimleri gelecektir “telefondan prodüksiyon ekipmanı mı olur?” diye. 2011 yılında telefon kamerasıyla çekilen bir sinema filmi ve peşi sıra gelen örnekleri “olmaz olur mu?” cevabının kanlı canlı kanıtı.
Prodüksiyon konusunu teknik olarak ele alabileceğimiz bir bölüm de olacak. Ama önceliğimiz her şeyin sizde başladığını biliyor olmanız. Plan, tasarım, eylem. Günümüzün sorunu işi kolaya kaçmak ve maalesef bu iş kolaya kaçılabilecek bir iş değil. Profesyonel olarak çekim yapmak, izlenebilir hale getirmek, kabul ettirmek, ilgi görmesini sağlamak gerçekten ciddi mesailer gerektiriyor. Prodüksiyon, bitirmek için kısa fakat tanımlamaya geldiğimizde uzun uzun anlatılası bir kelime. Günün sonunda kariyerim söz konusu olunca “ne çektim?” demenin en olumlu formu. Derinlerine de ineceğiz.
Yorumlar (0)