RÖPORTAJ: ASLI TAMER

FOTOĞRAF: EMRE CANBULAT

Ortodonti Uzmanı Diş Hekimi DR. SEÇİL AÇAR

Merhaba Seçil Hanım, öncelikle okurlarımıza kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Merhaba, Marmaris Muğla doğumluyum, 18 yaşıma kadar orada yaşadım. Liseyi birincilikle bitirerek hedeflediğim Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. Evliyim, 4 aylık bir kızım ve 5 yaşında oğlum var. Eşim de Kocaeli Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi. Eşimin görevi dolayısıyla İzmit’e geldik ve 11 yıllık Ankara serüvenimizi geride bıraktık. Çeşitli ağız diş sağlığı merkezlerinde çalıştım, fakat hastalarıma daha iyi hizmet verebilmek için muayenehane açmaya karar verdim. Mesleğimi çok seviyorum. İnsanları sağlığına kavuşturmayı ve estetiği çok seviyorum.

Akademik geçmişiniz gerçekten etkileyici… Bizlere bu konuda biraz daha bilgi verir misiniz?

Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı olan DUS ile derece yaptım ve Gazi Üniversitesi’nde Ortodonti uzmanlığına başladım. Asistanlığım boyunca yüzlerce vaka ile çalıştım, çok iyi bir hocam vardı. Gazi Üniversitesi’nin bana en büyük avantajı birbirinden farklı birçok vaka ile çalışmam oldu, şunu da yapmadım diyeceğim bir hasta grubu yok. 

Ortodonti uzmanı ne yapar? Tedavi alanları nelerdir?

Ortodonti, dişlerin çene kemikleri üzerinde düzgün şekilde yerleşmesi ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen bir uzmanlık dalıdır. Aslında ortodonti alanının amacı; kişinin kendi diş yapısını koruyarak, çapraşık dişleri düzelterek ona yeni bir gülüş kazandırmaktır. Yani dişlerinizi saklamadan gülmenizi sağlamak. Ortodontik tedavi alanı oldukça geniş ve bebeklikten itibaren başlıyor. Örneğin, dudak damak yarıklı bebeklere beslenme plağı yapıyoruz ve birbirinden ayrık olan hatları plastik cerrahi ameliyatı öncesi birbirine yakınlaştırmaya çalışıyoruz. 3-3,5 yaşında süt dişleri tamamlandıktan sonra aslında mutlaka rutin bir ortodonti kontrolü öneriyoruz. Ağız solunumu veya kötü alışkanlıklar (emzik emme, parmak emme, tırnak yeme gibi) sonucunda diş yapısı ve çene yapısında meydana gelen bozuklukları erken dönemde teşhis edip egzersiz apareyleri verebiliyoruz. 6-7 yaşında ise bizim koruyucu ve durdurucu tedavilerimiz başlıyor. Hareketli, takılıp çıkarılabilir apareyler kullanıyoruz. Diş veya çeneye ufak hareketler yaptırabiliyoruz. Mevcut olan diş bozukluklarını durdurup, bir miktar da tedavi etmeye başlayabiliyoruz. Tel tedavisini ise çocukların süt dişlerinin düşüp daimi dişlerinin çıktığı 12-13’lü yaşlarda başlatabiliyoruz. 

HEM ESTETİK, HEM SAĞLIK

Ortodonti merkezinizde hangi tedavileri uyguluyorsunuz?

Elbette asıl tedavi alanımız ortodontik tedaviler. Bunun yanı sıra gülüş tasarımı, estetik dolgu uygulamaları, implant da uyguluyoruz. Yaptığımız iş, hem estetik hem de sağlık anlamında büyük etkiye sahip.

TEDAVİ HER YAŞTA MÜMKÜN

Diş teli tedavisi ve çene bozukluklarının tedavisi için belirli bir yaş sınırı var mı?

Tel tedavisi 12-13 yaştan itibaren başlıyor ve bir üst yaş sınırı yok. 60 yaşındaki bireye de tel tedavisi uygulayabiliyoruz. Yeter ki dişleri saran dokular ve kemik yapısı sağlıklı olsun. Eğer dişlerini saran diş eti ve kemik yapısı sağlıklıysa, tedaviye engel bir sistemik bir rahatsızlığı yoksa her yaştaki bireye ortodontik tedavi uygulanabilir. 
Erişkin hastalarda çapraşıklıkları düzeltebiliyor, boşlukları kapatabiliyor, diş kaybından dolayı devrilen dişleri protez veya implant için dikleştirebiliyoruz.  Çene bozukluklarını (alt çene ileriliği, üst çene ileriliği gibi) 8 yaş ile 15 yaş arasındaki büyüme gelişme döneminde tedavi edebiliyoruz. Özellikle kız çocuklarında büyüme erkek çocuklara kıyasla daha erken tamamlandığı için erken yaşta teşhis ve tedavi çok büyük öneme sahip. Eğer çene bozuklukları erişkin yaşta tespit edilirse hastalarımızı ortodonti ve cerrahi işbirliği ile tedavi ediyoruz. Öncelikle ortodontist dişleri tel tedavisi ile düzelterek ameliyata hazırlar ve ameliyatta neler yapılacağını detaylı bir şekilde planlar. Cerrah ameliyatı yaptıktan sonra çenenin ve dişlerin tam olarak oturtulması ve kapanışın sağlanması da ortodontistin işidir. Yani aslında erişkin çene bozukluklarının tedavisi bir ekip işidir.   

“Tel tedavisinde dişe kuvvet uygulandığında cevap alana kadar 14 gün geçiyor, 14 günün sonunda artık diş teli kişinin bir parçası haline geliyor” 


Diş teli tedavisi, çok ağrılı süreç mi?

Diş teli takılıp dişe kuvvet uygulandıktan sonra diş hareketinin başlaması 14 gün kadar sürebiliyor. O alışma sürecinde ağrı hissediliyor. Ağza bir şeyler takıldığı için rahatsızlık duyuluyor, yemek yemekte zorlanmalar oluyor. 14 günün sonunda artık diş teli kişinin bir parçası haline geliyor, ağrı azalıp tamamen bitiyor. Aylık kontrol seanslarında da başlardaki kadar ağrı hissedilmiyor. Kişinin ağrı eşiğine de bağlı olabilen bu tedavi genellikle dayanılabilir düzeyde ağrılar içeriyor. 

“Şeffaf plak tedavisini uygulayabilmek için sertifika sahibi ve ortodonti uzmanı olmak gerekiyor” 

Daha az ağrılı alternatifler var mı?

Evet, yapılan klinik çalışmalarda şeffaf plaklarla tedavinin, tel tedavisine göre ağrı düzeyinin çok daha düşük olduğu gösterilmiş. Bu tedavide kişiye bir plak seti geliyor, haftalık veya 10 günde bir plak değiştirilmesi gerekiyor. 3 boyutlu kişiye özel bir üretime sahip bu şeffaf plakları; hasta kendi takıp çıkarabiliyor, dişlerin üzerine yapışık teller olmadığından rahatça yemek yiyebiliyor. Hasta plakları taktığı sürece normal teller kadar tedavi etkinliği gösteriyor. Gelişen teknoloji sayesinde cerrahi ve zor vakalarda bile şeffaf plak tedavisi uygulanabiliyor. Bunun dışında; ben tak çıkar ile uğraşmak istemiyorum, ama tellerim de görünmesin diyen, estetik kaygıları olan hastalarımız için içeriden takılan görünmeyen tel sistemi de uygulayabiliyoruz. Bu uygulamada teller dışarıdan kesinlikle belli olmuyor. 

Şeffaf plak tedavisinin süreci nasıl ilerliyor?

Bu tedavide hastadan öncelikle ölçü alıyoruz ve firmaya yolluyoruz. Firma üç boyutlu yazıcılarda her hastaya özel olarak plakları üretiyor. Bu uygulamalar için ortodonti uzmanlığının yanı sıra, sertifikasyon gerekiyor.  Şeffaf plak tedavisinin bir diğer avantajı ise hastaya özel 3 boyutlu bir simülasyon hazırlıyor. Aşamalar halinde dişlerin nasıl düzeleceğine dair görseller elimizde oluyor. Tedavi sonucunda kavuşacağı dişlerini gören hasta için de bu büyük bir motivasyon olmuş oluyor. 

Ortodontik tedavi maliyetlerinden biraz bahseder misiniz?  

Ortodontik tedaviler geçmişte dolara endeksli olarak ücretlendiriliyormuş. Şu anda ise türk lirası üzerinden ücretlendirme yapılıyor. Dolayısıyla kurdaki dalgalanmalar hastalara direk olarak yansıtılmıyor. Ortodontik tedaviler, kullanılan Sağlık Bakanlığı onaylı medikal cihaz ve malzemeler ve en az 1,5 – 2 yıl kadar süren düzenli uzman hekim tedavileri olarak değerlendirildiğinde oldukça makul.  Kocaeli aslında il olarak avantajlı. Devlet hastanelerinin ağız ve diş sağlığı merkezlerinden özele sevk denilen bir sistem var. 18 yaş altı hastalar ortodonti sevki alabiliyor. Böylece tedavi maliyetinin bir kısmı SGK tarafından karşılanabiliyor.

Tel tedavisi veya diğer ortodontik tedavileri düşünen hastalara ne gibi önerileriniz olur?

Öncelikle belirtmek isterim ki; ortodonti uzmanlığı için 5 yıl süren bir diş hekimliği eğitiminin üzerine en az 4,5-5 yıl süren bir uzmanlık eğitimi almak gerekiyor. Çünkü diş hekimliği eğitiminde ortodonti hastasının tedavi ve takibi yapılmıyor. Ortodontist olarak bizler ise uzmanlık eğitimimiz süresince yüzlerce hasta tedavisi ve takibi yapıyoruz. Yani bir problemle karşılaştığımız zaman nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Yetersiz deneyimle yapılan yanlış tedaviler, diş köklerinde erime ve diş kayıpları gibi istenmeyen komplikasyonlar ile sonuçlanabilir. Ortodontik tedavi düşünen hastalara öncelikle önerim; bu tedaviler için gidecekleri hekimin ortodonti uzmanı olmasıdır. Hastalar hekimlerini, Türk Ortodonti Derneği’nin web sitesinde yer alan hekim ara kısmından sorgulayabilirler.

Bu yoğun temponun yanında nasıl zaman geçiriyorsunuz?

Daha çok eşim ve çocuklarımızla vakit geçiriyoruz, seyahat etmeyi çok seven bir aileyiz. İzmit’in doğasını, insanlarını ve sakinliğini ise çok sevdim.  Eşimle üniversitede tanışmamıza vesile olan ilgi alanımız müziktir. Ben lise yıllarından beri yan flüt çalıyorum, hala da fırsat buldukça devam etmeye çalışıyorum.