Halk arasında Kulak Burun Boğaz(KBB) olarak bildiğimiz “Otorinolarengoloji” bölümü; baş, boyun, kulak, burun ve boğazda meydana gelen rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi konusunda uzmanlaşan bir sağlık alanıdır.
KBB uzmanı Doç. Dr. Sultan Şevik Eliçora ile; kulak, burun ve boğazda ortaya çıkan hastalıkların teşhis ve tedavisi ile ilgili merak edilenleri konuştuk...
Merhaba Sultan Hanım, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Sultan Şevik Eliçora. 1979, Eskişehir doğumluyum. İlköğretim, ortaöğretim ve lise eğitimimi Eskişehir’de tamamladım. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazanarak 2002 yılında mezun oldum. 2003-2008 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi ihtisasımı tamamladım. 3 yıl Kocaeli Devlet Hastanesi’nde verdiğim hizmetin ardından 1 yıl Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi’nde uzman doktor olarak görev yaptım. 2012 yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yardımcı doçent doktor olarak atandım. 2017 yılında girdiğim doçentlik sınavını başarı ile vererek doçent doktor unvanı almaya hak kazandım. Doçent Doktor Aykut Eliçora ile evliyim; Duru ve Çağan’ın annesiyim.
KBB uzmanı olmaya nasıl karar verdiniz?
Bu ilginç bir hikayedir. Aslında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmak istiyordum. Cerrahpaşa’da KBB Hastalıkları uzmanı olan Hocam Cengiz Yağız, abisinin kadın doğum uzmanı olduğunu ve çok yoğun bir çalışma programı olduğunu kendisi gibi KBB uzmanı olmamın benim için daha iyi olacağını söyledi. Böylece seçeneklerim arasına KBB Hastalıkları uzmanlığı da eklendi. Bir başka nedeni de her yaştan hasta muayene etme isteğimdi. KBB Hastalıkları bana bu şansı tanıdı. Şu anda yenidoğandan tutun da çok ileri yaştaki hastalara kadar çalışma şansına kavuştum.
Mesleğinizde özel ilgi ve çalışma alanlarınız nelerdir?
Mesleğimdeki özel ilgi alanlarım Baş-Boyun Cerrahisi ve Pediatrik KBB Hastalıklarıdır. Aynı zamanda ses hastalıkları ile yakından ilgilenirim.
Bizlere Akademi Hastanesi’ne geçiş sürecinizden ve burada hissettiklerinizden bahseder misiniz?
Eşim Kocaeli Üniversitesi’nde çalıştığından Kocaeli’ye dönmem gerekti. Akademi Hastanesi’ne geçmemdeki en büyük etken burada çalışan diğer doktor arkadaşları tanıyor olmam ve işlerinde ne kadar iyi olduklarını biliyor olmam. Burada baş-boyun kanser ameliyatları yapmayı düşündüğümden; iyi bir anestezi, kalp-damar cerrahi, göğüs cerrahi ve yoğun bakım ekibi gerekliydi. Akademi Hastanesi’nde tüm bunlar mevcuttu. Yaklaşık 3 aydır Akademi Hastanesi’nde çalışıyorum. Ekip olarak çok uyumlu bir hastane olduğunu düşünüyorum.
Sık görülmekte olan kanser türlerinden baş ve boyun tümörü nedir ve belirtileri nelerdir?
Tüm vücut tümörlerinin %9’unu oluşturur. Bu kanserler tiroid, dil, dudak, gırtlak, yutak, ağız içi, geniz, yanak, dil kökü, tükrük bezleri, burun ve sinüs kanserleridir. Belirtileri; boyunda şişlik, ağız içi dudak ve dilde iyileşmeyen yaralar, 3 haftayı geçen ses kısıklığı, yutma güçlüğü, burun tıkanıklığı, kulak ağrısı, işitme kaybı, yüz felcidir.
Baş- boyun tümörleri neden gerçekleşir?
Baş-boyun tümörlerinde en çok suçlanan etkenler sigara ve alkoldür. Bunun dışında güneşe uzun süre maruz kalma, bazı viral enfeksiyonlar, kimyasal maddelere maruz kalma, genetik faktörlerde suçlanmaktadır.
Baş-Boyun tümörlerinde hangi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır?
Baş-Boyun tümörlerinin çoğunluğunun birincil tedavisi cerrahidir. Buna yardımcı olarak radyoterapi ve kemoterapide kullanılabilir.
Toplumda oluşan güzellik algıları ile birlikte burun estetiğine ilginin arttığı görülüyor. Bu konu hakkında sizin görüşlerinizi alabilir miyiz?
Evet burun estetiğine ilgi çok fazla. Ben bu artışın sadece toplumun güzellik algısı ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Önceleri rinoplasti çok az hekim tarafından yapıldığından bu ameliyatı yaptırmak oldukça zordu. Şu anda birçok hekim tarafından yapılıyor ve bu hizmete ulaşım oldukça kolaylaştı. Rinoplasti teknikleri de oldukça gelişti. Daha az komplikasyonla karşılaşıp çok başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Bunun yanında kişinin güzellik anlayışı da önemli. Rinoplasti sonrasında kişinin öz güveni artıyor. Kendini daha iyi hissediyor. Yapılan bir araştırmada rinoplasti sonrası kişilerin depresyonunda azalma kaydedilmiş.
Kepçe kulak neden olur? Kepçe kulak ameliyatı(otoplasti) nasıl yapılır?
Kulakların; kafadan dışarı doğru olması gerekenden daha dik biçimde yerleşmesi, önden ve arkadan belirgin olmasıdır. Doğuştan gelen bir şekil bozukluğudur. Özellikle çocuklarda psikolojik sorunlara yol açabildiğinden okul çağı gelmeden düzeltilmesi önerilir. Kepçe kulak ameliyatlarında çeşitli teknikler tanımlanmıştır. Kulak arkasından bir miktar cilt çıkarılarak kıkırdakların dikişler yardımıyla şekillendirilmesi en sık kullanılan tekniktir.
Son olarak mesleğiniz dışında ilgi alanlarınız nelerdir?
Bu soru gerçekten zor. Mesleğim en büyük hobim ve oldukça büyük bir vaktimi alıyor. Bunun dışında kitap okumak, seyahat etmek, ailemle ve öğrencilerimle vakit geçirmek gerçekten keyif aldığım aktiviteler..
Ovacık Mh. Karayolu Cd. No:22-24 (Yahya Kaptan Işıklar Karşısı)Başiskele / İzmit
0262 300 41 41
akademi_hastanesi
Yorumlar (0)