Merhaba Ensar Bey. Okurlarımız için Ensar Baturman'ı yakından tanıyalım mı?

1991 doğumluyum. Doğma büyüme Kocaeliliyim. SEKA Kağıt Fabrikası’ndan emekli işçi bir baba ile Fethiye Caddesi’ndeki terzihanesinden emekli işçi bir annenin ikinci çocuğuyum. Yeni Turan Anaokulu, 50. Yıl İlköğretim ve Kocaeli Anadolu Lisesi’nde eğitim gördüm. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk’tan 2013’te mezun oldum. Üstüne BahçeşehirÜniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Avukatlık mesleğimde 10. yılımdayım. Son 4 yıldır da arabuluculuk yapıyorum. Ofisim, Başiskele Seymen’de. Kuruluşundan beri çeşitli kademelerinde siyasi tecrübe kazanma şansı bulduğum DEVA Partisi’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayıyım.

İnsanların neden size oy vermesi gerektiğini düşünüyorsunuz? En güçlü 3 özelliğinizi sayabilir misiniz?

Çünkü en iyi ben çalışır ve en çok ben hizmet verebilirim. Genç ve dinamik olmamın durmaksızın çalışabilmek ve Kocaeli’yi daha mutlu ve huzurlu bir şehir yapabilmek için büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce adil biriyim. Hakkaniyetli olmayı ve hakkı teslim etmeyi çok önemserim. İkinci olarak mücadeleci bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Zorluklar karşısında asla mücadeleden vazgeçmem. Son ana kadar savaşırım. Üçüncü olarak cesur biriyimdir. Genç yaşta Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmam bu kısmı fazlasıyla açıklıyor sanırım. (gülerek)

Deva Partisi'nden adaysınız ve partinizin görünürlüğünde belirgin bir düşüş var. Anketlere bakıldığında partinize çok az yer verildiğini görüyoruz. Buna rağmen seçilebilmek için nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?

Biz, Deva Partisi olarak henüz bir seçime  girmiş değiliz. Genç, dinamik ve hizmet etmek için büyük bir heyecanla görev bekleyen kadrolarımızla Deva Partisi olarak ilk defa kendi logomuz ve kendi unvanımız ile halkımızın önüne çıkıyoruz. Genel Başkanımız Sn. Ali Babacan’ın ekonomi yönetimindeki başarısı, devlet tecrübesi ve liyakati ile halkta büyük bir teveccüh gördüğünü her saha çalışmasında bizzat görüyoruz. Siyasette yeni ve temiz kadrolarla ülkemizi içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal buhrandan kurtaracak olan bizleriz. Her yerde bire bir halkın içinde olarak kendimizi ve projelerimizi anlattığımız takdirde halkın bize rahatlıkla güveneceğine ve oy vereceğine eminim. Sahada gördüğümüz bu ilginin sandıklara yansıyacağına ve bu seçimin en büyük sürprizini Deva Partisi’nin ve adaylarının yapacağına inanıyorum. Son olarak kasıtlı şekilde partimize büyük bir medya ambargosu uygulandığını ve anketlerin tarafsız yapıldığına kimsenin inanmadığını hatırlatmak isterim.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hizmetlerini nasıl buluyorsunuz? Belediyenin yaptığı veya eksik kaldığı hizmetlerden en önemlileri sizce neler?

Gençlere yeteri kadar değer gösterilmiyor ve eşit şekilde yaklaşılmıyor. Günümüzde gençler hayat kurmakta ve hayal kurmakta çok zorlanıyorlar. Ülkede gençlere sunulan imkanlar çok kısıtlı. Bir yolunu bulup yurt dışına yerleşmeyi düşünüyorlar. İşte bu noktada Büyükşehir Belediyesi’nin daha çok kaynak ayırması ve sorumluluk alması gerekiyor. Çünkü geçen zaman bir daha geri gelmiyor. Ülkeden gitmek isteyen gençlerin yaşamak isteyeceği bir Kocaeli hayal ediyorum. Belediyenin kaynaklarını çok büyük oranda israf ediyorlar. Kocaeli, Türkiye’nin kişi başına en çok gelir elde eden şehri, toplamda ise 4. büyük ekonomisi olmasına rağmen halen daha bir metro bile yapılmamış olması Kocaeli’nin nasıl ihmal edildiğini gösteriyor. 99 depreminden bugüne geçen 25 yıl sonunda şehrin en büyük probleminin halen kentsel dönüşüm olması ise en büyük eksiklik. Bir de üstüne her geçen gün katlanarak artan trafik sıkışıklığı problemini ekleyebiliriz.

Artık çok yorulmuş ve yıpranmış bir yönetim mevcut. Hayal kuramayan, yeni bir vizyon ortaya koyamayan, hizmet heyecanını kaybetmiş bir yönetim. İşte bu sebeple değişiklik ve gençlik Kocaeli’ye çok iyi gelecek. Cumhurbaşkanımızın "yerel yönetimlerle, merkezi yönetim aynı partiden olmazsa, merkezden yerel yönetimlere hizmet gitmez" şeklinde bir söylemi var. Amacı gerçekten millete hizmet götürmek olan bir anlayışın böyle bir söylemde bulunması mümkün değil. Demek ki amaç, millete hizmet götürmek değil, rant kapısı olarak gördükleri belediyeleri elden kaptırmamak. Oy tercihlerinin bu tür sözlerle etkilenebileceğini düşünmenin bile bu millete bir hakaret olduğunu düşünüyorum. Halkımız namusu gibi gördüğü oy tercihini bu tür söylemlerle belirlemeyecek cesaret ve ferasete sahip. Halk, kimi isterse onu seçer. Seçilmişler de kendilerine emaneten verilen bu görevi iş birliği içinde yerine getirmekle mükelleftir. Kendi istediğini seçmedi diye halka hizmet götürmeyecek bir anlayışa da kimse güvenip oy vermez.

Teşekkürler...