Dedeağaç, Türkiye sınırına olan yakınlığıyla kısa süreli seyahatler harika bir konumda. Şehri ayakta tutan en önemli unsurun Türk turistler olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle hafta sonları, bir günlüğüne bile değişiklik olsun diye gelen Türk aileleri, Türk plakalı araçları ve kalabalık grupları her köşe başında görmek mümkün. Bu yoğun Türk ilgisine rağmen şehirde Yunan kültürü ve esnafı da oldukça aktif.

Kamp Deneyimi ve Tatlar

Bu seyahatimizde farklı bir deneyim yaşamak istedik ve denize sıfır konumda, donanımlı bir kamp alanında kaldık. Çadırlarımızı kurduğumuz alan oldukça büyüktü; tertemiz tuvaletler, sıcak duşlar, süpermarket, taverna ve restoranlarla adeta küçük bir tatil köyü gibiydi. Plajı kendi bünyesinde olması da büyük bir avantajdı. Biz çoğunlukla dışarıda vakit geçirsek de geceleri kamp alanına dönüp konaklamak keyifliydi.

Akşam yemeklerinde şehrin popüler restoranlarından birine uğradık:

Aya Yorgi...

Deniz kenarında bizim için ayrılan masa manzarasıyla ve lezzetleriyle unutulmaz bir akşam yaşattı. Buranın atmosferi şık ve hoştu, ancak bizim gönlümüzde hâlâ sahil kenarındaki mütevazı, küçük Yunan tavernaları ayrı bir yere sahip. Basit ama kusursuz mezeler, taze deniz ürünleri ve canlı Yunan müziğiyle o salaş ruhun tadı başka.

Şehir Hayatı

Pazar günü sokaklar dingin, sessiz ve huzurluydu. Ancak pazartesi sabahıyla birlikte şehir adeta yeniden canlandı. Küçük dükkanlar, çarşılar ve esnafın kıpır kıpır hareketliliği şehre canlılık kattı. Park yeri bulmanın bile zorlaştığı bu kalabalık, Dedeağaç’ın aslında ne kadar hareketli bir merkez olduğunu gösteriyor. Daracık sokaklarında gezmek, alışveriş yapmak ve Yunan esnafıyla sohbet etmek son derece keyifliydi.

Yeni Dostluklar

Bu seyahatte en güzel kazançlarımızdan biri de yeni dostluklarımız oldu. Özellikle DJ Agelos Papagiannis ile tanışmamız ayrı bir sürprizdi. Playlistlerimizi paylaştık, müzik üzerine uzun sohbetler ettik.

Dedeağaç ve Çevresinde Yapılabilecekler

Dedeağaç, sadece sınır yakınlığıyla değil, sunduğu deneyimlerle de cazip bir rota. Buraya gelenler için birkaç öneri:

Plajlar: Şehrin merkezine yakın plajlarda denize girebilir, sahil yürüyüşü yapabilirsiniz.

Tavernalar: Salaş ve samimi Yunan tavernalarında canlı müzik eşliğinde deniz ürünlerinin tadına bakın.

Alışveriş: Küçük butikler, marketler ve bahçe ürünleri satan dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz.

Kültür Gezileri: Bizans döneminden kalma Aziz Nikola Kilisesi veya şehirdeki müzeler kısa bir kültürel gezi için ideal.

Yakın Çevre: Dedeağaç’tan kısa bir yolculukla Samothraki Adası’na feribotla geçebilir ya da Alexandroupoli çevresindeki köyleri keşfedebilirsiniz.

Kısacık bir yolculukta bambaşka bir kültürü, mutfağı ve atmosferi deneyimlemek istiyorsanız Dedeağaç tam size göre. Biz bu küçük kaçamakta hem yeni arkadaşlıklar edindik hem de Yunan mutfağının lezzetlerini bir kez daha keşfettik. Eminiz ki çok geçmeden yeniden yolumuzu bu şehre düşüreceğiz. Şimdi ben Türkiye’ye döndükten sonra bu yolları hemen ardından motosikletle yapacağım seyahatte tekrar geçeceğim. Bu sefer rota Selanik…