RÖPORTAJ: NURSEDA GEREK

Var olduğumuz bu dünyada yalnız değiliz. Bizimle birlikte yaşayan onca varlığı görmezden gelmemeli ve onlarla birlikte yaşamanın mutluluğuna erişmeliyiz. Bu yalnızca evimizin kapılarını açtığımız canlar için değil; aynı zamanda sokaktaki dostlarımız için de geçerli olmalı. Bir kap su ve bir kap mamayla mutlu edebileceğimiz canları düşünmeliyiz. Ufacık bir an ile mutlu edebileceğimiz sokaktaki dostlarımız yanı başımızda.  Hayvan dostu insanlar ile bir araya gelmek beni oldukça mutlu ediyor. Geçtiğimiz aylarda tanışmış olduğum ve hayvan dostlarımız için yapmış olduğu iyiliklerden, sanatsal çalışmalarına kadar dikkatimi çeken bir isim var: Fatoş Bağcı, her bir can için elinden geleni ardına koymayan, bir araya geldiği canlara evini ve sıcak kollarını açan büyük bir hayvansever. Aynı zamanda hayvan portreleri yaparak, sevgisini, sanatına taşıyan pamuk kalpli bir kadın… Hayvan haklarının oldukça ihlal edildiği bu dönemde, böylesine duyarlı bir kadınla bir araya geldiğimde, direkt ses kaydını başlattım. Sevgisini, sanatına yansıtmış bir kadın olan Fatoş Bağcı’ya sorularımı yönelttim.

Fatoş Hanım, öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?

Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölümünden mezunum. 14 yıldır hem kendi atölyem hem de çeşitli kurumlarda eğitmenlik yapıyorum. Eğitmenlik görevlerimle birlikte kişisel sanat çalışmalarımı da her zaman sürdürmeye devam ediyorum. Son 5 yıl psikozlu ve bipolar hastalarla çalıştım. 3 yıldır Sanat Terapisi konusunda özel bir eğitim alıyorum. Kısaca eğitmenlik, danışmanlık ve sanatçılıkla dolu bir hayatım var. Ancak son dönemde eğitmenlik görevlerime ara verip; sanatsal çalışmalarıma daha fazla mesai ayırmaya karar verdim. Bekleyen birçok projem vardı; hayvan portreleri de bunlardan biriydi. 

Hayvan portreleri yapmaya nasıl başladınız?

Hayvan motifleri resimlerimde hep vardı, hayvanlar sürekli hayatımda olduğu için sanatımda da ihtiyaç duyduğum ve yer verdiğim varlıklar. Biz insanları tamamladığına inandığım ve onlarsız bir hayatın eksik olduğunu düşündüğüm için sanatımda yer vermesem olmazdı. Yaklaşık bir yıldır hayvan sahiplerinin, sevimli dostlarının resimlerini yapıyorum. Benim için oldukça keyifli bir süreç.

KALICI ve CANLI RESİM ÇALIŞMALARI 

Hangi tekniklerle çalışıyorsunuz?

Karakalem, sulu boya, pastel boya, yağlıboya, dijital gibi neredeyse bütün tekniklerle çalışıyorum; ama favorim her zaman yağlıboya oldu. Çünkü hem daha kalıcı hem de daha canlı resimler ortaya çıkıyor.

Çalışmalarınıza nasıl ulaşabiliriz?

Instagram’da oldukça aktifim. Sosyal medya platformları üzerinden çalışmalarıma ulaşılabiliyor.

Birçok evsiz hayvana yuvanızı açıyor, onlara kalıcı yuvalar buluyorsunuz. Buna nasıl başladınız?

7 yıl önce sahiplendiğimiz ilk kedimiz Miniş ile sokak hayvanlarının yaşam şartlarını fark eder oldum ve daha duyarlı hâle geldim. Yardıma muhtaç hayvanlara karşı sorumluluk hissetmeye başladım. Zamanla hayvan bakımı ile ilgili tecrübelerimin de artmasıyla birçok hayvana özellikle kedilere tedavi desteği, geçici yuva olmak, hatta kalıcı yuva olmak ve insanları bilgilendirip, hayvan sevgisini kazandırmak gibi elimden gelebildiğince yardım ederek; duyarlılığımı sadece his olarak bırakmayıp, somutlaştırmış oldum. Şu anda üç sabit kedim ve bir yuva arayan kedim var, isteyenlere duyurulur. 

Sokaktaki dostlarımız için hayvanseverlere ne önerirsiniz?

Öncelikle hayvan sevgisi verilmemiş insanların çoğunlukta olduğunu unutmamalılar; zor olduğunun farkındayım; ama daha sakin ve sabırlı olmalarını öneririm. İnsanların dönüştüklerine oldukça tanıklık ettim. Özellikle çocukların bilinçlendirilmesini önemli ve öncelikli görüyorum. Örneğin su ve mamayı mahalledeki çocuklardan yardım alarak verebilirler, çocuklara hayvanları yumuşak bir şekilde sevmeleri öğütlenebilir ya da “Şu kedi gelirse bana haber verir misin?” gibi basit sorumlulukları yerine getirmeleri çocukları doğru yönlendirebiliyor. Çocukların hayvanlarla ilgili sorumluluk almaları çok önemli.

HAYVANLAR, SAHİPLERİNİ EBEVEYNLERİ OLARAK GÖRÜRLER

Hayvan sahiplenmeyi düşünen insanlara ne önerirsiniz?

Hayatlarının hayvan sahiplenmeye ne kadar uygun olduğunu ayrıntılı bir şekilde düşünmeleri gerekiyor ve buna göre net bir karar vermeleri gerekiyor. Maddi manevi ciddi bir sorumluluktan bahsediyoruz. Düşük de olsa hayvanları bırakma ihtimalleri varsa almamaları en doğrusu. Ev konforuna alışan bir hayvanın sokakta yaşaması oldukça zor ve eziyetli. Bizler gibi onlar da sahipleri ile derin bağlar kuruyorlar; terk edilmek onlar için hem psikolojik hem de bakımları açısından çok yıkıcı.  Hayvanlar, geçici bir hevesle alınan oyuncaklar değildir. Sahiplendiğiniz hayvanların kendilerine özgü özellikleri vardır; örneğin kedilerin koltukları tırmalaması, sizin istemediğiniz yerlere girmesi, bir köpeğin etrafı dağıtabiliyor olması, terliğinizi kemiriyor olması, tüylerinin dökülmesi gibi... Tatile çıktığınızda en azından temel ihtiyaçları için çözümler bulmanız gerekir, yapayalnız bırakmanız hayvanlarınızın onları terk ettiğiniz, bir daha gelmeyeceğiniz hissine kapılmalarına sebep olur. Hayvanlar sahiplerini ebeveynleri olarak görürler; ebeveynlerin olumsuz hareketleri travmatik sonuçlar yaratabilir. Hayvanlarla yaşamak güzel ve rahatlatıcı olsa da iki gözü ile size bakan; böbreği, ciğerleri olan kanlı canlı bir varlık olduğunu unutmamalıyız ve sahiplenme kararımızı buna göre vermeliyiz.

Şu ana kadar kaç cana yuva buldunuz?

Kesin bir rakam söylemem çok zor; ancak kaba bir hesapla 200’e yakın kedinin yuva bulmasını sağladığımı söyleyebilirim. Tabii bu sahiplendirmeleri yaparken çok titiz davranmaya özen gösterdim, her şeyden önemlisi bir canlıyı evlat edindiriyorsunuz, bunun sorumluluğunu alabilecek ve bir ömür boyunca bakabileceğine inandığınız insanlara 
sahiplendirmeniz gerekiyor. 

ÖZEL BİR SERİ: YARATIKLAR

Hayvan portrelerinin dışında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Mistik ve fantastik konulara çok meraklıyım ve resim çalışmalarımda özel bir yere sahipler. Aslında her iki konu da birbirini oldukça besledi ve etkiledi, insan figürlerinin yanına her zaman bir hayvan figürü tamamlıyorum. Hayvanlardan ve insan davranışlarından esinlenerek oluşturduğum uzun soluklu “Yaratıklar” adı altında özel bir seri oluşturdum.

İleriye dönük planız nelerdir?

Yaratıklarımı zamanla hikâyelendirmeye ve daha ileri düzeyde resim çalışmalarına dönüştürmeyi planlıyorum. Hayvanlarla ilgili bilincin yayılması için çalışmalarını sürdürdüğüm birkaç çocuk kitabı projem var, 2020 yılında yayımlanmış olmasını öngörüyorum.

 

İLETİŞİM:

Instagram: patisanat       

Instagram: fatoshbagci